Fethi Açıkel, Berat Albayrak’ın Hazine ve Maliye Bakanlığı döneminde başlatılan ‘1 Milyon Yazılımcı İstihdamı Projesi’nde gelinen durumla ilgili açıklama yaptı. Açıkel, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Berat Albayrak'ın Hazine ve Maliye Bakanlığı döneminde, 2020 Nisan ayında ‘tarihi bir istihdam hamlesi’ ve ‘sektördeki nitelikli eleman ihtiyacını giderecek proje’ olarak duyurulan ancak sektör paydaşlarına dahi danışılmadan, plansız bir şekilde başlatılan ‘1 Milyon Yazılımcı İstihdamı Projesi’ aradan geçen iki buçuk yılın ardından yazılımcılarımız için beyin göçü, sanayicilerimiz, KOBİ’lerimiz ve Start-Up’larımız için beceri açığı, yazılımcı adayı gençlerimiz için ise işsizlik olarak geri döndü. Proje adeta iflas etmiş ve açıklanan hedeflerin gerisinde kalınmıştır.

Projenin bugün geldiği durum, AKP iktidarında açıklanan projelerin, sanayicimizin, KOBİ’lerimizin, bilim insanlarımızın, araştırmacılarımızın, girişimcilerimizin ve emekçilerimizin talepleri ve ihtiyaçlarına göre değil; Tek Adam Rejiminin Propaganda ve Reklam Faaliyetlerine göre şekillenen, Kalkınma Hedefli değil Kampanya Hedefli olduğunu bir kez daha göstermiştir. Bu projeler, ülkemize zaman kaybettirmektedir.”

“3 YILDA 1 MİLYON YAZILIMCI HEDEFİ OLARAK DUYURULDU, İKİ BUÇUK YILDA 370 BİN ÖZGEÇMİŞTE KALINDI”

 “Recep Tayyip Erdoğan, 20 Nisan 2020’de yaptığı açıklamada projeyi duyururken ‘3 yılda 1 milyon yazılımcı yetiştirmeyi hedefleyen bir program başlatıyoruz’ ifadelerini kullanmıştı” diyen Fethi Açıkel, şöyle devam etti:

 “Ancak 2022 Kasım ayı itibariyle, projenin resmi verilerine göre sadece 372.957 özgeçmiş doldurulmuş ve toplam başvuru 914.231 olmuştur. Başvuru yapanlar ve süreçleri tamamlayarak özgeçmiş oluşturan adayların ne kadarının istihdam edildiği ve işe yerleştirme oranının ne olduğu bilgileri ise kamuoyu ile paylaşılmamaktadır. Keza başvuru sayısı ile özgeçmiş doldurma arasındaki kopukluk da aslında projenin, istihdam sağlama konusundaki eksikliklerini gösteren bir veri olarak değerlendirilmelidir. Görünen durum, 1 Milyon İstihdam hedefinin çok altında kalındığıdır.”

“STRATEJİK SEKTÖRLERİMİZDE BEYİN GÖÇÜ, ULUSAL GÜVENLİK SORUNU HALİNE GELDİ”

TÜBİTAK bünyesinde sürdürülen “tersine beyin göçü” çalışmalarının yeterli olmadığını belirten Açıkel, şunları kaydetti:

“Stratejik sektörlerimizde yaşanan mühendis, araştırmacı, teknisyen ve uzman göçü, maalesef bir ulusal güvenlik sorunu haline gelmiştir. TÜBİTAK bünyesinde sürdürülen ‘Tersine Beyin Göçü’ çalışmaları, sektörlerimizden ve kamu kurumlarımızdan oluşan Beyin Göçü Koridorunu tersine çevirmekte yetersiz kalmaktadır. Son olarak, Yazılım sektörünün sektör temsilcilerinin paylaştığı verilere göre, yazılımcı beyin göçü sayısı yıllık 30 bini aşmış ve bu sayı tırmanarak 100 bine doğru gitmektedir.

Beyin göçünün nedeni, ülkedeki genel olarak ekonomik ve siyasi olarak geriye gidiş, teknoloji ve Ar-Ge faaliyetlerine yeterli desteğin verilmemesi, sektördeki düşük maaşlar ve kötü çalışma koşullarıdır. Bununla birlikte; sektördeki ödeme süreçlerinde yoğun bir dolarizasyon süreci yaşanması ve TL’nin astronomik değer kaybı yüzünden, yerli şirketlerimizin insan kaynağı korumasında rekabet gücü azalmaktadır. Yerli firmalarımız, nitelikli mühendis ve teknik kadrolarını koruyamamakta, yüksek geçim maliyetleri altında ezilen nitelikli insan kaynağımız ise mecburi bir şekilde yurtdışına yönelmektedir.  İnsan kaynağında kendine yeterliliğini kaybeden yazılım sektörü, domino etkisiyle diğer tüm reel sektörleri etkilemekte ve yazılımcı beyin göçü krizi, ülkemizin sanayi ve teknoloji altyapısında büyük bir kendine yeterlilik açığı oluşmasına neden olmaktadır.”

“İSTİHDAMI ARTIRACAK, ÇALIŞMA KOŞULLARINI DÜZELTECEK, BECERİ AÇIĞINI SEKTÖREL İHTİYAÇLARA GÖRE KAPATACAĞIZ”

CHP ve Millet İttifakı iktidarında sorunu çözecek etkin politikalar benimseneceğinin altını çizen Açıkel, şöyle dedi:

“CHP ve Millet İttifakı iktidarında, yazılım sektörü başta olmak üzere sanayimizin, KOBİ’lerimizin, girişimcilerimizin beceri açığı sorunlarını çözecek etkin politikalar izleyecek, istihdam ile eğitim arasındaki bağı kapatacak, sanayimizin ihtiyaç ve taleplerine yönelik her kademede Mesleki ve Teknik Eğitimi yeniden ele alacağız. Kamuda satın alımlarda ve kısa süreli hizmet alımlarında çok düşük bir seviyede olan yerli yazılım kullanım oranını artırarak teknoloji ve yazılım ekosistemimizi güçlendireceğiz. Böylelikle, İkiz Dönüşüm olarak ele alınması gereken Yeşil Dönüşüm ve Dijital Dönüşüme, tüm sektörlerimizi sağlıklı bir şekilde hazırlayacağız. Gençlerimizi ve ailelerini hayalperest projelerle oyalamayan, mevcut nitelikli insan kaynaklarımızı ülkede tutabilen, sanayimizin taleplerini önceleyen teknoloji ve sanayi merkezli bir kalkınma hamlesi başlatacağız.

Kalkınma için, sanayi, teknoloji ve bilim atılımı için, KOBİ devrimi için, Cumhuriyetimizin 2. yüzyılında, kurucu felsefemiz ve Atatürk’ün iktisadi anlayışı doğrultusunda, her alanda kendine yeten bir ekonomiyi amaçlıyoruz. Türkiye’yi yeniden ayağa kaldıracağız.”