Haber: Fatoş Erdoğan

Yargıtay tarafından bozulan Çarşı Davası ile İstinaf Mahkemesince bozulan Gezi Parkı Davası'nın birleştirilmesinin ardından 52 sanığın yargılandığı davanın 3'üncü duruşması bugün İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülüyor. 

52 kişinin yargılandığı davada tek tutuklu sanık olan iş insanı Osman Kavala, duruşmaya yine katılmadı.

Mahkemeye HDP Milletvekili Züleyha Gülüm, CHP Milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Ali Şeker, Özgür Özel ve Turan Aydoğan ile CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu katıldı.

Mahkeme başkanı savunmasını yapmayan sanıklarla duruşmayı başlattı.

"İDDİANAME HUKUKİ DEĞİL, SİYASİ BİR METİNDİR"

İlk söz alan avukat Can Atalay, şunlar söyledi:

"Bu savunma değildir. Size 'Gezi'yi anlatacağız' demiştik. Çok şey konuşuluyor ama Gezi Direnişi konuşulmuyor. Bu yargılama bir çete faaliyetinin ürünüdür; karşımıza yamalı bir yalan bohçasıdır. Bu dava Gezi Direnişimizi anlamama, anlamamazlıktan gelme hali. 

İddianameniz, Türkiye tarihinin en önemli toplumsal olaylarından biri olan Gezi Direnişimizi onca yıldır karalamaya çalışan siyasi iktidarın tarih tezidir; hukuki değil siyasi bir metindir.

Gezi Direnişi’nin tek bir kör kuruş ile ilişkilendirilmesi mümkün değildir. Gezi Direnişi’nde sokaklarda anayasal demokratik haklarını kullanan milyonlarca insanı fon kullanımı ile suçlamak hiçbir kişinin ya da kurumun haddi değildir.

"BİZ HAKLIYIZ, BİZ KAZANACAĞIZ"

Biz kimsenin tebaası değiliz. Biz kimsenin iki dudağının arasındaki söze bakan yurttaşlar olmayacağız.

İddianame binlerce kafa travması, 50'nin üzerinde göz kaybı olmak üzere; İstanbul Başsavcılığı'nın önündeki hala takipszlik kararı taraflarına tebliğ edilmeyen 5 binden fazla etkili eylem soruşturmasının hala açık olmasından ve hiçbir şey yapılmamasından söz etmiyor.

Gezi, insanın kendi kaderini eline alma iradesi, kararlılığıdır. Gezi, bu memleketin, bu toprakların, Ortadoğu'nun karanlıktan çıkacağının somut işaretidir. Gezi, eşitlik, özgürlük ve adalet imkanıdır, umududur. Biz haklıyız, biz kazanacağız. Hep birlikte mücadele edecek, hep birlikte kazanacağız."

"O GÜN SOKAĞA ÇIKAN TOPLUMUN VİCDANI OLDU"

Tayfun Kahraman ise, şunları kaydetti:

"Yarın yine siyaseten ortaya çıkacak olan, İstanbul'un mahvına neden olacak ya da Taksim Meydanı gibi yegane mekanı halkın elinden alacak her projeye karşı olmaya devam edeceğiz. O gün sokağa çıkan toplumun vicdanı oldu. Bu ülkenin gençlerinin parkına, ağacına, kuşa sahip çıkmasıydı. Ben o gün gördüğüm şiddeti, hayatımın başka yerinde yaşamadım. Hiçbir güç, para, otorite 80 ilde insanların sokağa çıkıp insanların haklı haykırışlarını söylemesini organize edemez. Gezi Direnişi sadece bizler değiliz, milyonlardır."

"SONU BELLİ BİR OYUNUN FİGÜRANLARI GİBİYİZ"

Mimar Mücella Yapıcı, duruşmada şu ifadeleri kullandı:

"2015'ten beri yargılanıyoruz, saçma sapan iddianameler var mahkemeler değişiyor, heyetler değişiyor. Şöyle bir kanıya vardım: Sanki sizlerle birlikte sahneye konmuş, sonu belli bir oyunun figüranları gibiyiz. Sizin meslek alanınızda 'Yanlış uygulama varsa idareleri uyarmakla yükümlüsünüz' der anayasa. Biz mesleki görevimize, kurumsal görevimize uygun davrandık. Biz arsaların üzerine onla bunla anlaşıp, imar kararı verip mal varlığı edinmeye çalışmadık. 

Mesleğimizin evrensel ilkelerine, kentin ve kamuoyunun yararına uygun davranıyoruz. Diplomaları alırken böyle yemin ettik. Sizler de herhalde ediyorsunuzdur, çünkü sizinki her şeyin üstünde bir meslek. Sizin mesleğiniz evrensel etiğin kurallarına uygun hareket edilmediğinde değil kent, hiçbirimizin yaşamı güvende olmaz.

Bu kadar yoksulluğun cinayetin, faili meçhullerin olduğu yerde beni ve arkadaşlarımı mesleğimin gereğini uygulamış olmaktan dolayı nasıl defalarca idamla yargılarsınız?

yapıcı

"AYAĞA KALKAN HAKLIN VİCDANIYDI"

Bir gece yarısı gelir parkı keser yaya yolunu açarız dediler. İşte o zaman halk başlattı. Kalktık gittik kurum başkanlarıyla. Bakın ben ölüyordum. Benim her tarafım sarıldı, ağaca sarıldım diye. İnanılmaz bir gaz... Ondan dolayı KOAH hastasıyım.

Gece bütün çadırları, içinde çocuklar varken çadırlar yakılmaya kalkıldı. Yapılan şey usulsüzlüğün de usulsüzlüğüydü. 45 kişi gözünü kaybetti, 8 çocuk öldü. Kediler, köpekler, kuşlar öldü. Bunlar bu halkın gözü önünde oldu.

Ayağa kalkan halkın vicdanıydı. Türkiye'de hiçbir siyaset, kişilik, lider 80 ilde siyasi görüşü bu kadar farklı olan insanı biraraya getirip de bu kadar müthiş bir empati ve kardeşlik yaratamaz.

"OSMAN KAVALA'YI REHİN OLARAK KULLANIYORLAR"

O nedenle şimdi Osman Kavala'yı rehin olarak kullanıyorlar. Gezi'yi ciddi şekilde kriminalize etmeye çalışmaktadır birileri. Size demiyorum; Sizlere üzülüyorum, çünkü bize beraat veren hakim yok oluyor. Onun için size kolay gelsin.

Gezi onurdur. Belki yeni nesillerin zihninde farklı bir kriminal Gezi yaratılmak isteniyor, ama o tarihe geçti. Şimdi tarihe geçen başka şeyler var. Ben burada bir yüksek mühendis olarak hocalarımı dinleyerek ceza hukukunu anlamaya başladım."

Yapıcı'nın savunmasının ardından avukatların beyanlarıyla devam eden duruşmaya ara verildi.

Çarşı Davası sanığı, "OsmanKavala kim, tanımıyorum bile. Beraat aldığım dava niye bu dava ile birleştirildi, niye burada yargılanıyorum bilmiyorum ki" dedi.


SEGBİS'le duruşmaya katılan Çarşı davası sanığına hakim "Duruşmaya katılmak istemezsen çıkabilirsin" dedi. Sanık "Elbette isterim hatta hiç katılmazsam çok sevinirim" dedi.

"NEDEN BURADA OLDUĞUMU ANLAYAMIYORUM"

Gezi davası sanıklarından Mine Özerden, "Neden burada olduğumu anlamayamıyorum. Avukatım savcının, hakkımdaki suçlamaları bana iletmesini istemişti, ancak bu talebimizi reddettiniz. Bu ne demek şimdi? Düşünüp düşünüp uygun bir suç mu bulmalıyım kendime? İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki beraatın nesini yanlış buldunuz? Ona göre savunma yapalım, delil sunalım. İsnat edilen suçların hiçbiri kanıtlanamadığı halde Osman Kavala tutuklu yargılanıyor. Neden? Sormayalım mı? 61. Hükümetin üyelerini, hangi konuda mağdur etmişiz? O iddianamedeki mağdurların bazıları sağda solda "bizim böyle bir mağduriyetimiz yok" diyor. Bu durumda neden hala isimleri mağdur olarak geçiyor? Mücella Yapıcı'nın dediği gibi: Size gerçekten kolay gelsin" dedi.

Mine Özerden'in avukatı Tuğçe Duygu Köksal, "Bu aşamada ortada bir delil varsa, biz delilleri değerlendirmek zorundayız. Platformdan, Taksim Platformu isimli internet sitesinin çıktılarını, sonrasında yapılan toplantıların notlarının istenmesini talep ediyoruz" dedi.


Duruşma Gezi davası sanıklarından Yiğit Ali Ekmekçi'nin konuşmasıyla devam ediyor. Yiğit Ali Ekmekçi, "Anlaşılan savcının iddalarının kanıtlarını sunmak gibi bir kaygısı yok. Bu durumda biz olmayanın olmadığını ispatlamak gibi imkansız bir işle uğraşıyoruz" diye konuştu.

"ONU DA HUKUKA KÜSTÜRDÜNÜZ"

Duruşma 1539 gündür tutuklu bulunan Osman Kavala müdafiilerinin beyanlarıyla devam ediyor.

Osman Kavala'nın avukatı İlkan Koyuncu, "Osman Kavala dışında bu davada yargılanan 51 kişi figürandır. Kavala'nın yargılanması için bu torbaya atılmış kişilerdir. Kavala tahliye olsa Meclis grup toplantıları kısalır. Osman Kavala benim şimdiye kadar tanıdığım hukuka en inanan insan. Bu saçma iddialara bile hukuk çerçevesinde yanıt vermeye çalışıyordu ama onu da hukuka küstürdünüz. Amerika'nın, Rusya'nın, Avrupa'nın arkasında durduğu kişiler değil 4,5 yıl 4,5 ay bile cezaevinde kalmadı. Osman Kavala'nın casus olmadığının en önemli kanıtıdır 4,5 yıldır cezaevinde olması" ifadelerini kullandı.

OSMAN KAVALA İÇİN TAHLİYE TALEBİ

Osman Kavala avukatı Köksal Bayraktar, "3 duruşmadır verdiğiniz ara kararın şablonunu, önceki 30 ACM ve 36 ACM de kullanmıştı. Şablonlar içinde yaşıyorsak güvensizlik vardır.Tahliye talebinin reddine ilişkin kararlarda gerekçe yok, sadece bazı kelimeler arka arkaya getirilmiştir. Üç yıldan beri AİHM kararından bahsediyoruz ama mahkeme bunun üzerinde durmuyor. 1539 gündür tutukluluğun devam etmesi, AİHM'in tespit ettiği hukuksuzluğun devam etmesidir. Bu hukuksuzluğa bugün son verin, müvekkilimiz bugün özgürlüğüne kavuşsun" diyerek Osman Kavala için tahliye talebinde bulundu.

MAHKEME KAVALA'NIN TUTUKLULUĞUNA DEVAM KARARI VERDİ

Savcı Osman Kavala'nın tutukluluk halinin devamını istedi. Mahkeme heyeti Osman Kavala'nın tutukluluk halinin oy çokluğuyla devamına karar verdi.