HDP'li Ömer Faruk Gergerlioğlu, Furkan Vakfı üyelerine dönük polis işkencesini Meclis'e taşıdı. 

Adana'da dün yürüyüş yapmak isteyen Furkan Vakfı üyelerine dönük polis müdahalesinde çok sayıda kişi yaralanırken, Vakfın kurucusu Alparslan Kuytul ve beraberindekiler bir depoda alıkonuldu. Vakıf üyelerince çekilen görüntülerde polisin sokak ortasında kadınların da olduğu kitleye gaz sıkarak darp etti. Saatlerce bir depoda alıkonulan Alparslan Kuytul ve beraberindekiler darp edilerek, dışarıya çıkarıldı. O esnada dışarıda bulunan gruba da polis sert müdahalede bulundu. Sokak ortasında Furkan üyelerine işkence edilirken, Adana Valisi, polisin işkenceni savunurken, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise, olaylara dair soruşturma başlatıldığını duyurdu. 

'ÖLÜRESİYE DARP ETTİLER'

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, yaşananları Meclis gündemine taşıdı. Gergerlioğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanıtlaması talebiyle Meclis Başkanlığına soru önergesi sundu. 

Tutuklu bulunan 8 vakıf üyesinin özgürlüğü için yapılmak istenilen "Özgürlük Yürüyüşüne" polisin sert müdahalede bulunduğunu anımsatan Gergerlioğlu, yaşanan olayları şöyle özetledi: "Adana Valiliği’nin İl Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nün yayınladığı Basın Bülteni’nde belirlenen yürüyüş yol güzergâhı, toplantı alanları ve dağılma yol güzergâhları üzerinden, burada açıklanan ve izin verilen güzergâhlara göre yürüyüş rotası belirlenmiş olmasına rağmen Adana Emniyeti daha toplanma ve yürüyüş başlamadan kadın-erkek, bebek-çocuk, yaşlı-genç demeden sert müdahalelerle hukuksuzca ve acımasızca Furkan Hareketi mensuplarına saldırarak yaraladı. Valiliğin belirlemiş olduğu güzergâhta toplamak isteyen grubun önce yolunu kapattılar ardından aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu gruba saldırganca ağıza alınmayacak galiz küfürler savurup biber gazlarıyla müdahale ederek plastik mermi yağmuruna tuttular. Yoğun biber gazı kullanımıyla etkisiz hale getirilen vatandaşlar coplarla ve esnaf dükkanlarından alınan sopalarla öldüresiye dövdüler. Furkan Hareketi mensuplarının ardından basın açıklaması yapmak üzere yola çıkan Alparslan Kuytul Hocaefendi’ye de Emniyet mensupları biber gazı sıkarak müdahalede bulundu. Müdahalenin etkisiyle bir depoya sığınan Alparslan Kuytul Hocaefendi ve beraberindeki kişiler polis tarafından depoda hukuksuzca alıkonuldular.”

'HUKUKSUZ ALIKOYMA'

Ardından basın açıklaması yapmak üzere yola çıkan Alparslan Kuytul’a emniyet mensuplarınca biber gazı sıkarak müdahalede bulunduğunu kaydeden Gergerlioğlu, “Müdahalenin etkisiyle bir depoya sığınan Alparslan Kuytul Hocaefendi ve beraberindeki kişiler polis tarafından depoda hukuksuzca alıkonuldular. Alparslan Kuytul Hocaefendi'nin serbest bırakılmasını isteyen sevenlerine karşılık Emniyet müdürü: 'İstediğim zaman bırakırım' diyerek hukuksuz alıkoyamaya devam etmektedir. Alparslan Kuytul Hocaefendi’yi bir esnaf deposunda adeta rehin alarak gözaltında tutan Emniyet, Hocaefendi’yi ve beraberindekileri serbest bırakmadıkça Furkan hareketi mensupları Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin alıkonulduğu deponun önünde: ‘Hocamızı almadan buradan gitmeyiz’ diyerek tepkilerini sürdürmektedirler. Adana Emniyeti saatlerdir Furkan Hareketi mensuplarını sokaklardan ağır bir şekilde darp ederek sokaklarda sürerek darp etmeye devam etmektedir. Kimi gönüllüler hastanede tedavi altında, kimi gönüllüler ise polis müdahalesinden civardaki camilere sığınmış durumdalar” dedi. 

Gergerlioğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya şu soruları yöneltti:

"* Furkan Vakfı üyelerine yönelik yapılan bu saldırının emrini kim vermiştir? 

* 2559 sayılı Polis Vazife ve Sal?hiyet Kanunu çerçevesinde orantısız gücün ötesinde şiddet kullanan personelle ilgili hangi işlemler yapılmıştır? 

* Orantısız güç kullanan polislerle ilgili soruşturma açıldığı bilgisi doğru mudur? Bu iddia doğruysa bu polisler halen olay yerinde vatandaşa müdahale etmeye devam etmekte midir? Eğer bu iddia doğruysa kolluk gücünün intikam hissiyle vatandaşlara kaba kuvvet kullanmasını engelleyecek bir mekanizma var mıdır?

* Olay yerinde alındığı iddia edilen ses kaydındaki polis ifadeleri doğru mudur? Doğru ise Furkan Vakfına ve gönüllülerine karşı İçişleri Bakanlığının özel bir antidemokratik tutum içerisinde olduğu iddiası doğru mudur?

* Herhangi bir olay yaşadığında kendisini koruması gereken kolluk güçlerinin bu orantısız gücün ötesinde şiddet kullanımına karşı vatandaşı kim koruyacaktır? 

* Furkan Vakfı üyesi kadınlara yönelik şiddet eylemi içerisinde olan kolluk güçleri, bu cesareti İstanbul Sözleşmesinden çıkılmış olmasından mı almaktadır?

* Kadınlara yönelik şiddette kadın kolluk güçlerinin kullanılmasının özel bir sebebi var mıdır? Polis Teşkilatında bu şekilde bir tavrın kadına yönelik şiddet olmayacağı gibi bir algıda olunduğu iddiası doğru mudur? 

* Sosyal medyada güvenlik şube müdürü olduğu iddia edilen elinde cop sırtında kırmızı mont bulunan kişi gerçekten de polis teşkilatının kadrolu memuru mudur? Eğer bu iddia doğruysa bu kişi hayatında hiç 2559 sayılı Polis Vazife ve Sal?hiyet Kanunu okumuş mudur? Eğer bilgisi varsa bu davranışının işinden edilmeye kadar varacak bir süreci olduğunu düşünmemiş midir?

* Halka açık alanda bu muameleyi yapmakta beis görmeyen kolluk güçlerinin gözaltı merkezlerinde yaptıkları iddia edilen pek çok işkence ve kötü muamele iddialarını bu görüntülerle doğruladığı iddiası doğru mudur?

* Emniyet müdürlükleri dahil pek çok yerde tarafıma iletilen işkence iddialarına cevap vermeyen İçişleri Bakanlığı bu görüntüler neticesinde bir açıklama yapacak mıdır?

* Metruk binalar için ‘Siz yıkın kanun arkanızdan gelsin’ diyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu kolluk güçlerine ‘Siz müdahale edin kanun arkanızdan gelir’ dediği iddiası doğru mudur?"