Genel-İş İzmir 2 ve 3 nolu şubeleri, “Keyfi uygulamaya son verin” çağrısında bulunarak, güvenlik soruşturması gerekçesiyle işten çıkarılan 16 belediye işçisinin işe iadesini istedi.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Genel-İş Sendikası’nın İzmir 2 ve 3 nolu şubeleri,
İZENERJİ ve
İZELMAN’da çalışan 16 işçinin güvenlik soruşturması gerekçesiyle işten çıkarılmasına tepki gösterdi. Büyükşehir belediyesi önünde yapılan açıklamaya, işten çıkarılan işçilerin yanı sıra Halkların Demokratik Partisi (HDP), Emek Partisi (EMEP) ve çeşitli kurum temsilcileri katıldı. "Yargı kararı olmadan cezalandırmaya, çalışma hakkının gaspına izin vermeyeceğiz" pankartının açıldığı açıklamada, “Suçlu değil işçiyiz, fişleme ile işten çıkarılmalara izin vermeyeceğiz" dövizi taşınarak, "İşimizi geri alacağız" ve "Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek" sloganları atıldı.
"HAKLARINDA NE SORUŞTURMA NE DE CEZA VAR”
Açıklamayı yapan Genel-İş İzmir 2 No'lu Şube Başkanı Arif Yıldız, işverenlerin keyfi tutumu nedeniyle her gün binlerce işçinin işsiz kaldığını söyledi. AKP Hükümeti’nin Anayasaya aykırı yeni bir uygulama daha getirdiğini belirten Yıldız, “Bugün keyfi biçimde işlerine son verilen 16 arkadaşımız, savcılığa başvuru yaparak adli sicil kayıtlarını talep etmişlerdir. Aldıkları kayıtlardan da görüleceği üzere haklarında ne bir kovuşturma ne bir soruşturma ne de bir ceza vardır. Güvenlik soruşturmalarında yargı kararı ile mahkûm olup olmamalarına bakılmaksızın kişiler hakkında sübjektif değerlendirmeler bulunmaktadır. Yargı kararı olmaksızın, keyfi olarak doğruluğu tartışılır istihbarata dayalı bilgilerle insanları işinden edemezsiniz” dedi.
Yıldız, yetkililere şu çağrıda bulundu: “Gelin bu hukuksuzluğa bir an evvel son verin. Kovid-19 nedeniyle sözde işten çıkarma yasağı olan bir dönemde insanları işinden, ekmeğinden etmeyin. Güvenlik soruşturması bahanesi ile yapılan keyfi işten çıkarmaları durdurun. Tüm basın ve kamuoyu da bilmelidir ki, DİSK-Genel-İş Sendikası olarak bizler, haksız ve hukuksuz bu işten çıkarmaların karşısında durmaya, gerekli her türlü hukuksal ve demokratik mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz.”
