Çadırkentlerde güvenlik, yardımların dağıtımı, sağlıklı gıda ve hijyen konusunda sorunlar olduğu belirtilen raporda,  “Çocuklar dışında çadır alanının dışarıdaki kişilere kapalı olmayışı ve yeterli aydınlatmanın da bulunmayışı, temel ihtiyaçların karşılanması noktasında kadınların ve dezavantajlı diğer bireylerin de istismar edilme riskini arttırmaktadır” denildi.

Etik Sosyal Hizmet Topluluğu, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından sahadaki gözlemlerine ilişkin rapor hazırladı. Adıyaman’ı kapsayan raporda, çadırkentlerdeki duruma ilişkin şu tespitlere yer verildi:

EĞRİÇAY ÇADIRKENTİ: Dağıtımlar noktasına takip ve koordinasyon yoktu. Kaynaklar eşit bir şekilde dağıtılmamış ve kaynağa erişilemeyen kişilerin tespiti noktasında sorun var. Kültürel yapı noktasında karışım olduğu için inşalar birbiri ile çatışmaya geçmişti. Yapılan dağıtımlar noktasında insanlara davranış doğru değildi. Hastaların- engellilerin tespiti eksik yapıldığı için çadırdan ayrılamayan kişiler unutulmuştu.

İki nolu alanda farklı etnik gruptan bireylerin yaşaması sonucu insanların birbirine nefret, ön yargı oluşturmuş olmaları ilerleyen süreçlerde can güvenliği sorununun ortaya çıkabileceği öngörülmektedir. İki nolu çadırkent alanında sadece bir tane LGS (Liseye Geçiş Sınavı) kursunun olması ve kontenjan yetersizliği sonucu eğitime erişimin olmaması. Sınava hazırlanan öğrencilerin kaynak kitaba erişimleri yok.

400 YATAKLI HASTANE KARŞISI ÇADIR KENTİ: Çadırkent içerisinde sağlık çadırı olmaması sebebi ile depremzedeler sağlık hizmetine erişememektedir. Çadır alanı hastane yanında olmasına rağmen sosyal sigorta veya yeşil kartı olmayan birçok kişinin acil muayene ve ilaç ihtiyacını karşılayamadığı gözlemlenmiştir. Valilik ile yapılan görüşmede acil yeşil kart yenileme ve başvuruları ile ilgili birimin aktif olmadığı öğrenilmiştir.

“İKİNCİ EŞYAYI VERİRKEN SÖYLENİYORLAR”

Sincan Belediyesi tarafından oluşturulan çocuk alanında (kreş) öğretmen bulunmaması sebebi ile çocuklarla ilgili eğitim ve oyun faaliyetlerinin tamamının yükü psikososyal destek ekibine bırakılmaktadır. Alanda çalışma yürüten belediye gönüllü ve personelleri ile alana ziyarette bulunan basın mensuplarının çocukların yüzünü çekmemeye yönelik hassasiyet göstermemesi tepki çekmektedir. Görev yapılan çadırkentte bulunan depo görevlilerinin üslubu oldukça yanlış bulunmuş, çocuklu ailelere bile ikinci eşyayı verirken söylendikleri duyulmuştur. Üstten konuşmalar yapan depo görevlileri ile psiko-sosyal destek ekipleri görüşme yaparak durumu aktarmıştır.

“ZEHİRLENME GÖRÜLMEKTE, TUVALET VE BANYOLAR PİS”

Mevsime ve kültüre uygun kıyafet gönderilmesi gerektiği düşünülmektedir. Alt giyim için pantolon yerine uzun etek gönderilmesi, baş örtüsü ve orta yaşlı kadınlar için üst giyime penye ve tunik tarzı kıyafetler uygun görülmektedir. Bulunulan çadırkentte her gün aynı yemek ve türevleri çıkmakta, yemek sebebiyle vatandaşlar zehirlenme geçirmektedirler. Bir aydır aynı yemeğin çıktığını artık yiyemediklerini aktaran müracaatçılar, çadırda bulunan imkanlar ile kendilerine kahvaltılık veya yemek hazırlamaktadırlar. Çadırkent içerisinde yer alan tuvalet ve banyoların pis olduğu, çadırkentin dışında kaldığından yaşlılar ve engelliler için zor olduğu müracaatçılar tarafından aktarılmıştır.

HİSAR DÜĞÜN SALONU KUZEYİ ÇADIRKENT: Ziyaret edilen hanelerde tespit edilen engelli birey sayısı 22'dir. Tespit edilen hamile kadın sayısı da 5 olup 3 kadının hamilelik süreci riskli geçmektedir. Çadırkentin etrafı çevrili olmayıp çadırkente her yerden giriş yapılabilmektedir. Psikososyal destek ekibine ve jandarmaya bildirilen hırsızlık vakaları da mevcuttur.

Yeterli aydınlatmanın olmaması da gece tuvalete ulaşımı zorlaştırmaktadır. Engelli bireylere yönelik tuvalet ve duş bulunmamasından kaynaklı vatandaşlar bu yönde şikayet bildirimde bulunmaktadır. Kişi sayısının fazla olması ile birlikte günlük atık miktarı da fazla olmakta olup birikintiye sebep olmaktadır. Biriken bu çöpler hem hastalık riski taşımakta hem de ısınan havayla birlikte yangın riski taşımaktadır. Çocuklar dışında çadır alanının dışarıdaki kişilere kapalı olmayışı ve yeterli aydınlatmanın da bulunmayışı, temel ihtiyaçların karşılanması noktasında kadınların ve dezavantajlı diğer bireylerin de istismar edilme riskini arttırmaktadır. Engelli, yaşlı ve hamile kadınlar öncelikli hedef grubu arasında yer alması sebebiyle konteyner kentlere nakillerinin yapılmasında öncelikli olması sağlanmalıdır. Mevcut durumda kaldıkları çadırlar kullanılabilirlik açısından yetersiz olup farklı riskler de bulundurmaktadır.”

Raporda şu önerilerde bulunuldu:

  • “Çadır ihtiyacı devam ederken insanların artık konteynır gibi daha güvenli ve mahremiyeti olan barınmaya ihtiyacı var. Eğitimine devam edemeyen öğrencilerin eğitime devamları sağlanmalı. Temiz kıyafet ve her yaş grubundan bireylerin iç çamaşır ihtiyacı var. Çadırkent dışında kalan park gibi alanlarda toplu çadır alanı oluşturan insanların tuvalet ve duş alanlarına ihtiyacı var.
  • Çocuk istismarını önleyici tedbirlerin alınması gerekmektedir. Kayıp çocukların olduğunu tespit ettik, kayıp çocuklar derhal bulunup ailelerine teslim edilmelidir. Çadırkentlerde çocuk dışında her kesime hitap edecek psikososyal destek çalışmaları yapılmalı. Sağlık problemlerinin yaygınlaşması önlenmeli, mobil sağlık ekiplerinin kurulması gerekmektedir.
  • Psikososyal destek çalışmalarında görev alacak meslek elemanlarının sayısının artırılması ve meslek örgütlerine maddi manevi her türlü gerekli desteğin verilmesi gerekmektedir. Yönlendirme çalışmalarının uygun ve profesyonellerce yapılması gerekmektedir. Manevi destek adı altında psikososyal destek çalışmasına köstek olan kurumlara karşı önlemlerin alınması, depremzedelerle çalışan iletişim kuran personele yönelik depremzedeler ile iletişimlerinde hassas olmaları konusunda eğitimlerin verilmesi gerekmektedir.
  • Alanın kozmopolit yapısı gereği, mevcut dil bariyerinin sorun yaratıyor olmasından dolayı yapılan genel anonsların Türkçe dışında diğer dillerde de (Kürtçe ve Arapça) yapılması, ırkçılığın daha fazla kökleşmeden engellenmesi için çalışmalara başlanılması gerekmektedir. Devlet mekanizmaları olağanüstü bir çaba ile bölge halkıyla dayanışma gösteren STK ve sivil örgütlenmelere karşı gösterdiği sert tavrını derhal değiştirmeli.”