Erkan Baş, bugün partisinin İstanbul’daki Tuzla İşçi Evi’nin açılışına katıldı. Baş, açılışta yaptığı konuşmada, emekçilerin beş yılda bir sandığa giderek önlerine koyulan seçeneklerden birini tercih etmek zorunda bırakıldıkları bir düzen yaratıldığını belirterek, “Bir şey değişirse her şey değişir. Bu memlekette emeğiyle, alın teriyle yaşayan onurlu, namuslu insanlar siyasete ağırlıklarını koyarlarsa, omuz omuza gelirlerse bu memleketteki bütün rezillikleri ortadan kaldırabilecek bir iradeyi şekillendirebiliriz” diye konuştu. 

Gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Baş, özetle şunları söyledi: 

“ÇALMAYA GELDİKLERİNDE ÇOK BECERİKLİLER, İŞ EKONOMİYE GELİNCE Mİ BECERİKSİZLER: Türkiye’de büyük bir ekonomik krizden bahsediliyor, büyük bir yoksulluktan bahsediliyor. Şunu bilmenizi istiyorum; ‘Bunlar beceriksiz, bunlar yeteneksiz’, hayır arkadaşlar. Bunlar çalmayı biliyorlar, değil mi? Çalmaya geldiklerinde çok becerikliler, yedi sülalelerini zengin etmeye geldiğinde çok becerikliler, her hâl ve şartta o koltuklarda oturmakta acayip yetenekliler, iş ekonomiye gelince mi yeteneksizler? Hayır. Bilerek ve isteyerek yapıyorlar. Ne yapıyorlarsa bilerek ve isteyerek yapıyorlar. 

BUNLARDAN HESAP SORMAK İÇİN GELİYORUZ: İstedikleri şey, bu ülkenin yüzde 99’unu oluşturan kadınlar, gençler, işçiler, Kürtler, Aleviler, yoksullar olarak biz çalışacağız, çalışacağız, çalışacağız; ölene kadar çalışacağız, ölene kadar bunlar için çalışmaya devam edeceğiz ve biz yoksul kalacağız, onlar zenginleşecekler. Kurdukları sistemin temel mantığı bu. O yüzden söylüyorum; ‘bunlar beceriksiz’ falan demeyelim. Beceriksizlik suç değil. Beceriksizse kızarsınız, ama yargılayamazsınız. Bunlar bilerek ve isteyerek bizi sömürecek bir sistem inşa ettiler ve bu yüzden bunlar suçlu. Yargılanacaklar ve bunlarla hesaplaşacağız. Biz, bunlardan hesap sormak için geliyoruz.

Kurdukları zulüm düzeni, kurdukları saltanat düzeni artık sona doğru geliyor. Emin olun, bizden daha fazla farkındalar. Şimdi iki şeyi birden yapıyorlar. Buradan uyarmak istiyorum yine. Bir tanesi; ‘ne yaparız da kaybetmeyiz’ diye düşünüyorlar. ‘Ne yaparız da biz bu halkın aklını bir kez daha çeleriz, ne yaparız da biz bir kez daha bu insanları kandırıp, oylarını alıp beş yıl iktidarı koruruz’ diye inanılmaz bir çaba içerisindeler. Yıllardır bizim söylediğimiz, bu memlekette işçilere, emekçilere, çalışanlara dönük uygulanan haksızlıkların hepsini şimdi gündemlerine almaya başladılar mı? Yıllardır EYT mücadelesi veriliyor memlekette, milyonlarca insan bas bas bağırıyordu. Biz duyuyorduk. Arkadaşımız, komşumuz hakkını istiyordu. Yıllarca duymadılar, şimdi yavaş yavaş seçim zamanı gelince, ‘Merak etmeyin, biz bu EYT’lilerin sorunlarını çözeceğiz’ demeye başladılar.

KURDUKLARI SALTANAT DÜZENİ ARTIK SONA GELİYOR: Kurdukları zulüm düzeni, kurdukları saltanat düzeni artık sona doğru geliyor. Emin olun, bizden daha fazla farkındalar. Şimdi iki şeyi birden yapıyorlar. Buradan uyarmak istiyorum yine. Bir tanesi; ‘ne yaparız da kaybetmeyiz’ diye düşünüyorlar. Türkiye’yi bu faşist iktidardan kurtaralım, yeni bir Türkiye’yi hep beraber kuralım. Hepimizin kardeşçe, barış içerisinde yaşayacağı, alın terimizin karşılığını alabileceğimiz güzel günlere hep birlikte yürüyelim diyorum.”