İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'i hedef alan Erdoğan, "Meclis'in lokomotifi Cumhur İttifakı'nı oluşturan partilerin milletvekilleridir. Her ne kadar bu çatı altında milletvekilliği sıfatının gerektirdiği vakara, onura sahip olmayanlar çıksa da Meclis'imiz milletimizin gözbebeğidir. Şehit yakınlarına hakaret edenlerin bizim de milletimizin de gözünde vekilliği sarkıt olmuştur. Bu yüzsüz, erdemsiz, terbiyesiz kişilere gittikleri her platformda dersin verileceğine inanıyorum. Genel başkanı bir bayan olanın küfrü yenilir yutulur değil" ifadelerini kullandı.

Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"BU ÇATININ ALTI BU TÜR KADINLARA ASLA MÜSAADE ETMEZ"

Şehit yakınların küfredenlerin vekilliği sakıt olmuştur. Şehit yakınlarına küfürbaz, erdemsiz kişiliklere hak ettikleri dersin sandıkta verileceğine inanıyorum. Genel başkanı bir bayan olanın küfrü yenilir yutulur değil. Bir bayanın ağzından yavşaklar diye bir ifade çıkar mı? Ne yazık ki bu çatı bunu da gördü. Ben diyorum ki millet bu bayana gereken cevabı inşallah 2023’ün haziran ayında verecektir. Zira bu çatının altı bu tür kadınlara asla müsaade etmez. Hani bacıydı kendisi de, öbür tarafta bu kardeşimizin bacısına söverek ve kendisini tekmeleyerek cevap veriyorsunuz. Şehitlerinin emanetlerine saygı göstermeyenden bu millete hayır gelmez.

Ülkenin 2. büyük partisinin de bölücü örgütün çizgisine dümen kırması hepimizi üzmüştür. Biz bunların sürekli aynı yalanları tekrarlamasına alıştık. Doğrudan ülkemizin güvenliği, insanlarımızın geleceği hedef alınmıştır. CHP’nin tezkere oylamasında ve sonrasındaki tutumu doğrudan Türkiye’yi hedef almaktadır. Bu oylamadan sonra CHP’nin sırtını kimler sıvazlıyorsa ipini de onlar tutuyor demektir. CHP işte bu yeminli Türkiye düşmanlarının ülke içindeki taşeronluğuna talip olmuştur. Pek çok kesime yönelik tehdit diliyle CHP artık fiilen de pozisyon değiştirmeye başlamıştır.

Bir yanlarına güya milliyetçi bir partiyi diğer yanlarına bölücü örgütün güdümündeki partiyi alan, arkalarına da kırık dökük kim varsa takan CHP zararlı bir oyun oynuyorlar. Eğer kazanırlarsa Türkiye sonu belirsiz bir kaosa sürüklenecektir. Bunu biz söylemiyoruz, bunu tarih söylüyor, bunu Menderes’i asan bu ülkenin gençlerini darağaçlarına gönderen darbeler zinciri söylüyor. Bunu 1970’li ve 1990’lı yılların ülkeye ağır maliyetleri olan siyasi ve ekonomik krizleri söylüyor. Bunu bir yandan PKK’nın en üst düzey isimleri, diğer yandan FETÖ’nün borazanları söylüyor. Hatta ve hatta bunu bizzat kendi milletvekilleri söylüyor.

Hiç merak etmeyin başaramayacaklar, çünkü Türkiye eski Türkiye değil. Milletimiz olup biten her şeyin farkındadır. Bu siklet bu yükü kaldırır, kaldırmakla kalmaz yere çalıp paramparça eder. Nasıl bunca yıldır önümüze kurulan tuzakları birer birer bozduysak bu senaryoyu da yırtıp atacağız. Milletimiz 2023 haziran ayındaki seçimlerde sandığa gittiğinde bir bizim eserlerimize bakacak bir de bu karanlık güçlere bakacak. Böyle bir tablo karşısında herkesin yöneleceği yer AK Parti ve Cumhur İttifakı’dır. CHP Genel Başkanı kendisine verilen görevi bir türlü başaramadığını görünce milletimizin değerlerinin istismarına yöneldi. Kılıçdaroğlu, devlet nasıl yönetilir, anayasa ve yasalarımız neyi emreder, eldeki imkanlar nedir bilmediği için aklına geleni söylüyor. Bazı hususlar var ki oralarda dikkatli olmak lazım. Daha dün tezkerelere evet diyenleri ihanetle suçlarken bugün PKK’yı bitirmekten söz ediyor.

KILIÇDAROĞLU’NA HELALLEŞME TEPKİSİ

Son günlerde bir de helalleşelim demeye başladı. Bizim inancımızda helalleşme vardır ve çok önemlidir. Peki Kılıçdaroğlu helalleşmeyi nasıl anlıyor… Önce ona bakalım. Evet, dün helalleşme kavramında böyle bakan bir zatın bugün birden aydınlanma yaşayıp 180 derecelik bir dönüşle helalleşme peşine düşmesi ne kadar garip değil mi? Ey Kılıçdaroğlu sen önce başörtülü kızlarımızdan, bacılarımızdan helallik dile. Utanmadan, sıkılmadan, hala diyorsun ki onların hukukunu biz koruduk diyor. Hayatın yalan! Biz bu işin gerisindeki niyeti görmesek, diyeceğiz ki olabilir, insan değişebilir. Bay Kemal, ben seninle ilgili kazandığım davaları geri çektim mi? Çektim ama sen bunların kıymetini anlamadın. Sende bunu anlayacak bir yüz de yok. CHP aynı CHP, Kılıçdaroğlu aynı Kılıçdaroğlu, zihniyet aynı zihniyet. Sadece bunlara verilen rol değişti.

Türkiye en kritik kavşağa ulaşmıştır. Bir yanda büyük ve güçlü Türkiye'ye giden yok, diğer tarafta eski Türkiye'ye giden yol. Son 8 yıldır kesintisiz bir şekilde yaşadığımız siyasi, sosyal, ekonomik ve askeri sorunları tesadüf olarak göremeyiz. Gezi olaylarından itibaren yaşadığımız sosyal ve siyasi saldırıların ekonomik sonuçları da oluyor. 15 Temmuz'un ardından kirli kanalları kapatınca ekonomimiz doğrudan saldırı altına alındı. 2018'den bu yana nice hadiseler yaşadık. Türkiye'ye siyasi, sosyal ve askeri alanda diz çöktüremeyenlerin ekonomi alanında saldırdıklarını gördük.

"GELİŞMİŞ ÜLKELER EN BÜYÜK BUHRANIN EŞİĞİNDE"

Siz bakmayın herkesin kuyruğu dik tutmaya çalıştığına. Gelişmiş ülkeler en büyük ekonomik buhranın eşiğinde. Bunun sosyal ve siyasi krizlerin izleyeceği aşikar. Biz bu vahim tablo içinde ülkemize kazandırdığımız güçlü altyapı sayesinde iyi bir yerde duruyoruz. 2022 ve 2023'ü kırılmaya meydan vermeden geride bırakabilirsek önümüzde çok parlak bir gelecek bizi bekliyor.

Asgari ücreti de benzer bir anlayışla tespit ederek dar gelirlinin üzerindeki yükü hafifleteceğiz. Türkiye tarihinde hiç olmadığı kadar bir cazibe merkezi olma yolunda ilerlemektedir.

Enflasyon, yüksek faiz bilmeyen ülkelerin bozulan dengeler karşısında şaşkına döndüğü dönemde bizim bunun dışında kalmamız mümkün değil. Onlar giderek daha çok sıkıntıya girerken biz önümüzdeki yıldan itibaren ferahlamaya başlayacağız. Faiz sebeptir, enflasyon neticedir. Bunu farklı yere çevirme gayretine girenlere boşuna uğraşma diyoruz. Faiz belasını kaldıracağız. Bunu kabulleneceğiz, başka çıkışı olamaz. Hala kalkıp da bu mücadelede beraber yürüdüğümüz arkadaşlarımızdan faizi savunanlar kusura bakmasınlar. Ben bu yolda faizi savunanla olamam. Bu konu sıradan bir konu değil.

ABD'ye, batıya, İsrail'e bakın faiz aşağılara çekilmişken, bizim arkadaşlarımıza ne oluyor ki faizi savunur hale geliyor. Bu görevde olduğum sürece faizle mücadelemi sürdüreceğim, enflasyonla mücadelemi sürdüreceğim. Nas ortada olduğuna göre sana bana ne oluyor. Biz değerler silsilemiz içerisinde olaya niye buradan bakmıyoruz? Buradan bakacağız ve adımımızı atacağız.

"TÜSİAD'I VESAİRESİ YÜKSEK FAİZDEN BAHSEDİYOR"

Biz işadamlarına diyoruz ki, sen düşük faizle kredi istiyordun. Al, niye almıyorsun. Bu işadamlarını da anlamıyorum. TÜSİAD'ı vesairesi yüksek faizden bahsediyor. Siz nasıl insansınız? Sen işadamıysan yatırımdan yanaysan işte size kredi. Alın krediyi ve yatırımı yapın. Ben sizden yatırım, istihdam, üretim, ihracat istiyorum. O zaman kaçıyorlar. Bunlar nasıl işadamı? Sonra bize sallıyorlar. İstediğiniz kadar sallayın tutmaz."