Genel Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Dr. Derya Uğur, sağlık çalışanlarının 2022’de hak ettikleri değeri görmediklerini belirterek 2023 beklentileri ile ilgili “Sağlık hizmetlerinde koruyucu sağlık hizmetleri öncelenmelidir. Şehir Hastaneleri sistemine son verilmelidir. Toplum sağlığı uluslararası tekellerin insafına bırakılmamalıdır. Sağlıkta Şiddeti önleyecek etkili bir şiddet yasası çıkarılmalıdır. Sağlık emekçilerinin aylık maaşları asgarisi yoksulluk sınırı taban alınarak belirlenmelidir. Tüm ek ödemeler emeklilik hesaplamasına dâhil edilmelidir. Sağlık emekçileri arasında farklı çalışma biçimlerine son verilmeli; kadrolu, güvenceli çalışma biçimi sağlanmalıdır” dedi.

Genel Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Dr. Derya Uğur, 2022 yılında sağlık sisteminde yaşanan sorunlara ve sağlık emekçilerinin 2023 yılı beklentilerine dair ANKA Haber Ajansı’na değerlendirme yaptı. Uğur, yurttaşların sağlık hizmetlerine ulaşamadığı, tedavisinin düzenlenemediği, ilacına ulaşamadığı bir yılın geride kaldığına dikkat çekerek şunları ifade etti:

“2022’DE YURTTAŞ NE HEKİME ULAŞABİLDİ NE DE İLACA”

“2022 yılında yurttaş, MHRS’yi aradı, randevu alamadı, hekime ulaşamadı. Hekime ulaştı; hekim tetkik istedi, tetkik için yakın bir tarihe randevu alamadı. Tetkik yapıldı, teşhis kondu ameliyat olması gerekti, ameliyata gün alamadı. Kamuda özellikli ameliyatlara girecek hekim bulunamadı. Ortopedi ve beyin cerrahisi ameliyatları için gerekli malzemesi olmayan hastanelerin yenisini de tedarik edemediği için bu alandaki ameliyatlar yapılamadı. Hastanın tedavisi düzenlendi, ilaç bulunamadı. 2022 yılında döviz kurlarındaki artış, tanı ve tedaviye yönelik tıbbi teknolojik ürünlerin özellikle de ilaç fiyatlarının yükselmesi ve hatta kimi ilaçların bulunamaması sorununu beraberinde getirdi. Tıbbi teknoloji, ilaç ve aşı üretimi konusunda dışarıya bağımlı olunmasının bedelini 2022 yılında yurttaş, sağlığı ile ödedi.

“DENEYİMLİ SAĞLIK PERSONELİ EKONOMİK SORUNLARLA İSTİFA ETTİ, YURT DIŞINA GÖÇ ETTİ”

Toplumun sağlığını korumak, insanları sağlığına kavuşturmak, can kurtarmak için hizmet üreten sağlık çalışanları, mesleklerinin değersizleştirilmesi, sağlıkta şiddet ve ekonomik nedenler olmak üzere yaşadığı sorunlar nedeniyle istifa yolunu seçti. İstifa eden, yurt dışına giden hekim ve deneyimli sağlık personeli sayısında 2022 yılında büyük artış yaşandı.  ‘İyi Hal Belgesi’ için yapılan başvuru sayısı, 2022 yılının ilk on ayında 2 bin 417’yi buldu. 2022 yılında ‘İyi Hal Belgesi’ alanların bin 227’si uzman hekim, bin 190’ı ise pratisyen hekimlerden oluştu.

“SAĞLIK ÇALIŞANLARI; SAĞLIKSIZ ÇALIŞMA ŞARTLARINDA SAĞLIK HİZMETİ SUNMAYA ÇALIŞIRKEN TÜKENDİ”

2022 yılında 24 sağlık çalışanı Covid-19 nedeniyle hayatını kaybetti. Neredeyse bir salgına dönüşen sağlıkta şiddet ise 2 sağlık çalışanını aramızdan aldı. Konya Şehir Hastanesi'nde görevli Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ekrem Karakaya, hasta yakını tarafından odasında ateşli silahla katledildi. İstanbul Esenyurt Devlet Hastanesi güvenlik görevlisi Tuğrul Okudan sessiz olun uyarısı yaptığı için uğradığı bıçaklı saldırı sonucu yaşamını yitirdi. Geçim derdi sağlık çalışanlarının hayatlarını çevreledi 2022 yılında açlığa mahkûm edilen sağlık çalışanları, geçim derdine düştü. Çalıştıkları kurumlarda şiddetsiz gün geçmeyen, mesleki saygınlığı zedelenen sağlık çalışanları; sağlıksız çalışma şartlarında sağlık hizmeti sunmaya çalışırken tükendi. Her geçen gün net bir şekilde yükselen enflasyona karşın; ay sonunda ne kadar maaş alacağını bilmediği bir teşvik-taban-sabit ödeme sisteminde hizmet üreten sağlık çalışanları, yoksulluğa mahkûm edildi.

“SAĞLIK HİZMETLERİNDE KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ ÖNCELENMELİDİR”

Sağlık çalışanlarının 2023’ten beklentisi; sosyal devlet anlayışının gereği yerine getirilmeli, ihtiyacı olan herkes için eşit, ücretsiz, ulaşılabilir, bilimsel ve nitelikli sağlık hizmeti sağlanmalıdır. Sağlık hizmetlerine yeterli kamu kaynağının ayrılmasını sağlayacak bir sistem kurulmalıdır. Sağlık hizmetlerinde koruyucu sağlık hizmetleri öncelenmelidir. Sağlıkta Dönüşümün en büyük icraatı olan Şehir Hastaneleri sistemine son verilmelidir. Sağlıkta piyasalaşmaya son verilmeli, toplum sağlığı uluslararası tekellerin insafına bırakılmamalıdır. Sağlıkta Şiddeti önleyecek etkili bir şiddet yasası çıkarılmalıdır. Tüm sağlık çalışanları, insan onuruna yaraşır bir yaşam ve çalışma koşullarına kavuşturulmalıdır.

“SAĞLIK EMEKÇİLERİ ARASINDA FARKLI ÇALIŞMA BİÇİMLERİNE SON VERİLMELİ; KADROLU, GÜVENCELİ ÇALIŞMA BİÇİMİ SAĞLANMALIDIR”

Performans sisteminden vazgeçilip, ek değil, tek ödeme sistemine geçilmeli; sağlık emekçilerinin aylık maaşları asgarisi yoksulluk sınırı taban alınarak belirlenmelidir. Tüm ek ödemeler emeklilik hesaplamasına dâhil edilmelidir. Çalışanlar arasında ayrımcılığa gitmeden tüm sağlık emekçilerini kapsayacak kademeli ek gösterge artışı yapılmalıdır. Tüm sağlık emekçilerine geçmişe etkili olarak yıllık 90 gün yıpranma payı hakkı verilmelidir. Hasta yükünün artması ancak personel açığının giderilmemesi sağlık hizmetlerinde personel açığını daha da büyütmektedir. Yeterli sayıda kadrolu ve güvenceli olarak sağlık çalışanı istihdam edilmeli, personel açığı kapatılmalıdır. Sağlık emekçileri arasında farklı çalışma biçimlerine son verilmeli; kadrolu, güvenceli çalışma biçimi sağlanmalıdır.”