Haber: Fatoş Erdoğan

Gezi Direnişi'nde 2013'ün Temmuz ayında Taksim Dayanışması üyelerine yönelik gözaltılarda kadınlara yapılan çıplak arama ile ilgili açıklan davanın ilk duruşması, bugün Çağlayan Adliyesi 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

Dava kapsamında çıplak arama ilk kez işkence olarak nitelendi ve 3 polis hakkında dava açıldı. 

Mahkeme, kimlik tespitleri ile başladı. Sanık polis Levent Mustafaoğlu, duruşmaya SEGBİS ile bağlandı.

SANIK POLİS İDDİALARI REDDETTİ

Mustafaoğlu ifadesinde, 15 yıl boyunca emniyette çalıştığını, söz konusu iddiaları kabul etmediğini belirti. Sanık polis, o günlerde çok sayıda gözaltı olduğunu, ihtiyaçlarını karşılamama gibi bir kastı olmadığını ve kamera kayıtları incelendiğinde bunun ortaya çıkacağını savundu.

Hakimin "tuvaletin kamerayla izlendiği" iddiasını sorduğu  Mustafaoğlu, bu iddiayı kabul etmediğini söyledi.

Müşteki avukatı Meriç Eyüboğlu da, "müvekillerinin karakola geldiğinde klima açılmadığı" iddiasını sanığa sordu. Sanık polis, bu iddiayı da kabul etmedi ve "Mahmut Tanal geldi, nezarete kadar girdi ve bize teşekkür etti" dedi.

"İTİRAZ EDİNCE KARANLIK BİR HÜCREYE ATILDIM"

Mücella Yapıcı, yaşananları şöyle aktardı:

"Olayı başından anlatmak istiyorum: Bu zor bir süreç. Gezi Parkı'na giderken gözaltına alındıktan sonra araçta çok ağır sözler söylendi bana: 'Bir gözün toprağa bakıyor. Git evinde otur, namazını kıl' gibi sözlere maruz kaldım. Hastaneden karakola getirildik, her türlü arama yapıldı ve bir hücreye kızımla koyulduk. Temmuz ayında çok havasız bir ortamda, beni aldılar ince arama yapacağız dediler. İki kadın polis bana 'Soyun' dedi. İlk defa gözaltına alındım, şaşırdım bu duruma ve itiraz ettim; ama devam ettiler. 'Çömel, öksür' dediler, 'Utanma' dediler. Ben de 'Niye utanıyım, siz utanın' dedim. Beni zaten arama yaparak hücreye koydular. Bu bir işkencedir. İlaçlarımı istedim, 'Senin uşağın mı var, burası otel mi' dediler. Klima çalışmıyordu, çok ağır koku vardı. Lavabo kamerayla izleniyordu, tuvalete erkek polisler götürüyordu. Bunlara itiraz ettiğim için karanlık bir hücreye atıldım. Orada bir kız çocuğu daha vardı; işkenceye maruz kalmıştı. Bu yaşadıklarımız işkencedir.  Bu bitsin artık istiyorum, şikayetçiyim bu sistemden."

"BANA DA 'İNCE ARAMA YAPACAĞIZ' DEDİLER"

Şikayetçi Cansu Yapıcı ise, yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Gezi Parkı'na Vali tarafından açıldığı gün gitmiştik, gözaltına alındık. Sözlü tacizlere maruz  kaldık 'Size daha neler yapacağız bekleyin' dendi. Gözaltında uzun süredir yaşadığım rahatsızlık yüzünden kanamam vardı. Karakolda ped verilmedi, tuvalete erkek polis eşliğinde erkekler tuvaletine götürüldük. Kadınlar iki kişilik koğuşlarda, erkekler toplu tutuluyordu. Kadın görevli yoktu bu süreçte. 4 günlük gözaltının üçüncü günü geldiler. Ben de odaya götürüldüm, 'İnce arama yapacağız' diyerek çıplak arama yapıldı. Bana 'Utanma bu normal. Herkese yapıyoruz' dediler. 9 senedir bununla yaşıyoruz, şikayetçiyim bu sistemin değişmesi gerekiyor."

SANIK KADIN POLİS HAKKINDA YAKALAMA KARARI

Sanık kadın polisler, duruşmaya katılmadı.

Avukat Meriç Eyüboğlu, tanıkların mazeretini mahkemeye belirterek, tanık listesi sunacaklarını söyledi. Sanıkların mahkemeye zorla getirilmesini talep etti.

Mahkeme, bir sonraki duruşmayı 10 Şubat 2022 tarihine erteledi.

Duruşma sonrası avukat Meriç Eyüboğlu, duruşmada yaşananlara ilişkin açıklama yaptı.

Bugün duruşmada çıplak arama işkencesine maruz kalan şikayetçi Mücella Yapıcı, Cancu Yapıcı ile nezarethane amiri sanık polisin ifade verdiğini belirterek, duruşmaya gelmeyen çıplak aramayı yapan kadın polis hakkında yakalama kararı verildiğini belirtti.