“Güvenlik Soruşturması Engellemesi Kaldırılsın” konulu basın açıklamasını okuyan KESK Adana Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Muzaffer Yüksel, "Söz konusu torba yasa teklifinin geri çekilmesi talebiyle tüm örgütlerimizle birlikte hazırlanan mektubu milletvekillerine fakslayacağız, fişlemelerle yaşanan hukuksuzluğa karşı ilk günden beri sürdüğümüz mücadelemizin kararlılıkla devam ettireceğiz” dedi.

https://www.youtube.com/watch?v=QQSOBrxobVY DİSK, KESK, TMMOB Adana İKK, Adana Tabip Odası ve Adana Barosu tarafından “Güvenlik Soruşturması Engellemesi Kaldırılsın” konulu basın açıklaması Eğitim Sen Adana Şube'de gerçekleştirildi. Kurumlar adına basın açıklamasını KESK Adana Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Muzaffer Yüksel okudu. Yüksel açıklamasında, “15 Temmuz darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL döneminde çıkarılan KHK ile 'güvenlik soruşturması' kapsamında binlerce sağlık emekçisi ve aileleri mağdur edilmişti. Mağduriyete neden olan 657 sayılı yasanın 8. maddesinde yapılan değişiklik, Anayasa Mahkemesi kararıyla iptal etmişti. AKP-Saray iktidarının hukuk tanımazlığı sürüyor. Önceki gün TBMM’ye sunulan torba yasa teklifiyle OHAL döneminde devlet memurluğuna alınacaklarda aranan şartlara eklenen 'güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılmış olmak' şartını iptal eden Anayasa Mahkemesi kararı yok sayılmaktadır" dedi. "Bilindiği üzere ‘güvenlik soruşturması’ adı altında fişlemelere dayalı keyfi uygulamalar sonucunda binlerce kişi mağdur edilmiştir. Üç yıl boyunca süren hukuksuz düzenlemeye karşı açılan davada Anayasa Mahkemesi (AYM), 24 Temmuz 2019 tarihinde kararını açıklamıştır. 2019/65 sayılı AYM kararı ile 'vatandaşların kişisel veri niteliğindeki bilgilerinin memuriyete girişte değerlendirmeye tabi tutulmasının Anayasa'ya aykırı olduğuna' hükmedilmiştir. 29 Kasım 2019 tarih ve 30963 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan söz konusu AYM kararı ile 'güvenlik soruşturmalarının' dayanak maddesi ortadan kaldırılmıştır" denilen açıklamaya şöyle devam edildi:

"AYM KARARINI YOK SAYAN DÜZENLEMELER EKLENDİ"

"Ancak AYM kararına rağmen yaşanan mağduriyetler giderilmemiş, hukuki engel ortadan kalkmasına rağmen binlerce kişinin atamaları yapılmamıştır. Üstelik önceki gün TBMM’ye sevk edilen torba yasa teklifine AYM’nin kararını yok sayan düzenlemeler eklenmiştir. Buna göre AYM tarafından iptal edilen 'güvenlik araştırması ve/veya arşiv araştırması yapılmış olmak' şartı '26/10/1994 tarihli ve 4045 sayılı Kanuna göre güvenlik araştırması ve/veya arşiv araştırması yapılmış olmak' olarak yeniden düzenlenmektedir. Güvenlik soruşturmalarında OHAL ile getirilen ‘iltisak, eylem birliği’ gibi tamamen hukuksuz uygulamaların esas alınmasına devam edilmesi hedeflenmektedir. Kısacası siyasi iktidar bir kez daha hukukun arkasından dolanmakta, sadece adayı değil, birinci hatta ikinci derece yakınlarını da kapsayan fişlemeleri kapsamını daha da genişleterek sürdürmek istemektedir." "Hiçbir suç teşkil etmeyen, temel hak ve özgürlükler kapsamındaki eylemlere, basın açıklamalarına katılmayı, oda ve sendikaya üye olmayı bir ‘suç’ gibi göstererek göreve atanamama gerekçesi haline getirmeyi hedefleyen söz konusu yasa teklifine karşı sessiz kalamayacağımız açıktır" diyen Yüksel,  "Söz konusu torba yasa teklifinin geri çekilmesi talebiyle : Tüm örgütlerimizle birlikte milletvekillerine gönderilmek üzere hazırlanan mektubu milletvekillerine fakslayacağız, fişlemelerle yaşanan hukuksuzluğa karşı ilk günden beri sürdüğümüz mücadelemizin kararlılıkla devam ettireceğiz” ifadelerini kullandı.