Asgari ücrete yapılan zammın ardından gözler emekli maaşlarında yapılacak artışa çevrilirken; Ankara Kızılay’da bulunan Et ve Süt Kurumu önünde onlarca emekli sabahın erken saatlerinde ucuz et alabilmek için uzun kuyruklar oluşturuyor. Bir emekli kadın, maaşlara yapılacak zamla ilgili “Kaşık ile veriyorlar, kepçe ile alıyorlar. Ne bekleyeyim ben? Ben ölümü tercih ediyorum, ölüm bundan daha rahat. Hiç olmazsa bu dünyanın çilesi biter. Artık yaşamak istemiyorum, usandım bıktım dünyadan. Çünkü yaşayacak bir halimiz kalmadı” dedi. Bir başka emekli ise doğal gaz keşfiyle ilgili açıklamaları eleştirerek "Bir de seçim olmadığı günlerde bulun getirin bu gazları. Hani nerede? Doğal gaz açamıyoruz. Millet enayi mi? Neyi buldun" diye tepki gösterdi.

Binlerce emekli yurttaş, maaşlarına yapılacak ücret zammına ilişkin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklama yapmasını beklerken; Kızılay’da bulunan Et ve Süt Kurumu önünde Ankaralı onlarca emekli sabah erken saatlerinden itibaren kuyruk oluşturuyor.

En düşük emekli aylığın 3 bin 500 olduğu Türkiye’de TÜİK, enflasyonun kasım ayında yüzde 2,88 olduğunu açıklamış ve kasım ayındaki artışla beraber yıllık enflasyon yüzde 84,39 olarak duyurmuştu. 3 Ocak’ta açıklanacak enflasyon rakamı sonrası memur ve emeklilere verilecek zam oranı ise netleşmeye başlayacak. Emekli maaşına yapılacak zam öncesi Et ve Süt Kurumu önünde bekleyen yaşlı yurttaşlar, yaşadıkları sıkıntıları ANKA Haber Ajansı’na anlattı.

Sabah saatlerinden beri sıra beklediğini belirten emekli bir kadın, şunları söyledi:

“ZENGİN BAŞINI ALDI GİDİYOR, FAKİR ÇİLESİNİ ÇEKİYOR. ŞURADA BİR TANE ZENGİN VAR MI”

“Sabah saat 09.30’da buradaydım elimde değneğim ile… Işın tedavisi görüyorum, buraya geldim bir kilo kıyma için. Evde de oksijen hastası makineye bağlı eşim yatıyor. Yaşadığımız durum rezalet başka nasıl anlatayım. Var mı yaşanacak bir halimiz? Acınacak halimiz var, yaşayacak bir halimiz var mı? Şimdi benim her şeyi eve gelmesi lazım. Hani her şey bol diyorlar, nerede bolluk? Parası olana bol, parası olmayana bir şey yok. Ben emekli maaşı ile bir kilo kıyma alacağım da yiyeceğim, iyileşeceğim, astım hastası koah hastası kocama bakacağım bunu yedireceğim, iyileşeceğim… Böyle iyilik olur mu? Ağlanacak halimiz var. ‘Her şey bol, kuyruk yok. Zamanında tüp kuyruğu vardı’, o zaman da aynı çileyi çekiyorduk şimdi de aynı çileyi çekiyoruz. Kim bizi rahatlattı? Zengin başını aldı gidiyor, fakir çilesini çekiyor. Şurada bir tane zengin var mı?

Ben daha bir döner ekmek alıp da yemiş değilim. Dışarıya gidip de yemek yemiş kadın değilim. 30 sene devlete hizmet verdim. Hani nerede?”

“ARTIK YAŞAMAK İSTEMİYORUM. USANDIM BIKTIM DÜNYADAN”

Emekli maaşlarına yapılacak artışla ilgili beklentisinin ne olduğu sorusuna ise yaşlı kadın şu yanıtı verdi:

“Kaşık ile veriyorlar, kepçe ile alıyorlar. Ne bekleyeyim ben? Şuradaki sıra olmasa en azından bir kilo ise bir kilo alır geçer giderim. Ben ölümü tercih ediyorum, ölüm bundan daha rahat. Hiç olmazsa bu dünyanın çilesi biter. Artık yaşamak istemiyorum, usandım bıktım dünyadan. Çünkü yaşayacak bir halimiz kalmadı. Hiçbir şey görmedim ki ben, 64 yaşındayım lokantaya oturup da yemek yemedim. Benim hakkım yok mu? Koklayarak gidiyorum. Çünkü ben torun okutuyorum. Ben onu yersem, o toruna harçlık veremem”

“ÖNCEDEN DAĞDAKİ ÇOBANI GETİRİYORLARDI DA DEVLETİN ADAMI EDİYORLARDI. ŞİMDİ YOK, BİTTİ. HAYAT BİZİ BİTİRDİ”

Üniversite mezunu 26 yaşındaki torununun işsiz olduğunu ve iş bulamadığını söyleyen 64 yaşındaki kadın, “Oku, oku diyorlar; okuttum, okuyana da iş yok. Önceden dağdaki çobanı getiriyorlardı da devletin adamı ediyorlardı. Şimdi yok, bitti. Hayat bizi bitirdi. Bunlar bizi bitirdiler” diye tepki gösterdi.

“DEVLET, MAL BOL DİYOR. BEN ALIM GÜCÜNE BAKARIM, SENİN BOLLUĞUNA DEĞİL”

Kurumun önünde et almak için sıra bekleyen başka bir emekli yurttaş ise sık sık gelmediğini, yılbaşına hazırlık için geldiğini belirterek şunları dedi:

“Devlet, mal bol diyor. Ben alım gücüne bakarım, senin bolluğuna değil. Almadığımdan dolayı oradaki mallar kalıyor. Tüketim azalmıştır; niye? Alım gücü… Bana ne rafta durmuş, hükümetin deposunda durmuş beni ilgilendirmiyor.

Benim iki tane çocuğum var, biri üniversitede biri lisede. Aldığım 4 bin 500 lira para. Milletin de işgüzarlık yapmasına gerek yok, her şey güllük gülistanlık gibi. Gitmiş, beni hiç ilgilendirmeyen projeler yapmış. Onlar bizi hiç ilgilendirmiyor. Önce 85 milyon insanın karnını doyur. Hiç iyileşme yok. 3 bin 500 lira alanla 17-18 bin lira alanlarda aynı kefeye koyup da aradaki mesafe açıldığı sürece, bu kafa ile bir şey olmaz.”

“BİR DE SEÇİM OLMADIĞI GÜNLERDE BULUN GETİRİN BU GAZLARI. DOĞAL GAZ AÇAMIYORUZ. MİLLET ENAYİ Mİ?”

Emekli maaşın en az 8 bin 500 lira olması gerektiğini söyleyen yurttaş, “En kötü kira 4 bin lira; bir dolmuş 7-8 lira. Oldukça zor. Şimdi bir milyonluk gaz buldum diyor, her seçimde milletin gazını alırsınız… Bir de seçim olmadığı günlerde bulun getirin bu gazları. Hani nerede? Doğal gaz açamıyoruz. Millet enayi mi? Neyi buldun? Bana yansıyan bir şey var mı” diyerek geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeni keşfedilen doğal gaz rezervine ilişkin açıklamasını eleştirdi.

“ŞU ANDA BEN 3 BİN 500 LİRA EMEKLİ MAAŞI ALIYORUM AMA ET ALAMADIM PARAM KALMADI DİYE”

Başka bir emekli yurttaş ise Et ve Süt Kurumu’nun önünde saat 07.00’dan beri beklediğini söyleyerek şöyle konuştu:

“Sabah 7’geldik... Şu anda ben 3 bin 500 lira emekli maaşı alıyorum ama et alamadım param kalmadı diye. İki tane çocuğum üniversiteye gidiyor. Ben ne yapacağımı şaşırdım. Bir karma yaptılar, bunu yaptıkları için bizim emekli aylıklarımızı çok az veriyorlar. Biz bu konuda çok şikayetçiyiz. Lütfen emekli aylıklarımıza biraz zam yapsınlar. İntibak yasasını çıkartsınlar. En düşük aylığımız asgari ücret olması lazım. Ricamız o, iki tane çocuk üniversiteye gidiyor, ne yapacağımı şaşırdım. Et alamadım, para yok ki alayım.”