Tacize, baskıya, mobinge karşı Indomie Adkotürk işçilerinin başlattığı grev 45. gününde. HDP Milletvekilleri Zülayha Gülüm, Musa Piroğlu ve HDP İstanbul ve Tekirdağ İl yöneticilerinden oluşan heyetle işçilere destek ziyaretinde bulundu.

Adkotürk işçileri Tek Gıda-İş sendikasında örgütlendiği için işten çıkarıldı. Aylardır süren direnişi fabrika önünde kararlılıkla sürdüren ve fabrikaya sendikayla girene kadar mücadeleye devam edeceklerini belirtten Adkoturk işçilerine HDP heyeti destek ziyaretinde bulundu.

GÜLÜM: KADINLARIN DİRENİŞİ BU YÜZDEN ÖNEMLİ 

Ziyarette konuşan HDP Milletvekili Zülayha Gülüm kadınların direnişte olmasından çok mutlu olduğunu, kadınların mücadelesinin çok kıymetli olduğunu belirterek sözlerine başladı. İktidarın işçilere topyekun saldırı başlattığını sermayenin yanında yer aldığını ve doymak bilmediklerini söyledi.

Emekçilerin sırtından servetlerine servet katan iktidar ve sermayeye karşı haklı direnişte olan işçilerinin yanında olmaya devam edeceklerini belirtten Gülüm, "Haklı olan bizleriz erkek egemen sistemde işten atmalarda en çok kadınlar tercih ediliyor evde işte ezilmeye devam eden kadınların direnişi bu yüzden çok kıymetli" dedi.

PİROĞLU: BİZİM KAVGAMIZ ARTIK BU KADAR NET

Ziyarette konuşan HDP Milletvekili Musa Piroğlu birçok fabrikada patronların işçilere karşı acımasızca saldırıya geçtiğini, haklarını yediğini, grev kırıcılık yaptığını ve bunu yaparken devlet gücünü arkalarına aldığını belirtti. "Yabancı sermayeli işverenler yurtdışında bütün iş kanunlarına uyuyorlar Türkiye'ye geldiklerinde işçilerinin bütün haklarını yiyorlar" diyerek sözlerini sürdüren Piroğlu, bu cesareti nereden alıyorlar sorusunun cevabının iktidar olduğunu belirtti. "Devlet izin vermezse hiçbir haksızlığı yapamayacak olan patronların insanlık dışı uygulamalara iktidardan aldıkları cesaretle devam ettiğini işçilerin artık sadece hak kavgası değil insan olma kavgası verdiğini" söyleyen Piroğlu "bizim kavgamız artık bu kadar net" dedi.

HDP'den Indomie Adkotürk işçilerini ziyaret 2

Indomie Adkotürk işçilerininden Sevcan Dervişoğlu 3 yıldır fabrikada çalıştığını sendika sürecini ve greve çıkma nedenlerini anlattı:

"Sendikaya üye olduk diye Kod-29’la işten çıkarıldık. Öncesinde yoğun baskı ve mobbinge maruz kaldık tehdit edildik E devlet şifrelerimizi istediler. İşveren vekilleri, postabaşı, vardiya amirlerinin ağır hakaretlerine maruz kalan arkadaşımız oldu. Sendikalı olduk diye vatan haini ilan edildik, yedikleri kaba tüküren şeklinde hakaret edildi. 

İşten çıkarılan kadınlar olarak fabrika önünde direnişe geçtiğimizde işveren 'biz bunları hakkettiği yere otobana attık onlar orada kalacak' şeklinde ağır söylemlere hatta basın açıklamasını yaparken işverene yakışmayacak olan orta parmak gösterme hareketine bile maruz kaldık."

Dervişoğlu işyerinde yaşadıkları bu durumlar karşısında Tekgıda-İş Sendikası’nda örgütlendiklerini 129 gün süren bu direniş sonrasında parça parça işten çıkarılanların sayısının 150 kişiyi bulduğunu söyledi. 23 Ağustos’ta başladıkları grevin devam ettiğini ve haklarını alana kadar direnişe devam edeceklerini belirtti.

"ÇOCUKLARIMIZIN GÖZÜ ÖNÜNDE DARBEDİLDİK"

Indomie Adkotürk işçilerininden Pınar ve Merve, Valilik önünde yaşadıkları saldırıya ilişkin şunları söyledi:

"İlk defa bir greve katıldık, direnişe çıktık derdimizi anlatıp yardım istemek için valilik önüne gittik. Çevik kuvvetinin 'süpürün' talimatıyla çocuklarımızın gözleri önünde darp edildik. 'Çevik süpür' diyerek süpürüldük biz bu muameleyi haketmedik. İlk defa gözaltına alındık hem korktuk, hem üzüldük hem hak etmedik."


Vekillerin ziyareti grev çadırında sohbetle devam etti. Hep beraber fotoğraf çekildikten sonra vekiller sloganlarla yolcu edildi.