Gezi Davası'nda Osman Kavala ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılırken Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Yiğit Ali Ekmekçi'ye 18'şer yıl hapis cezası verildi. Kararlar dünya basınında geniş bir yer tuttu.
Fransız Libération, verilen kararın "acımasız" olduğunu belirterek, "Recep Tayyip Erdoğan rejiminin uyguladığı baskının simgesi" ifadelerini kullandı.
Washington Post davada Kavala için verilen kararı "Uzun tutukluluğu ABD ve Avrupa ülkeleri tarafından eleştirilen Türk hayırsever Osman Kavala, insan hakları gruplarının siyasi olarak reddettiği bir davada hükümeti devirmeye teşebbüs de dahil olmak üzere müebbet hapis cezasına çarptırıldı" sözleriyle duyurdu.
Associated Press (AP) ajansının haberinde kararın Türkiye'nin Batılı ülkelerle ilişkilerine zarar vereceği yorumu yapıldı. Haberde Osman Kavala davası nedeniyle yaşanan büyükelçi krizi ve Avrupa Konseyi'nde başlatılan ihlal prosedürü hatırlatıldı.
EURONEWS: ALINACAK ÖNLEMLER DEĞERLENDİRİLİYOR
Euronews, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin davaya ilişkin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 46. maddesinin kendisine verdiği yetki uyarınca Türkiye'yi toplu bir şekilde AİHM'ye şikâyet etmek için ayrı bir karar aldığını yazdı. Haberde, AİHM'nin ihlal yapıldığı yönünde görüş bildirmesi durumunda da Komitenin, Türkiye'ye karşı alınacak önlemleri değerlendireceği belirtildi. Bu önlemler arasında Türkiye'nin Konsey üyeliğinden çıkarılması veya oy hakkının askıya alınması da bulunuyor.
"EN YÜKSEK PROFİLLİ DAVALARDAN BİRİYDİ"
New York Times haberinde, Osman Kavala'nın 2013'teki Gezi eylemleri ilgili suçlamalardan mahkûm edildiği belirtilerek, "Bir düzineden fazla kişinin yer aldığı dava, cumhurbaşkanının altı yıl önceki darbe girişiminden sonra muhalefete yönelik geniş kapsamlı baskılarında en yüksek profilli davalardan biriydi" denildi.
BBC'nin haberinde "Türkiye'nin uluslararası müttefiklerinin siyasi güdümlü olduğunu söylediği bir davada, aktivist ve hayırsever Kavala, ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı" ifadeleri kullanıldı.
İngiliz The Gurdian, kararı "Hüküm, Türk makamlarının son on yılda muhalif görüşlere ve toplanma özgürlüğüne yönelik en derin baskısına işaret ediyor" sözleriyle haberleştirdi. Gazete, davaya yönelik ağır eleştirilerin ardından kararın Türkiye'nin Avrupa ile ilişkilerine zarar verebileceğini belirtti.
Duvar'ın aktardığına göre; İtalyan Corriere della Sera'da bir yazıda "Türk adaleti bu kez muhteşem boyutlarda bir komedi sahneledi. İddia makamı, suçlamayı destekleyecek hiçbir kanıt getiremedi. Bu haksız karar, yargılamanın yalnızca bağımsız seslerin ağzını kapatmak amacıyla yapıldığını kanıtlıyor" yorumu yapıldı.
