Önerge şöyle:

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Suriye’de Türkiye’nin kontrolündeki bölgelerde SMO (eski adı ÖSO) adı altında toplanan silahlı grupların işlediği gasp, işkence, yağma, taciz, tecavüz, yargısız infaz gibi suçlar, uzunca bir süredir uluslararası basına ve sivil toplum kuruluşlarının raporlarına yansımaktadır. Bu gruplar bulundukları yerlerde, iktidarın himayesi altında yaşamakta, her türlü maddi ve lojistik ihtiyaçları karşılanmakta ve korunup kollanmaktadır. Geçtiğimiz 10 yıllık süreçte iktidar bu suç şebekelerinin işledikleri ve bütün dünyanın gözlemlediği suçları adeta görmezden gelmiştir. Suriye’de birçok suç işleyen SMO gruplarının yaptıklarının araştırılması, nasıl kollanıp kollandıklarının ve hangi kaynaklarla maddi ve lojistik olarak desteklendiklerinin açığa çıkarılması amacıyla Anayasa’nın 98, İçtüzüğün 104 ve 105’inci maddeleri gereğince Meclis araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz.

Meral Danış Beştaş                                                                       Hakkı Saruhan Oluç

Siirt Milletvekili                                                                               İstanbul Milletvekili

HDP Grup Başkanvekili                                                                HDP Grup Başkanvekili

GEREKÇE

2011 yılında Suriye’de başlayan iç savaşla beraber çoğunluğu Türkiye sınırını kullanan El Kaide türevi onlarca silahlı grup türemiş ve AKP iktidarı giriştiği askeri harekatlarda, bir kısmı IŞİD ile de ortak faaliyet göstermiş olan bu silahlı grupları kullanmıştır. İktidarın kontrol ettiği yerlerde yönetimi devrettiği, maddi ve lojistik yardım sağladığı ve himayesine alarak koruyup kolladığı SMO adı altındaki silahlı gruplar; Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’ne bağlı Uluslararası Bağımsız Suriye Araştırma Komisyonu’nun raporuna göre; sivillere yönelik kaçırma, keyfi tutuklama, tecavüz ve mallarını yağmalama gibi birçok insanlık suçu işlemiştir. Bu raporda Türkiye’deki iktidarın bu suçları önlemek için çaba sarf etmediği de belirtilmiştir. 

Uluslararası Af Örgütünün Genel Sekreteri Kumi Naidoo tarafından açıklanan bir başka raporda ise Türkiye destekli silahlı grupların ağır savaş suçları işlediği duyurulmuş, buna karşın Dışişleri Bakanlığı bu iddialara ilişkin bir soruşturma açıldığını belirtse de, sonrasında kamuoyuna herhangi bir açıklamada bulunmamıştır. 

Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi gibi birçok uluslararası kurum ve kuruluş ile STKlar, bu grupların özellikle Kürt halkına karşı ağır insan hakları ihlallerine giriştiklerini defalarca yazdıkları rapor ve yaptıkları açıklamalarda duyurmalarına rağmen, söz konusu ihlaller ve suçlar artarak devam etmiştir. Geçtiğimiz 10 yıllık süreçte iktidar bu suç şebekelerinin işledikleri ve bütün dünyanın gözlemlediği suçları adeta görmezden gelmiştir. Her türlü ihtiyaçları karşılanarak korunan ve kollanan SMO adı altındaki bu grupların işledikleri suçlar, dünya kamuoyu tarafından Türkiye’ye mal edilmektedir. 

Ağustos ayında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’ın Adana’da yaptığı bir konuşmada, “… Bu kadar insana Türkiye’de boşuna kucak açmıyoruz. Bir taraftan Türk Silahlı Kuvvetleri, bir taraftan da Özgür Suriye Ordusu ayrı ayrı orada mücadele ediyorlar…’’ sözleri ise varolan durumu vurgulayan bir ifade olmuştur.  

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin devreye girerek, Suriye’de insanlık suçları dahil birçok suç işleyen SMO adı altındaki grupların yaptıklarının, nasıl kollanıp kollandıklarının, hangi kaynaklarla maddi ve lojistik olarak desteklendiklerinin açığa çıkarılması için araştırma açması elzemdir.