Fatih Erbakan, partisinin il kongresine katılmak üzere dün Artvin'e geldi. Erbakan, kongrede yaptığı konuşmada şunları söyledi:

"VERDİĞİNİZ DİPLAMALAR İŞE YARAMADIĞI İÇİN GENÇLER YURT DIŞINA GİDİYOR"

"Gençlerin işsizliğine bir çare bulamadığınız için gençler bu ülkeden gidiyorlar. 20 senelik iktidarınızda kaliteli bir eğitim veremediğiniz için gidiyorlar, verilen diplomalar hiçbir işe yaramadığı için gidiyorlar. Bu gençler, gece gündüz çalışmaları karşısında verilecek asgari ücretin açlık sınırının altında olması sebebiyle yurt dışına gidiyorlar. 60'lı yıllarda kafileler halinde yurt dışına giden gurbetçilerimiz, onlar da mı keyfinden gittiler. Onlar da mecburiyetinden gittiler; ekmek davası yüzünden, işsizlik yüzünden mecburiyetten gittiler. Bugün bu gençler de gidiyorsa bunun için gidiyorlar. Bunun en büyük sorumlusu, 20 seneden beri en geniş yetkiyle iktidarda olan AK Parti iktidarın kendisidir. Kaldı ki eğer bu gençler birtakım nefislerle yurt dışına gidiyorsa, vatanını milletini terk ediyorsa nefsine, arzuları yüzünden, hevesleri yüzünden, bunda da sizin sorumluluğunuz var. 20 senedir bu gençlere önce ahlak ve maneviyat temelli bir eğitimi vermemişsiniz demek ki bu gençler vatanını terk ediyor.

"HALKIN GERÇEKLERİNİ HELİKOPTERDEN BAKARAK GÖREMEZSİNİZ"

'İnsanlar evine ekmek götüremiyor' diyenlere, ‘Bu insanlar abartıyor’ diyorlar iktidar yetkilileri ve Sayın Cumhurbaşkanı. Biz, esnafla çiftçi ile köylü ile emekli ile asgari ücretli ile Türkiye'nin dört bir yanında bir aradayız. Bunu söyleyenlere, esnafın yanlarına gelebilmeleri ve esnaf ziyareti yapmalarını; çiftçinin, köylünün ve emeklinin, memurun derdiyle dertlenmelerini tavsiye ediyorum. Şu bizim yaptığımız gezilerdeki esnaf ziyaretlerinde keşke iktidar yetkililer de bulunsa da gerçekleri görseler. Bak, daha dün Adana'da 36 derece sıcakta dükkanlara giriyoruz; klimalar kapalı, ışıklar kapalı, karanlıkta ve sıcakta oturuyorlar. Neden mi, çünkü elektrik faturasını ödeyemiyor da onun için 36 derece sıcakta, kliması var, klimayı açamıyor, ışıkları söndürüp içeride karanlıkta, mağaradaki gibi oturmak zorunda kalıyorlar. Asgari ücretli, Kayseri'de önümüzü kesiyor; ‘Bugün evladım benden kuruyemiş istedi -tam da kuruyemişçinin önündeyiz- geldim fiyatlara baktım, alamadan dönüyorum. Çocuğumun istediği bir kuruyemişi alamıyorum’. Alamaz. Fındığın, fıstığın kilosu kaç lira hepimiz iyi biliyoruz. Türkiye'nin hali bu durumda, en son yine Sayın Cumhurbaşkanı, Sakarya'da yaptığı konuşmada şöyle bir ifadede bulundu; 'Hani ekonomide her taraf çökmüştü, batmıştı. Helikopterle giderken o yolları gördüm; araçlar, otomobiller, otobüsler, TIR’lar, bütün yollar tıklım tıklım dolu’. Biz ne dedik Sayın Cumhurbaşkanı’na; ‘Peki Sayın Cumhurbaşkanım, durumlar böyle helikopterde görüldüğü gibi değil. Helikopterden aşağı inip de halkın arasına inerseniz o zaman gerçekleri daha iyi görürsünüz."