CHP'li Ayhan Barut, 'Bitkisel Üretimin Geliştirilmesi Programı' kapsamında Hazine arazilerinin kontrolsüzce kullanıma açılmasına tepki göstererek, "Hazine arazileri şirketlere değil, topraksız köylülere kiralansın" dedi.

CHP Adana Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, 'Bitkisel Üretimin Geliştirilmesi Programı' kapsamında Hazine arazilerinin kontrolsüzce kullanıma açılmasına tepki gösterdi. Tarımsal sorunlara günü birlik değil, bütüncül ve kalıcı çözüm istediklerine vurgu yapan Barut, Adana'nın yine dahil edilmediği proje nedeniyle Hazine'ye ait tarım arazilerinin kişi ve şirketler yerine topraksız veya az topraklı çiftçilere işletme kredisi desteği ile birlikte kiralanmasını da talep etti.

MECLİS'E İKİ AYRI ÖNERGE

Ziraat Mühendisleri Odası'nca hazırlanan verilerden yararlanarak, 'Bitkisel Üretimin Geliştirilmesi Programı' ile ilgili Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ile Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin yanıtlaması istemiyle TBMM'ye soru önergesi sunan Ayhan Barut, Hazine arazilerinin satışı ve kiralaması yetkisine sahip Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 31 Mart 2020 tarihli kararını anımsatarak, "Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, tarımsal amaçlı kiralanan hazine arazilerinden alınacak Nisan, Mayıs ve Haziran ayı kira ödemelerinin 6 ay süreyle ertelendiğini, karardan yaklaşık 600 milyon metrekare alan için kiralama sözleşmesi düzenlenen 51 bin çiftçinin yararlanacağını, Hazine taşınmazlarının kapalı ya da açık teklif usulüyle yapılacak satış ihalelerinin iptal edildiğini açıkladı" dedi.

"ADANA YİNE YOK"

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin de 6 Nisan 2020 Bakanlık internet sitesinde yer alan açıklamasına değinen Barut, "Bakanlık 'Bitkisel Üretimin Geliştirilmesi Programı'nı başlattıklarını, yazlık ekim yapılabilecek alanlarda ekilişlerin kesintiye uğramaması ve tüm ekilebilir arazilerin üretime katılması için bu proje kapsamında belirlenen 21 ilde üreticilere tohumların yüzde 75'ini hibe edeceklerini, bu doğrultuda gerek Bakanlığın tüm birimleri gerekse diğer kamu kurum ve kuruluşları nezdinde girişimlerde bulunmak suretiyle tedbirler almaya devam edeceklerini açıkladı. Projede Adana gibi illerin yer almaması da ayrıca düşündürücü. Üvey evlat mı diğer kentlerimiz?" ifadelerini kullandı.

"KALICI ÖNLEM İSTİYORUZ"

'Bitkisel Üretimin Geliştirilmesi Programı' kapsamında buğday, arpa, kuru fasulye, mercimek, mısır, ayçiçeği ve çeltik gibi ürünlerin ekiminin yapılacağını anımsatan Barut, şunları kaydetti: "Bakanlık açıklamasında ekimi yapılacak tohumların sertifikalı olduğu ve miktarının 6 bin 700 ton olacağı, proje kapsamında 364 bin dekar alanda ekiliş yapılacağı, ilk aşamada ekilişleri yapılan ve hasat edilecek olan ürünün toplam rekoltesinin 80 bin ton olacağı, proje sonucunda elde edilecek bitkisel üretim değerinin 220 milyon TL, proje bütçesinin ise yaklaşık 20 milyon TL olduğuna yer verildi. Covid-19 salgınında yaşanan genel ekonomik kriz yanında tarım sektöründe ciddi bir üretim krizi de gündemdedir. Bu süreçte tarımsal faaliyette bulunan üreticilere verilen her türlü desteği olumlu karşılıyoruz, ama tarım ve gıda sektörünün yapısal sorunlarına yönelik geçici değil bütüncül, kalıcı ve sürekliliği olan önlemler alınmasını istiyoruz."

"FIRSATÇILIK VE RANT PROJESİ MİDİR?"

CHP'li Barut, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ile Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin yanıtlaması talebiyle Meclis'e sunduğu önergede şu soruları sordu: "1- Tarım ve Orman Bakanı'nın açıklaması kamu yönetimi bütününde eşgüdümlü alınmış bir karar mıdır, günübirlik bir arayış mıdır? 2- Buğday ve arpa ekim sezonunun geçtiği ve Covid-19 salgını önlemleri kapsamında en yoğun önlemlerin alındığı bu süreçte hazineye ait araziler kaç yıllığına hangi koşullarda ne kadar maliyetle hangi mevzuat ile tarıma açılacak ve araziler kimlere verilecektir? 3- Üretime hazırlanmadan yeni hazine arazilerinin tarıma açılması doğayı hızlıca tüketme ve erozyona zemin hazırlama dışında, belirli kesimlere yönelik yeni bir fırsatçılık ve rant projesi mi olacaktır? 4- Hazineye ait tarım arazilerinin kişi ve şirketler yerine topraksız ve/veya az topraklı çiftçilere işletme kredisi desteği ile birlikte kiralanması düşünülüyor mu? 5- Çiftçimiz son yıllarda 3.5 milyon hektar kendi arazisini ekmekten vazgeçmişken, hazineye ait araziler yıllardır belli koşullarla tarımsal üretime açılırken, yeni hazine arazilerinin kontrolsüz bir biçimde üretime açılması toprak ve tarım politikamız açısından doğru mudur? 6- Tüm ekilebilir arazilerin üretime katılması için örneğin nadas alanlarının daraltılması konusunda ne gibi projeler geliştirilmektedir?"