Haber: Fatoş Erdoğan

Sakarya'nın Hendek ilçesinde  3 Temmuz 2020 tarihinde yaşanan ve 7 işçinin hayatını kaybettiği, 128 işçinin de yaralandığı Büyük Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası'ndaki patlamayla ilgili davanın 4'üncü duruşması Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görüldü. Tutuklu sanıkların tutukluluk hallerine devam kararı verilirken bir sonraki duruşma ise 25 Ekim'e ertelendi.

DURUŞMAYA SİYASİ PARTİLER VE PEK ÇOK AVUKAT KATILDI

Aileler mahkemeye isim listesiyle alındı. Duruşmaya EMEP, TİP Sakarya İl Başkanları, CHP İl Başkan Yardımcıları, Eğitim Sen, IKEP Sakarya, duruşma avukatları ÇHD ve Sosyal Hukuk başta olmak üzere çok sayıda avukat katıldı.

"BEN ADALET YERİNİ BULSUN İSTİYORUM"

Ferizli Cezaevi Bitişiği Büyük Duruşma Salonu'nda görülecek Hendek Davası'nın 4'üncü duruşması öncesi aileler ve avukatlar basın açıklaması düzenledi. Giriş konuşmasını Avukat Can Atalay yaptı. Patlamada abisi Halis Yılmaz'ı kaybeden Mervenur Yılmaz, adaletin yerini bulmasını istediklerini belirterek, "İçimdeki acıyı size nasıl anlatayım.  Ben artık adalet aramak istemiyorum, adalet aranan bir şey olmamalı. Adalet yerini bulsun istiyorum ben" ifadelerini kullandı" diye konuştu.

Taraf yoklaması ile başlayan duruşmada hakim geçtiğimiz celse kurulan ara kararlara yönelik gelen cevap ve sonuçları paylaştı. Bir kısım sanıkların patlamanın sabotaj/saldırı sonucu gerçekleştiği yönündeki iddiaları üzerine yazılan istihbarat birimlerinden gelen yanıtta böyle bir istihbarat alınmadığı bildirilmiş.

"YANMAZ DİYE VERDİKLERİ KIYAFETLER YANIYOR"

Duruşmada dinlenilen tanık Oktay Tarım "Ben 3 senedir fitil bölümünde çalışıyordum. Yanmaz kıyafet veriyorlar ama verdikleri de yanıyor, bez parçasından oluşuyor" dedi ve tüm sanıklardan şikayetçi oldu.

hendek

SANIK TANIĞINA TEPKİ

Sanık Yaşar Coşkun tanığı Özdemir OSGB şirketinin sahibi Remzi Özdemir beyanda bulunmak üzere kürsüye alındı. Kayıp yakınları müşteki olarak Remzi Özdemir'e soru sormak istedi sanık avukatları itiraz etti. Sanık Yaşar Çoşkun'un tanığı Ustabaşı Aynur Semizoğlu yeminli tanık sıfatıyla ifade vermek için kürsüye gelirken kayıp yakınları tarafından protesto edildi. 

"İŞYERİNDE HİÇBİR OLUMSUZLUK OLMADI"

Tanık Aynur Semizoğlu beyanında; volkan bölümünde çalıştığını, işyerinde hiçbir olmsuzluğun olmadığını, sorumlu müdürün Asiye Hanım, personel müdürünün ise Hasan Ali Velioğlu olduğunu kaydederek emir ve talimatları Erşan Öztürk'ten aldığını belirtti.

MAHKEME BAŞKANI HATIRLATTI: İFADELER ÇELİŞKİLİ

Semizoğlu ifade verirken kayıp yakınları itirazlarını sürdürdü. Mahkeme başkanı tanık Semizoğlu'na önceki beyanları ile şimdiki beyanları arasındaki çelişkiyi hatırlattı. Avukatlar da tanığa savcı ifadesi ile burada ki beyanların farklı olduğunu hatırlatarak baskı altında olup olmadığını sordu. Ancak Semizoğlu 'hayır' cevabını verdi. 

"KATİLLERİN SÖZ HAKKI VAR BİZİM YOK"

Patlamada kardeşi Sebattin Tepeçınar'ı kaybeden Hatun Göktepe tanık Aynur Semizoğlu'na soru sormak istedi. Hakim tarafından dışarı çıkarılan Ayşe Tepeçınar ve Hatun Göktepe, "katillerin söz hakkı var bizim yok" diyerek isyan etti.

SAVCI SANIKLARIN TUTUKLULUK HALİNİN DEVAMINI İSTEDİ

Tanık beyanları sona ermesinin ardından savcılık mütalaasında, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etti. Ardından duruşmada avukatların beyanlarına geçildi.

"SABOTAJA DAİR EN UFAK BELİRTİ YOK"

"Jandarmadan, emniyetten gelen yazılarda sabotaja ilişkin bir ihbar ya da bulgu olmadığı belirtiliyor. MİT'e dahi yazı yazdınız, buna dair istihbari bilgi yoktur diye yazı geldi. Sabotaja ilişkin en ufak bir belirti yok" diyen avukat Can Atalay, "İki tane jandarma astsubay tanık olarak dinlendi. verdikleri ifade bizim neden en başından beri sabotaj iddialarına itiraz ettiğimizi ortaya koyuyor. Sayın başkan, hiçbir delil olmamasına rağmen eğer bu duruşma salonunda oradaki Kürt işçilerin hedef gösterilmesine izin verirsek bu, bu ülkeyi yakma iradesine teslim olmak demektir" ifadelerini kullandı.

"TAHLİYE OLMALARI HALİNDE NASIL BİR DELİL KARARTMA İLE KARŞI KARŞIYA KALACAĞIMIZI TAHMİN ETMEK ZOR DEĞİL"

Atalay'ın ardından söz alan avukat Evren İşler, "Öncelikle yasal mirasçı olmadığı gerekçesiyle katılma talebinin reddine karar verilmesi mümkün değildir. Hukuk Mahkemesinde dava açsa tazminat alacak kişinin suçtan zarar görmediğini öne sürmek kabul edilemez. Daha olay günü bilgisayarların fabrikadan nasıl çıkarıldığını biliyoruz. Hatta sanık bunu İçişleri Bakanlığı talimatıyla yaptıklarını söyledi. Tahliye olmaları halinde nasıl bir delil karartma ile karşı karşıya kalacağımızı tahmin etmek zor değil. Sanık Yaşar Coşkun, duruşma salonunda mağdurlar ifade verirken, 'işçi arkadaşlar dikkatli ifade versinler' dedi. Salondaki müştekilere nasıl davranıldığını da hepimiz gördük" dedi.

"BURADA SUÇLARI KONUŞMUYORUZ, BURADAKİ TEK ŞEY SİYASET"

Müşteki ve katılan vekillerinin beyanları sonrası ara verildi. Ara sonrası sanık ve katılan vekillerinin beyanlarıyla duruşmaya devam edildi. Tutuksuz sanık patron Ali Rıza Ergenç Coşkun "aleyhte olan suçlamaları kabul etmiyorum" dedi. Ardından söz alan tutuklu sanık patron Yaşar Coşkun ise "10 Haziranda yapılan duruşmada gördük. Ben kürsüye çıktığımda tahrikler oldu, sözlerim kesildi. Tutanak kayıtlarında bana yapılan hakeretlerin, tahriklerin olmadığı görülüyor. Bunların tutanaklara geçmesini istiyorum. Burada suçları konuşmuyoruz zaten. Buradaki tek şey siyaset. Ben burada MÜSİAD başkanı olduğum için yargılanıyorum. Hükümete yakın olduğum için. Gaziantep'te de oldu. 12-13 kişi öldü. Orada niye bir şey olmuyor" diye konuştu.

SANIK PATRON "FABRİKADA TEDBİRSİZLİK VARSA İŞ GÜVENLİĞİ UZMANI VAR" DİYEREK SUÇU ÜSTÜNDEN ATTI

Sanık Yaşar Coşkun, Av. Can Atalay'ı duruşma salonunda tehdit ettiğine ilişkin bir gazete haberini mahkemeye okuyarak, kamuoyuna baskı yapıldığını söyledi ve "Bizi basında karalamaya çalışıp kamuoyu yaratmaya çalışıyorlar. Bizi Sakarya bilir bundan karalanacaksak karalanalım. Fabrikada tedbirsizlik varsa iş güvenliği uzmanı var, suçlamaları kabul etmiyorum herkes gibi adalet istiyorum tahliyemi talep ediyorum" dedi.

SANIK AVUKATLARINDAN 'DOĞUDAN GELEN İŞÇİLERİN SABOTAJI' İDDİASI

Sanık avukatı Asena Aslan Burak ise yaşanan patlamanın sabotaj olduğunu, tanık olarak dinlenen komutanın müşteki avukatlarından birinin PKK liderinin avukatı olduğu gerekçesiyle baskı altına alındığını iddia etti. Sanık avukatı Abdürrahim Burak kayıp yakınlarının avukatlarına sözlü sataşmada bulundu. Bu patlamanın Doğu ve güneydoğudan gelen fındık işçilerinin sabotajı olduğunu iddia etti.

NE OLMUŞTU?

Sakarya'nın Hendek ilçesi Yukarıçalıca mevkisinde yaklaşık 15 dönüm üzerine kurulu Büyük Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası'nda 3 Temmuz'da saat 11.15'te meydana gelen ve kentin birçok noktasından duyulan patlamalarda 7 kişi hayatını kaybetmiş, 128 kişi de yaralanmıştı.

Fabrikada kalan patlayıcıların olaydan 6 gün sonra imha edilmek için taşındığı bölgede kamyondan indirilirken yaşanan ikinci patlamada da 3 asker hayatını kaybetmişti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, patlamadan hemen sonra, fabrikanın sahibi Yaşar Coşkun'la da görüştüğünü duyurmuştu.

Ayrıca, Yaşar Coşkun Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (MÜSİAD) Sakarya Şube Başkanı'ydı. MÜSİAD, fabrikadaki patlamadan hemen sonra 'moral yemeği' düzenlemişti.

Patlamaya ilişkin gözaltına alınan aralarında fabrika sahipleri Yaşar Coşkun ve Ali Rıza Ergenç Coşkun'un da aralarında olduğu 5 kişi tutuklanmıştı. 

7 işçinin hayatını kaybettiği, 128 işçinin yaralandığı patlamada, 5'i tutuklu 7 sanık, bilinçli taksirle öldürme suçunu işledikleri gerekçesiyle yargılanıyordu.

İLK DURUŞMA 6 OCAK'TA GÖRÜLDÜ

Dava, salondaki fiziki yetersizlik nedeniyle 15 Mart'a ertelendi. Mahkemeye heyeti, tutuklu bulunan 5 sanığın bir sonraki duruşmaya kadar tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.

Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 15 mart tarihinde görülen 4 gün süren ikinci duruşmada, tutuklu sanıklar Yaşar Coşkun, Asiye Angın, Erşan Öztürk, Hasan Alivelioğlu'nun tutukluluk halinin devamına karar verildi. Tutuklu sanık Aslı Bozkurt'un ise tahliye edildi.

Davanın üçüncü duruşmasında tutuklu bulunan 4 sanıktan Hasan Ali Velioğlu ve Yaşar Coşkun'un tutukluluğuna devam Asiye Angın ve Erşan Öztürk'ün tahliyesine karar verdi. 7 sanık hakkında dava açılmıştı. 5 sanık tutuklu bulunuyordu. gelinen aşamada 2 tutuklu sanık kaldı.

hendek (1)