Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, bugün Aydın’ın Çine ilçesinde yurttaşlarla bir araya geldi.

Uysal, Çine’de yaptığı konuşmada şunları söyledi: 

“21 YILLIK HER TÜR HUKUKSUZLUĞUN, ADALETSİZLİĞİN İŞLEDİĞİ MÜLAKATI KALDIRACAKLARMIŞ”

“21 yılın sonunda çıkmışlar seçim beyannamesi açıklıyorlar. 21 yılın sonunda şunu vaat ediyorlar; sayısız imar affı çıkarmışlar, İstanbul’da deprem alanlarını bile imara açmışlar şimdi imar affı çıkarmayı yasaklamayı düşünüyorlar. Neyi vaat ediyorlar? Bozdukları ekonomiyi 2002 şartlarına döndürmeyi vaat ediyorlar. Neyi vaat ediyorlar? 21 yıllık her tür hukuksuzluğun, adaletsizliğin işlediği mülakatı kaldıracaklarmış. Bu zamana kadar elinizi ayağınızı kim bağladı?

İşte 21 yıllık itirafnamedir. Milletimiz mazeret bırakmayacak şekilde 21 yılda yetki vermiş, güç vermiş, bütçe vermiş. Kendilerinden önceki bütün Cumhuriyet hükümetlerinin kullandığından daha fazla bir bütçeyi kullanmışsınız ama Türkiye neredeyse iflasın eşiğine gelmiş.

“DİPLOMASI OLMAYAN BİRİNİN FANTEZİLERİNİ 85 MİLYONUN ÜZERİNDE DENEDİĞİ EKONOMİK POLİTİKALARIN BEDELİNİ HEPİMİZ ÖDÜYORUZ” 

Tüm bu yanlışların maalesef bedelini insanlarımız ödüyor. Sizler ödüyorsunuz. Geçen yıl Kurban Bayramı’nda emeklilerimiz için 900 liralık ikramiye artışı söz konusu olduğunda Çalışma Bakanı çıktı dedi ki, o gün için 13 milyondu emekli sayımız “10 milyar lira (eski parayla 10 katrilyon lira) bütçeye ek yük gelir”. Peki 13 milyon emekliye 10 katrilyonu vermeyenler, bugün bir canavara dönüşmüş Kur Korumalı Mevduat diyerek diploması olmayan birini, “Ben ekonomistim” diye ortaya çıkıp kendi fantezilerini 85 milyonun üzerinde denediği ekonomik politikaların bedelini hepimiz ödüyoruz.

Bankalara gidiniz. Döviz mevduatına bankalar, döviz üzerinden Türkiye’de 23-25 faiz vererek başlıyor. Meblağa yükseldikçe daha da yükseliyor. Bunun bedelini kim ödeyecek? Biz ödeyeceğiz. Bu yanlıştan dönmek mecburiyetindeyiz. Aksi takdirde dört nala felakete koşan bir ülke olarak bu sürecin içerisinden çıkabilme imkânımız yok.

“MİLLETİMİZİN KENDİ KADERİNE HAKİM OLABİLMESİ İÇİN DEMOKRASİ VE HUKUK DÜZENİNE KAVUŞTURABİLMEK ELİMİZDE”

Kurucu liderimiz 3’üncü Cumhurbaşkanımız Celal Bayar, 14 Mayıs 1950’yi; “Milletin kendi kaderine hâkim olduğu gün” diye tarif ediyor. İşte milletimizin de kendi kaderine hâkim olabilmesi için; yanlışlardan dönerek Türk milletinin tarihi yürüyüşüne kaldığı yerden devam ederek, birliğini beraberliğini sağlamış, işleyen bir demokrasi ve hukuk düzeniyle kavuşturabilmek elimizde.”

Uysal, yurttaşlara hitap ettiği Çine konuşmasından bir bölümü, Twitter hesabından da paylaştı. Uysal’ın paylaşımı şöyle:

 “Aydın’da Çine’deyiz. Kime dokunsak ah işitiyoruz. Diploması olmayan birinin ‘ekonomistim’ diyerek ortaya çıkıp kendi fantezilerini 85 milyonun üzerinde denediği politikaların bedelini hepimiz ödüyoruz. İşte, bu keyfiyetin bedelini, yanlışların bedelini ödememek için #KararVer Türkiye diyoruz! Türkiye ya birinin keyfine göre idare edilip dört nala felakete gidecek ya da bilgiye, birikime, ortak akla uyarak hep birlikte feraha erecek.”