Gazeteci Rabia Önver'in dijital medya hesabından yaptığı paylaşımlar nedeniyle hakkında, "örgüt propagandası" yapmak iddiasıyla açılan davanın karar duruşması Van 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

Jinnews’in haberine göre, Rabia ve avukatı duruşmaya Yüksekova Adliyesi'nden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlanırken, MLSA temsilcileri ve gazeteciler de duruşmayı takip etti.

 Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada iddia makamı bir önceki celsede sunduğu ve Rabia’nın “propaganda suçu işlediği ve bunu basın yayın yoluyla yaptığı” yönündeki mütalaayı tekrarladı.

‘KABUL EDİLEMEZ’

Ardından üzerine atılı suçlamayı reddeden Rabia, beraat talebinde bulundu. Savunma yapan avukatı Harika Günay Karataş ise, yasada basın ve yayın araçlarının tarif edildiğini belirterek, "Twitter insanların başka insanlarla iletişim kurmasını ve bilgi alma, haber alışverişi yapmasını amaçlayan ve üyelikle çalışan bir sosyal paylaşım sitesidir. Sosyal paylaşım sitesinin basın yayın olarak nitelendirilmesi ve yasaya aykırı olarak cezanın bu gerekçe ile artırılması kabul edilemez" şeklinde konuştu.  

‘DELİL ELDE ETME YÖNTEMİ’

Bu tür yargılamaların, dayanaksız ve hukuka aykırı delil elde etme yöntemi olduğunu vurgulayan Harika, “Bu kavramların yasa veya yönetmeliklerde tanımı olmadığı gibi, bu yetkinin kimler tarafından, ne zaman ve ne şekilde kullanılacağına ilişkin de herhangi bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Soruşturmaların bu şekilde yürütülmesiyle kolluğa sınırsız ve tanımsız bir yetki verilmesi durumu ortaya çıkmaktadır. Kolluğa yasal olmayan şekilde sınırsız bir yetkinin verilmesiyle ortaya çıkan durum, Emniyet Müdürlüğü bünyesinde ilgili birimlerde görev yapan polislerin istedikleri her kişinin sosyal medya hesaplarını incelemesi, ‘hoşlarına gitmeyen’ paylaşımları tutanak altına alarak soruşturma başlatması şeklinde kendini göstermektedir. Bu uygulama bir yandan da suç şüphesiyle kişilerin sosyal medya hesaplarının incelenmesi yerine tüm yurttaşların sosyal medya mecralarında 7/24 kolluk tarafından izlenip, takip edildiği bir açık hava hapishanesine dönüşmesi sonucunu doğurmaktadır" ifadelerini kullandı.

‘ÖZGÜR BASIN BU TÜR DAVALARLA SUSTURULMAYA ÇALIŞILMAKTADIR’

Harika, 12 Eylül 1980 Darbesi döneminde 31 gazetecinin tutuklu olduğu Türkiye’de şuan darbe döneminden bile daha vahim bir durum yaşandığını hatırlatarak, "Bugün uluslararası arenada Türkiye, dünyanın en büyük gazeteci cezaevi olarak görülmektedir. Helikopterlerde insanlar atılırken ve bu kentlerde insanlara işkence yapan kolluk hakkında bir ceza verilmezken, Tahir Elçi, Roboski Katliamı ve Paris'te katledilen 3 siyasetçiyi haber yapanlar ve bu haberi paylaşanlar yargılanıyor. Bu dava gazetecilik faaliyetlerine yönelik bir davadır. Özgür basın bu tür davalarla susturulmaya çalışılmaktadır. İsnat edilen suçu kabul etmiyoruz. Müvekkilimin faaliyetlerinin gazetecilik kapmasında değerlendirilmesi gerekiyor” diyerek beraat talebinde bulundu.

1 YIL 6 AY HAPİS

Ardından esasa dair kararını açıklayan mahkeme, Rabia’ya zincirleme bir şekilde, "örgüt propagandası" yaptığı gerekçesiyle 1 yıl 6 ay 27 gün hapis cezası verdi. Ardından mahkeme Hükmün Açıklanmasının Geriye Bırakılması’na (HAGB) karar verdi.