Rize Valiliği, Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Şahin Çervatoğlu ve 8 belediye çalışanı hakkında “eğitimi engellediği” iddiasıyla soruşturma başlattı. Belediyeye ait binanın tahsis süresi dolduğu için tahliyesini istediklerini belirten Çervatoğlu, “Bizi bunlarla yıldırmaya çalışıyorlar Fındıklı Belediyesi’ ne ait olan binanın Fındıklı Belediyesi’ne devredilmesini talep ediyoruz. Biz yılmıyoruz, ben hiç yılmam. Tam tersi daha direngen, daha mücadeleci olurum. Çünkü biz halkımızın hakkı olan hiçbir şeyi, onu koruduğumuz kadar korumayız. Çünkü orası halkın” dedi.

Fındıklı Belediye Başkanı Ercümen Şahin Çervatoğlu, kendisi ve 8 belediye çalışanı hakkında Rize Valiliği’nce başlatılan soruşturmayla ilgili basın toplantısı düzenledi. Çervatoğlu, şunları söyledi:

“FINDIKLI BELEDİYESİ’NE AİT OLAN BİNANIN FINDIKLI BELEDİYESİ’NE DEVREDİLMESİNİ TALEP EDİYORUZ”

“Bize ait bir binanın, tahsis edilen binanın tahsis süresi doldu. Meclis bu tahsisi uzatmadı ve bize ait olan bir binanın geri verilmesi talebinde bulunduk. İki ay boyunca sesini çıkarmayan kaymakamlık biz buranın boşaltılmasını istediğimiz zaman, boşaltılması için ilgili kuruma gittiğimiz zaman, oradaki işlemlerden sebep bizim çalışanlara ve bana ‘Eğitim öğretimi engellemek’ adı altında soruşturma ve inceleme başlattılar. Bizi bunlarla yıldırmaya çalışıyorlar Fındıklı Belediyesi’ne ait olan binanın Fındıklı Belediyesi’ne devredilmesini talep ediyoruz.

“HUKUK LEHİMİZE YAVAŞ, ALEYHİMİZE HIZLI İŞLİYOR”

Bize ait olan bir bina değilse tahsisini nasıl aldıklarını soruyorum ben de. Hukuksal olarak bunun bütün evraklarını vermemize rağmen hukuk da bizim lehimize gelişebilecek bir şeyde yavaş işliyor, aleyhimize gelişecek bir şeyde çok hızlı işliyor. Bir saat içerisinde meclis kararına bile yürütmenin durdurulması kararı alıyorlar. Altmış gün itiraz etmeyen, 56 gün itiraz etmeyen kaymakamlık itiraz ediyor. Sizin önünüze geldi daha önce siz onu okudunuz, onaya gelmese bile kaymakamlığın önüne geliyor. Süreyya Osman Şişmanoğlu Gündüz Çocuk Konuk Evi Çocuk Hakları Merkezi ismini verdik buraya ve kaymakamlık onayladı, bu ne yaman çelişki? Bu çelişki var olduğu halde valilik sekiz belediye çalışanıyla birlikte bize ön inceleme başlatıyor.

“BİNAYA İSİM VERİYORUZ, KAYMAKAMLIK OLUR VERİYOR, DAHA SONRA O BİNA SİZE AİT DEĞİLDİR DİYE DAVA AÇIYOR”

Bununla ilgili hukukçularımız da inceleme yapıyor, 18’inde ifadeye çağırıyorlar, itiraz da edebiliriz, zaten biz savcılığa, emniyete, kaymakamlığa zaten bütün evraklarımızı gönderdik. Kaymakamlığa ağustos ayında noterden tahliye ihtarnamesini çektik. Aynı kaymakamlık hiçbir girişimde bulunmuyor, aynı kaymakamlık binaya isim vermemize izin veriyor ve onaylıyor. Belediye meclisi binaya isim veriyor, kaymakamlık olur veriyor, o bina size ait değildir diye dava açıyor. Bize ait olmayan bir binaya isim vermemize niye izin verdin aynı kaymakamlığa soruyorum.

“TAM AKSİNE BİZİM EĞİTİM ÖĞRETİM YAPMAMIZI ENGELLEDİLER”

Bütün bunların, ne için soruşturma açıldığını biliyoruz. Çalıştırmamak. Bizde inadına çalışacağız, halkımıza hizmet edeceğiz. Tahsis yapılan binada müftülüğün 4-6 yaş Reyhan Kuran kursu var. Bu noktada biz uyarıcı olduk, doldu süreniz diye ve biz bütün yazışmaları yaptık hiçbir cevap vermediniz boşaltın dediğimiz için, ki asla ve asla içeriye girmişiz, uydurma gerekçelerle içeride müdahale etmişiz diyorlar, hayır kaçak su kullanılıyordu, uyarıcı olsun diye suyu bir günlüğüne kestik. Orası hala kaçak su kullanıyor, bina kendisine ait değil orada hala kaçak olarak duruyor. Eğitim öğretimi engelleme diye bir girişim zaten olmadı. Tam aksine bizim eğitim öğretim yapmamızı engellediler. Çocuklar için biz boşaltılmış köy okullarını istedik bu köy okullarını vermediler, vermiyorlar hala. Ama bunu bir atölyeye verebiliyorlar, kişiye verebiliyorlar, hayvan bağlayabiliyorlar. Bir yandan bakanlık köy okullarını tekrar açacağız diyor, o zaman bir söylemiştik biz, bu köy okullarını yapalım sizin ihtiyacınız olduğu zaman bina da yapılmış olur çocuklarımız kullanır gene biz boşaltırız.

“İFADE VERMEYE ŞU ANDA GİTMEME EĞİLİMİNDEYİZ”

Şu anda ifadeye gitmeme eğilimindeyiz. Çünkü avukatlarımız araştırıyor. 4483 sayılı kanunda bizi soruşturacak eşdeğer şekilde olması lazım ki bir alt memur görevlendirmişler şu anda. Görevlendirme de şu anda Mustafa Aydoğan Alişan Milli Emlak Müdürü. Acaba atladığımız bir yönetmelik var mı diye avukatlarımızla araştırıyoruz, avukatlarımızın bu incelemesinden sonra itirazımız varsa itirazımızı yapacağız. Detaylı raporumuzu da size sunacağız.

“DÜNYA İLE YARIŞACAK ÇOCUKLARI YETİŞTİRİYORUZ, ARAPÇA DİLİNİ VERMEYE DE HAZIRIZ”

Bu yapılanların çok iyi niyetli olduğunu düşünmüyorum. Özellikle muhalif gördükleri belediye başkanlarına yapılan uygulamaları, engellemeleri çok görüyoruz hepimiz. Fındıklı’da görüyoruz. Fındıklı halkına biz hizmet etmeye çalışıyoruz. Şu anda bizim Çocuk Hakları Merkezi ve Çocuk Evi’nde 17 öğrencimiz var. İngilizce ve Almanca öğreniyorlar dünyaya açılmak için. Dört yaşındaki çocuklar dil öğrenimi alıyorlar. Dünya ile yarışacak çocuklar yetiştireceğiz diyoruz ya tam da buradan geçiyor. Kuran kursuna ilişkin söylemler oluyor biz Arapça dilini vermeye de hazırız. Destek olsunlar, bir dil bir insan demek bizim için. Dolayısıyla bunlar trajikomik, bizi yıldırmak için. Ama biz yılmıyoruz, ben hiç yılmam. Tam tersi daha direngen, daha mücadeleci olurum. Çünkü biz halkımızın hakkı olan hiçbir şeyi, onu koruduğumuz kadar korumayız. Çünkü orası halkın.”