(Haber: BURHAN DEMİRCİOĞLU/ANKA)

Osmaniye’nin Kadirli ilçesi Söğütlüdere köyünde yaşayan Mustafa Arslantaş, zeytin ağacından düşerek sakatlanınca malulen emekli oldu. 4 kişilik Arslantaş ailesi, 2 bin 500 liralık emekli maaşıyla geçinmeye çalışıyor. Geçim sıkıntısı çektiklerini belirten 29 yaşındaki eşi Neslihan Arslantaş, “Hemen hemen bin 500'ü eşime gidiyor, geriye kalan bin lirayla elektrik, su faturası telefon oluyor ister istemez. Ben bununla gıda mı alayım, tüp mü alayım, çocuklarımın okul ihtiyaçlarını mı karşılayayım?” dedi.

9 ve 11 yaşlarında iki çocuğu olan 42 yaşındaki Mustafa Arslantaş, tek geliri olan emekli maaşının yetmediğini belirterek Anka Haber Ajansı’na şöyle konuştu: "Zeytin topluyordum zeytin toplarken düştüm, belim kırıldı, ameliyat oldum. Belimde 10 tane platin var. Omurilikte zedelenme var, sinir uçlarında zedelenme var. Bakıma muhtacım. Eşim benimle ilgileniyor bana bakıyor. Tüm ihtiyaçlarımı eşim karşılıyor. Bez kullanıyorum, sonda kullanıyorum. Malulen emekliyim 2 bin 500 lira maaş alıyorum, bu bize yetmiyor. Elektrik geliyor, su geliyor 2 bin 500 lira ile geçim yapamıyoruz, yetiştiremiyoruz. Bakıma muhtaç olduğum için bakım maaşı istiyorum. Yetkililer sesimizi duysun efendim."

"SÜREKLİ İLAÇ ALMAK ZORUNDA KALIYORUZ"

29 yaşındaki eşi Neslihan Arslantaş ise şu ifadeleri kullandı: "Eşim 2,5 yıl önce bahçemizdeki zeytinden düşmesi sonucu belini kırdı, omurilik hasarı sinir zedelenmesi var. Yürüyemiyor belinde platin var. 2 tane çocuğum var, geçinemiyoruz. Malulen emekli oldu eşim 2 bin 500 lira ile biz geçinemiyoruz. Islak mendil, peçededir yetişemiyoruz. Bin 500'ü eşimin ihtiyacına gidiyor sadece, bütün bakımını ben yapıyorum. Enfeksiyon oluyor sürekli ilaç almak zorunda kalıyoruz, doktora gitmek zorunda kalıyoruz. Eşimi yatağından kaldıramazsam, ben bakıp ilgilenemezsem yani eşim olduğu yerinde kalır. Bir suyunu bir yemeğini alıp yiyemez. Kimse yok benden başka bakan ilgilenen hiçbir kimsemiz yok bizim.

"BİZ NE YİYİP NE İÇECEĞİZ?"

Her şey pahalandığı için yetişemiyoruz. Ben çocuklarımın sebzedir meyvedir evime hiçbir şey alamıyorum, yetiştiremiyorum. Eşimin bezini aldıktan sonra kalan miktarla biz geçinemiyoruz çok bir miktar kalmıyor zaten. Hemen hemen bin 500'ü eşime gidiyor, geriye kalan bin lirayla elektrik, su faturası telefon oluyor ister istemez. Ben bunla gıda mı alayım, tüp mü alayım, çocuklarımın okul ihtiyaçlarını mı karşılayayım? Ben çocuklarımın ayağına ayakkabı bile alamıyorum. Sürekli başkalarından istiyorum bir şeyleri ama artık herkes bir şey yapamaz oldu. Herkesin kendilerine göre sıkıntıları var. Biz ne yiyip ne içeceğiz? Soruyorum lütfen herkes elini vicdanına koysun birazcık olsun düşünsün.

"ORTAM ÇOK PAHALI"

Ben kaymakamlık olsun sosyal hizmetler olsun her yere başvurdum, her yerden elim boş döndüm. Kaymakamlıktan birkaç defa yardım aldım ama yetişmiyor. Yani 300 ile 500 ile olacak bir şey değil bu. Ortam çok pahalı ben çarşıya gidiyorum fatura yatırmaya, marketlerin önünden baka baka geçiyorum, çocuklarıma hiçbir şey alamıyorum. Çocuklar da anlamıyor haliyle arkadaşlarından bir şeyleri görüyor, sürekli bir şeyler istiyor. Çocuğu bir kandırıyorum iki kandırıyorum yani kandırmak da bir yere kadar."