Genel Sağlık İş Sendikası, bugün yaptığı yazılı açıklamada, 12 Ağustos’ta Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Sağlık Bakanlığı Ek Ödeme Yönetmeliği’ne karşı Danıştay’da iptal davası açtığını duyurdu. Genel Sağlık İş Sendikası Genel Başkanı Derya Uğur’un imzasını taşıyan açıklamada, hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle iptali ve yürütmesinin durdurulması istenen 15 madde hakkında bilgi verildi. Açıklamada şunlar kaydedildi:

“NÖBET VE İCAP NÖBETLERİNİN MESAİ İÇİ ÇALIŞMA OLARAK DEĞERLENDİRİLEBİLMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR”

“Yeni yönetmeliğin ‘Amaç’ başlıklı 1. maddesinde, ‘disiplin durumu’ ibaresi yer almaktadır. Fakat bu yönetmelik, bir disiplin yönetmeliği değildir. Bu nedenle amaç da disiplin durumuyla bağlantılı olamaz. Yeni yönetmeliğin ‘Kapsam’ başlıklı 2. maddesi incelendiğinde, sterilizasyon birimlerinde ve Bakanlık merkez teşkilatında görev yapan sağlık çalışanlarının bu yönetmelik kapsamına alınmadığı görülmektedir. Bu bakımdan yeni yönetmelik, eksik düzenleme içermektedir. Yeni yönetmeliğin 4/1-s maddesine göre ‘mesai içi çalışma’, mesai saatleri içinde yapılan çalışmalar ile nöbet ve icap nöbetlerinde yapılan çalışmaları ifade etmektedir. Her ne kadar söz konusu düzenleme ile ‘nöbet ve icap nöbetleri’ mesai içi çalışma süresine dahil edilmiş ise de nöbet ve icap nöbetlerinin mesai içi çalışma olarak değerlendirilebilmesi mümkün değildir.

“YÖNETMELİĞİN REKLAMI KAPSAMINDA VERİLEN VAATLERİN, İHDAS EDİLEN DÜZENLEMELERDE KARŞILIK BULMADIĞI GÖRÜLMEKTEDİR”

Yeni yönetmeliğin 5. maddesinin 2. fıkrasında yer alan düzenlemeye göre; ‘Bakanlık ve bağlı kuruluşlarının kadro ve pozisyonlarına (döner sermaye dâhil) atanan ve 209 sayılı Kanun’un 5’inci maddesi (altıncı fıkrası kapsamında ek ödeme alanlar hariç) gereğince döner sermaye gelirlerinden ek ödeme alan eğitim görevlilerine en yüksek devlet memuru aylığının (ek gösterge dâhil) yüzde 410’u; uzman tabip, tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar ile uzman diş tabiplerine yüzde 335’i, pratisyen tabip ve diş tabiplerine ise yüzde 265’i oranında, herhangi bir katkıya bağlı olmaksızın merkezi yönetim bütçesinden ek ödeme yapılır. Bu ödemeye hak kazanılmasında ve ödenmesinde, aylıklara ilişkin hükümler uygulanır. 209 sayılı Kanun’un ek 3’üncü maddesi gereği yapılan aylık ek ödeme tutarı, bu yönetmelik kapsamında aynı aya ilişkin yapılacak temel ek ödeme tutarından mahsup edilir. 209 sayılı Kanun’un ek 3’üncü maddesi gereği yapılan ek ödemenin bu yönetmelik kapsamında aynı aya ilişkin olarak yapılacak ek ödemeden fazla olması halinde aradaki fark geri alınmaz’.

Yine 5. maddenin 3. fıkrasında yer alan düzenleme de şu şekildedir: ‘209 sayılı Kanun’un 5’inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca personele her ay yapılacak ek ödeme net tutarı, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin ek 9’uncu maddesi uyarınca kadro ve görev unvanı veya pozisyon unvanı itibarıyla belirlenmiş olan ek ödeme net tutarından az olamaz. Bu şekilde merkezi yönetim bütçesinden yapılan ek ödeme tutarı, bu yönetmelik kapsamında aynı aya ilişkin yapılacak temel ek ödeme tutarından mahsup edilir.’

Yapılan sözlü açıklamalarda ‘mahsuplaşma bulunmadığının’ belirtilmesine rağmen yukarıda belirtilen iki düzenlemede de ‘mahsuplaşma işleminden’ söz edilmektedir. Yönetmeliğin reklamı kapsamında verilen vaatlerin, ihdas edilen düzenlemelerde karşılık bulmadığı görülmektedir.

“KENDİSİNE DİSİPLİN CEZASI VERİLEN BİR SAĞLIK ÇALIŞANININ EK ÖDEME YAPILMAMAK SURETİYLE İKİNCİ KEZ CEZALANDIRILMASI, MÜKERRER CEZALANDIRMA YASAĞINA AYKIRI”

Yeni yönetmeliğin 6/3-a-2 maddesinde yer alan düzenlemeye göre; ‘Bu ödeme, disiplin cezası alanlardan, uyarma ve kınama cezası alanlara bir ek ödeme dönemi, aylıktan kesme cezası alanlara iki ek ödeme dönemi, kademe ilerlemesi cezası alanlara üç ek ödeme dönemi süresince yapılmaz’. Kendisine disiplin cezası verilmiş olan bir sağlık çalışanının, yeni yönetmelik ile ‘ek ödeme almama’ şeklinde mükerrer bir cezayla cezalandırılması mümkün değildir. Nitekim usul yönünden, yeni yönetmelik bir disiplin yönetmeliği olmadığı gibi, kendisine disiplin cezası verilen bir sağlık çalışanının ek ödeme yapılmamak suretiyle ikinci kez cezalandırılması hem mükerrer cezalandırma yasağına aykırı hem de ‘mülkiyet hakkının’ açık ihlalini oluşturmaktadır.

“‘YİRMİ GÜN’ İBARESİ YÖNETMELİKTEN ÇIKARILMIŞ, EK ÖDEMELERİN ÖDEME ZAMANI İLE İLGİLİ OLARAK BELİRSİZLİK DURUMUNUN ORTAYA ÇIKMASINA SEBEBİYET VERİLMİŞTİR”

04.03.2020 tarih ve 31058 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren ‘Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Tesislerinde Görevli Personele Ek Ödeme Yapılmasına Dair Yönetmelik’in ‘Ek Ödeme Zamanı’ başlıklı 14. maddesinin 1. fıkrasında yer alan düzenlemeye göre; ‘Ek ödeme, aylık dönemler halinde yapılır. Dağıtılmasına karar verilen ek ödeme tutarı, o dönemin bitiminden sonraki yirmi gün içinde hak sahiplerine ödenir’ düzenlemesi ile yirmi gün içerisinde ödemeye dair bir düzenleme bulunmaktaydı. Fakat yeni yönetmeliğin ‘Ek Ödeme Zamanı’ başlıklı 12. maddesinin 1. fıkrasında yer alan düzenlemede yalnızca ‘Ek ödeme, aylık dönemler halinde yapılır’ şeklinde bir düzenlemeye yer verilerek, ‘yirmi gün’ ibaresi, yönetmelikten çıkarılmış, ek ödemelerin ödeme zamanı ile ilgili olarak belirsizlik durumunun ortaya çıkmasına sebebiyet verilmiştir.

“GÜNÜMÜZÜN EKONOMİK KOŞULLARINDA BELİRTİLEN KATSAYILAR ÜZERİNDEN HAK EDİLEN MADDİ GETİRİNİN ELDE EDİLMESİ MÜMKÜN OLMADIĞINDAN, SÖZ KONUSU KATSAYI ORANLARI AÇIKÇA HUKUKA AYKIRIDIR”

Yeni yönetmeliğin ‘EK-3A Taban Ödeme Katsayıları Tablosu’ içeriğinde, ‘Hizmet Sınıfı (Tabip Dışı)’ başlığı altında, 5. sırada ‘sağlık hizmetleri’ için 0,32 katsayı oranı, 6. sırada ‘diğer lisansiyerler (sivil savunma uzmanı, diyetisyen, fizyoterapist, psikolog, çocuk gelişimcisi, sosyal çalışmacı, biyolog, mühendis, veteriner hekim, kimyager, sosyolog ve benzerleri)’ için 0,32 katsayı oranı, 7. sırada ‘genel idare hizmetleri’ için 0,16 katsayı oranı, 8. sırada ‘teknik hizmetler’ için 0,16 katsayı oranı, 10. sırada ‘yardımcı hizmetler’ için 0,12 katsayı oranı düzenlenmiştir. Söz konusu katsayı oranları, listede kadro ve unvanları sayılmış olan sağlık çalışanları bakımından hak edilen ve emeğin karşılığı olan ödemelerin yapılmasının önüne geçecek kadar cüzidir. Günümüzün ekonomik koşullarında belirtilen katsayılar üzerinden hak edilen maddi getirinin elde edilmesi mümkün olmadığından, söz konusu katsayı oranları açıkça hukuka aykırıdır.”