Birleşik Metal İş Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Recai Büyükbeyhan, “Tazminatsız işten atıldılar. Nisan ayı maaşları ödenmedi. Burada sendikayı tanıyıp buradan atılan arkadaşlarımızı içeriye alıncaya kadar mücadelemize devam edeceğiz” dedi.

Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan Maya Mekanik Fabrikası’nda işten atılan DİSK’e bağlı Birleşik Metal İş Sendikası’na üye işçiler, fabrika önünde eylem başlattı.

"BASKI YAPARAK SENDİKADAN İSTİFA ETMEYE ZORLADILAR"

Birleşik Metal İş Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Recai Büyükbeyhan, konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı:

"Maya Mekanik işyerinde işçilerle temasımız oldu ve burada üyelik çalışması yaptık. 13 Aralık’ta başvurumuzu yaptık bakanlığa. Çoğunluk tespitimiz geldi. Bizim lehimize geldi. Çoğunluk tespitine işveren itiraz etti ve aynı anda 11 arkadaşımızın iş akdini feshetti. Bu arkadaşlarımızla eyleme başladık. Kapı eylemi sonrasında işverenin avukatı bizleri arayarak 'Kapı önü eylemini bitirin, biz sendika ile görüşeceğiz ve atılan arkadaşları iş başı yaptıracağız' dedi. 11 arkadaşımızın 8 tanesi iş başı yaptı. 3 arkadaşımız kendi isteğiyle tazminatlarını alıp ayrıldılar. Bu esnada işveren boş durmadı. 1 Haziran’da toplu sözleşme görüşmelerine başlarız dense de işçilere işçileri istifaya zorladı. İçerde çok düzensiz bir çalışma var. İş güvenliği açısından çok rahatsız olunacak bir çalışma içerisindeler. Fazla mesailere zorla getiriyorlar arkadaşlar. Her gün fazla mesai var. İşçinin onayı alınmadan sürekli fazla mesai yaptırılmak isteniyor. Bu esnada arkadaşlara baskı yaparak sendikadan istifa etmeye zorladılar.

"ARKADAŞLARIMIZI İÇERİYE ALINCAYA KADAR MÜCADELEMİZE DEVAM EDECEĞİZ"

En son 1 Mayıs günü arkadaşlara burada fazla mesai yazılıyor işçilerin onayı alınmadan. Arkadaşlar da 'biz 1 Mayıs İşçi Bayramı’na katılacağız' diyorlar. 5 arkadaşımıza baskı yaparak sendikadan istifa ettirdiler. 2 Mayıs'ta üretimi durdurmak zorunda kaldık. 3 gün burada üretim durduruldu. Noter tespiti yaptılar. 21 arkadaşımızın da iş akdini feshettiler. Tekrar kapı önü eylemine başladık. Burada bu şekilde kalmayacak. Farklı eylemler de yapacağız. Burada sonuç alıncaya kadar devam edeceğiz. Maaş bordrolarında tutarlı bir sistem yok. Tazminatları da verilmedi. Tazminatsız işten atıldılar. Nisan ayı maaşları ödenmedi. Burada sendikayı tanıyıp buradan atılan arkadaşlarımızı içeriye alıncaya kadar mücadelemize devam edeceğiz."

"ÇIKIŞ SAATİMİZ HİÇ BELLİ OLMADI"

Tazminatsız işten atılan Nefise Bayaçlı şunları söyledi:

 "5 senelik elemanıyım. Geçmişim de var. Toplam 7 senedir burada çalışıyorum. 13 Mart'ta örgütlenmeye başladık. 21 Mart’ta da buna hak kazandık. İşveren ilk önce kabul etmedi. İş çıkışlarımız oldu. Tekrar işçiler geri alındı. Normal seyrinde işe devam ettik biz fakat aşırı derecede müdür ve patronlardan baskı yedik. Çalışmamız çok engellendi ama biz sendikalaşma gelecek diye devam ettik ama bu baskılar aşırı derecede oldu bize. Aşırı mesailer yaptırdılar. Saat 01:00’lerde çıkış saatimiz hiç belli olmadı. Hafta sonu da aynı şekilde devam etti. Ya devam edersiniz ya sendikadan ayrılırsınız baskısı vardı. Tazminatlar verilsin maaşlarımız ödensin, arkadaşlarımız içeri geri alınsın tek isteğimiz bu" dedi.

"SENDİKAYLA BERABER ÇALIŞMAK İSTİYORUZ"

İşten atılan diğer bir işçi Veli Tunç, "Burada iş güvenliği diye bir şey yok zaten. Bayan arkadaşımızın biri dört parmağını kaybetti. Burada birkaç arkadaşımız iş kazası geçirdi. İki, iki buçuk saat burada bekleyenler oldu. Biz o yüzden sendikaya üye olmaya karar verdik. Ama bize çok baskı uyguladılar. İşveren bizi işe geri alsın. Sendikayla beraber çalışmak istiyoruz" diye konuştu.

"HAKKIMIZI ALMAK İSTEDİK SADECE"

Fazla mesailer nedeniyle sosyal hayatlarının kalmadığını anlatan Cemile Coşkun ise şunları söyledi:

"Üç yıldır burada çalışıyorum. Biz hakkımızı alamadığımız için sendikalaşmaya gittik. Asgari ücretle çalışıyoruz. Ev geçindiriyoruz. Sürekli mesaiye kalmak motivasyonumuzu düşürüyor. Sosyal hayatımız yok. Özel hayatımız yok. Tek hayatımız bu fabrika. Biz hakkımızı aramak için sendikaya üye olduk. İçerisi tamam dedi önce. Sonra baskı yaptılar. Daha sonra biz eylemlere başladık. Bizim lavabolara girme dakikamız var. Bu zaman zarfını geçince maaşımızdan kesiyorlardı. Sadece alıyorlardı, vermiyorlardı. Biz hakkımızı almak istedik sadece. Gerçekten insan gibi, taktir görerek çalışmak istedik. Biz işimizi seviyorduk. Bize mesainin mesaisini yaptırıyorlardı. Yine de sesimizi çıkarmıyorduk ama bir yerden sonra bizim de hakkımızı almamız gerekiyordu."