TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, Hükümlü ve Tutuklu Haklarını İnceleme Alt Komisyonu üyesi oylan CHP Ankara Milletvekili Hakverdi, mahkûm Müslüm Cevahir Vurucu’nun tahliyesinin, “Hapishane imamına gitmedi, iyi halli değil” denilerek ertelendiği iddiasını Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a verdiği soru önergesi ile TBMM gündemine taşıdı. Konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada Hakverdi, şu ifadeleri kullandı:

“Dini inancı, dünya görüşü, mezhebi, etnik kimliği ne olursa olsun her yurttaşımız yasalar önünde eşit haklara sahiptir. Cezaevlerinde de yargılamadan, uygulamaya kadar her mahkûm eşit haklara sahiptir. İmamla görüşmedi diye bir mahkûmun tahliyesinin ertelenmesi, bunun bir iyi hal koşulu olarak değerlendirilmesi, farklı inanç ve dünya görüşlerine sahip insanları dezavantajlı duruma düşürmektedir. Yine bu durum laik Cumhuriyet ilkeleriyle de örtüşmemektedir. Başta Elâzığ Cezaevi olmak üzere, birçok cezaevinde bu uygulamanın yapıldığına yönelik mahkûm mektupları almaktayım. Bu durum, cemaat ve tarikat kadrolaşmasının cezaevlerine de sirayet ettiğine işaretidir.”

“TAHLİYESİ İÇİN PUAN 45 PUAN YETERLİYKEN 44,75 PUAN VERİLDİ”

Hakverdi’nin gerekçesi ve soru önergesi şöyle:

“Cezaevinde kurulan iyi hal kurulları, mahkûm M. Cevahir Vurucu ile yaptığı görüşme esnasında, ‘Cezaevinde psikolog ve imam ile görüşmediği’ söylenmiş ve bu iyi halli olmama durumu olarak değerlendirilmiştir. İddiaya göre; kurul tarafından ‘İmam ile görüşmedin’ gerekçesi sonrasında, mahkûm bu gerekçeye gülümsemiş ve kurul bu defa da ‘Gülüyor. İdareyi ciddiye almıyor, sen pişman değilsin!’ diyerek infazını yakmıştır. 26 Ocak 2023 tarihi itibariyle salıverilmesi gereken Vurucu’nun tahliyesi, bir sonraki kurul görüşmesine yani 8 Mayıs 2023 tarihine ertelenmiştir. Mahkûmun ailesi ve avukatlarından edindiğimiz bilgilere göre, Vurucu’nun tahliyesi için iyi hal kurulu tarafından verilecek 45 puan yeterli olacakken, kendisine 44,75 puan verilerek tahliyesi uzatılmıştır. Anayasamız, kanunlarımız ve tarafı olduğumuz uluslararası sözleşmeler gereğince; hiç kimse dini inancı ve mezhebi üzerinden farklı muamele ve yargılama usullerine tabi tutulamaz. Aksi bir durum laik ve demokratik ülke tanımıyla bağdaşmamaktadır.”

“CEZAEVİNDEKİ MAHKUMLARIN, İMAM İLE GÖRÜŞMELERİNİN BİR ‘İYİ HALLİLİK GÖSTERGESİ’ OLARAK KABUL EDİLMESİ, YASALARIMIZIN İHLALİ ANLAMINA GELMEZ Mİ”

“Elazığ 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde bulunan hükümlü mahkûm Müslüm Cevahir Vurucu’nun ‘İmam ile görüşmediği’ gerekçesi ile infazının yakılarak, tahliyesinin ertelendiği iddiası doğru mudur? Yasalar karşısında kişiler arasında ırk, dil, din, mezhep, fikir yahut düşünceleri yönünden ayrım yapılamaz ve hiç kimseye ayrıcalık tanınamaz. Cezaevindeki mahkumların, imam ile görüşmelerinin bir ‘iyi hallilik göstergesi’ olarak kabul edilmesi, yasalarımızın ihlali anlamına gelmez mi? İmam ile görüşmeyen mahkumların tahliyesinin geciktirilmesi hangi mevzuat ya da yönetmeliğe dayanılarak yapılmaktadır? Bu uygulama bir inanca sahip mahkumları avantajlı, diğer inançlara sahip olanları dezavantajlı duruma düşürerek, eşit yurttaşlık ve eşit yargılanma hakkının ihlali değil midir? Bu iddialar doğru ise, ideolojik saiklerle hareket eden ve hak ihlallerine sebebiyet veren idari personel ve sorumlular hakkında bir işlem başlatılacak mıdır? “