CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, CHP’nin TBMM Grubu 27. Dönem 5. Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı’nda “Türkiye İçin Yeni Bir Hikaye, Yeni Nesil Kalkınma Stratejisi” başlıklı sunum yaptı.

Öztrak’ın sunumunda Birleşmiş Milletlerin 17 maddelik Sürdürülebilir Kalkınma İçin Küresel Amaçları hakkında bilgi verdiği ve CHP’nin yeni nesil kalkınma stratejisinin de bu amaçlara uygun olduğunu anlattığı öğrenildi.

Öztrak, ANKA Haber Ajansı’na yaptığı değerlendirmede ise şunları söyledi:

“Bugün Türkiye’nin bol ve ucuz finansmana ulaşması önemli. Kaliteli finansmana ulaşması önemli. Bu çerçevede de dünyaya baktığınız zaman, sürdürülebilir kalkınma amaçları çerçevesinde, yeşil mutabakat çerçevesinde, Paris İklim Anlaşması çerçevesinde, sosyal destekler çerçevesinde çok ciddi miktarlarda dünyada fonlar arz ediliyor. Büyük ölçüde de gelişmiş ülkeler bunu kullanıyor. Gelişmekte olan ülkeler arasında da sınırlı ayıda ülke bu ilkeleri alarak hareket eden ülke bundan yararlanıyor. Mesela Şili gibi. Biz Türkiye’nin de bu ilkelere riayet ederek, büyüme stratejisini bu çerçevede oluşturarak, uluslararası piyasalardan çok daha makul maliyetlerle fon temin etmesini sağlayacağız.

Yüzde 80’lere çıkmış bir enflasyonu ertesi sabah birdenbire indirmek gibi bir şey söz konusu dahi olamaz. Tabii ki bu enflasyonu düşürme süreci beklentileri hızla değiştirecek, para politikasını, maliye politikasını normalleştirecek adımların atılmasını gerektirir. Biz bu adımları atmak için gerekli çerçeveyi oluşturuyoruz… Altı ay içinde belirsizlikleri azaltırız, bir yıl içerisinde de sürdürülebilir kalkınma süreci içine geçeriz diye düşünüyoruz.”

Öztrak; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Yılbaşından bu yana 75 milyar dolar daha buharlaştı. Artık sormamız gereken soru 203 milyar dolar nerede, kimlere verildi? Kimlere arka kapıdan satıldı?” sözlerini ise şöyle değerlendirdi:

“Bu sene başından bugüne kadar Merkez Bankası, kuru bir yerde tutabilmek için kendisine gelen dövizlerin 75 milyar dolarını piyasada satmış. Merkez Bankası, doğrudan da satmamış. Yine o eski yöntem; kamu bankaları üzerinden bir şekilde piyasaya vermiş. Eğer Türkiye bir kur sistemi uyguluyorsa burada dövizlerin nasıl satılacağı, nasıl alınacağı belli. Uzunca bir süredir Merkez Bankası bu yöntemlere uymuyor. Bankanın arka kasasından bunu kamu banklarına aktarıyor, oradan da piyasada satılıyor. Doğru bir yaklaşım değil. Enflasyon hedeflemesi yapan bir merkez bankasının izlemesi gereken bir davranış değil… 2021 sonuna kadar 128 milyar dolardı, üzerine bir de 75 koyarsınız. Genel başkanımız da bu rakamı telaffuz etti.

Bizim söylediğimiz bir şey var. Bu usulüne göre satılmayan dövizler kime, nereye ve nasıl gitti? Bunun mutlaka araştırılması lazım.”

Öztrak, Merkez Bankası’nın politika faizini yüzde 12’ye düşürmesiyle ilgili de “Artık politika faizi tabela faizi oldu” diyerek, şunları belirtti.

“Nebati Bakan da ‘Biz Merkez Bankası’nın faizini etkisizleştirdik’ demişti. Faiz 12’lere düşüyor da baktığınız zaman tek bir işe yarıyor. O da bu kur korumalı mevduat kapsamında ödenecek paraları sürekli artırıyor. Çünkü kuru bir türlü tutamıyorlar. Türk lirası pul olmaya devam ediyor. O nedenle de bütçeden yapılacak olan harcamalar hızla artıyor. Bütün bunların bir sonucu var. Bu harcamayı yapabilmek için bir başka harcamadan vazgeçiyorsunuz. Örneğin çiftçiye vereceğiniz, esnafa vereceğiniz teşvikleri azaltıyorsunuz. Bu bir tercih meselesi. Sınırlı sayıda mudi, geniş bir çiftçi, esnaf kitlesine tercih ediliyor.”