Elazığlı ve Tuncelili besiciler, bugün Elazığ’daki TMO önünde basın açıklaması yaptı. Besiciler, 5 bin 250 TL olarak açıklanan arpa satış fiyatının yüksek olduğunu ve bu konuda devletten destek beklediklerini ifade etti. 

"KRİZ VE ALIM GÜCÜNDEKİ AZALMA DİKKATE ALINMADAN BELİRLENMİŞTİR"

 Şavak-Der Başkanı Naim Doğan, şunları söyledi:

"Bizler Tunceli ve Elazığ ilinde hayvancılıkla uğraşan çiftçileriz. Bilindiği üzere 17.10.2022 tarihinde Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından 2022-2023 arpa satış fiyatı 5 bin 250 TL olarak açıklanmış, küçük hayvan başına aylık 18 lira olmak üzere dağıtımların yapılacağı belirtilmiştir. Açıklanan arpa fiyatına nakliyeleri de eklediğimizde, önümüze ton başına 6 bin TL'yi geçecek olan bir tablo çıkmaktadır. Öncelikle belirtmek gerekir ki açıklanan arpa satış fiyatı, üreticinin beklentilerini karşılamanın çok uzağında olup, üreticinin somut durumunu, hayvancılık sektörünün yaşadığı krizi ve üreticilerin alım gücünde meydana gelen azalmayı dikkate almadan belirlenmiştir. Geçen seneye göre Ofis arpa satış fiyatı yaklaşık yüzde 40 artmış, buna rağmen küçükbaş hayvan satım fiyatları ise geçen seneye göre değişim göstermemiş, peynir ve benzeri hayvansal ürünlerin fiyatında ise artan maliyetler karşısında makul bir fiyat artışı yapılmamıştır. Hayvancılık sektörü bitme noktasına gelmiştir. Üretici olarak yem, arpa, saman fiyatlarındaki fahiş artıştan dolayı birçoğumuz hayvanımızı satmak zorunda kalmakta olup, bazı üreticiler ise hayvan sayısını azaltma yoluna gitmektedirler.

"HAYVANCILIKTA YAŞANAN SIKINTILAR TARIM VE GIDA SEKTÖRÜNÜ DE ETKİLİYOR"

En sık karşılaştığımız sorun ise artan yem, saman ve özellikle de arpa fiyatlarıdır. Üretici olarak bizler, TMO tarafından yapılacak arpa dağıtımından dolayı yaz aylarında yerli üreticiden de arpa temini yoluna gidemedik. Zira hepimizin beklentisi, arpa satış fiyatının makul seviyede olacağı yönündeydi. Ancak denetimsiz, kontrolsüz serbest piyasa fiyatları referans alınarak 5 bin 250 TL fiyatının belirlenmesi, hakkaniyete aykırı olduğu gibi, üreticinin halihazırda yaşadığı ekonomik sıkıntıyı daha da derinleştirecektir. Zira sadece arpa, saman, yem fiyatları değil, ilaç nakliye ve yayla kira parası da ciddi oranda artmıştır. Unutulmamalıdır ki hayvancılık sektöründe yaşanan sıkıntılı süreç sadece biz üreticileri etkilememekte, tarım ve gıda sektörünü de etkilemektedir. Bu durumdan kaynaklı artan yem, arpa fiyatlarına artık ‘dur’ denilmelidir. Zaten iki yıldır yöremizde yaşanan kuraklıktan dolayı ciddi sıkıntı yaşıyoruz. Ekim ayının sonlarına gelmemize rağmen hayvanımızı yayladan kışlaklara getiremiyoruz. Bu durumdan kaynaklı hem hayvanlarımız telef olmakta hem de soğuk havadan dolayı hayvanlarımız, çobanlarımız ve bizler mağdur olmaktayız. Biz, üreticiler olarak açıkladığımız nedenlerden dolayı taleplerimizin dikkate alınmasını istiyoruz."

"ÜRETİCİYE DESTEK OLUN"

Naim Doğan ise besicilerin taleplerini şöyle açıkladı:

“17 Ekim’de müdürlüğünüz tarafından açıklanan arpa satış fiyatının makul seviyeye çekilmesini, arpa satış fiyatının tespit sürecine üreticinin de katılmasını sağlayıcı mekanizmaların oluşturulmasını, kontrolsüz bir şekilde değişen ve artan yem, arpa, saman fiyatları ile ilgili denetimlerin sıklıkla yapılmasını, 2 ayda bir değil, her ay düzenli olarak arpa satışının yapılmasını, arpa dağıtımının hayvan sayısı gözetilerek ve hayvanın sağlıklı beslenmesini gözetecek miktarda yapılmasını; arpa, saman satış fiyatlarıyla işletilecek takvim hususunda üreticinin bilgilendirilmesini ve her sene eylül ayı başına kadar sürecin tamamlanarak fiyatların açıklanmasını talep ediyoruz. Son olarak, Bakanlığa, TMO Genel Müdürlüğü'ne ve ilgili tüm kurumlara buradan sesleniyoruz. Üreticinin sesini duyun. Üretici olarak bizler, tükenme noktasına geldik. Yem, arpa fiyatlarını derhal indirin ve üreticiye destek olun."

"BİZ HAYVANLARIMIZA BAKAMAYACAĞIZ"

Tunceli Pertek'te yaşayan Ufuk Aktemur ise küçükbaş hayvan fiyatının büyükbaş hayvan fiyatının gerisinde kaldığını ve bu durumun Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir durum oluğunu söyledi. Süt fiyatlarının önünün kesildiğini, aynı durumun et fiyatlarında da yapılmak istendiğini ifade eden Aktemur, şunları söyledi:

"Tunceli Pertek'te küçükbaş hayvancılıkla uğraşıyorum. Bugün burada Toprak Mahsulleri Ofisi'nin önüne gelmemizin sebebi, arpa fiyatlarının çok pahalı olması. Geçen yıl arpa 2 bin 200 TL, bu yıl ise 5 bin 250 lira. Artı aylık bir masraf daha üzerine gelecek. Bu şekilde olduğu zaman biz hayvanlarımıza bakamayacağız. Arpa alamıyoruz. Bu da besicilerimiz için sıkıntı olacaktır. Biz, et üretimi yapıyoruz, süt üretimi yapıyoruz. Sütün önün kesmişler. ‘Süt yükselmesin’ diyorlar, enflasyon yükselecekmiş. Bundan sonra etin de 92 liradan önünü kesmişler. Yaşlı inek etleri bile kuzu eti ile aynı değere gelmiş. Bugüne kadar Cumhuriyet tarihinde hiçbir zaman sığır etleri kuzu etinin önünde olmamıştı. Bugün dana kesimi 107 lira, kuzu eti 92 lira. Biz, bunları doğru bulmuyoruz.

"ENFLASYON YÜKSELMESİN DİYE ENFLASYONU BİZİM CEBİMİZE KOYMUŞLAR"

Küçükbaş her zaman 10-15 lira üzerinde oluyordu ve bizi kurtarıyordu. Şimdi enflasyon yükselmesin diye bu şekilde yapılan, bakanlık tarafından, bu uygulama doğru bir uygulama değildir. Enflasyon yükselmesin diye enflasyonu bizim cebimize koymuşlar. Enflasyon cebimizde geziyor. Bizim her şeyimizi aldılar. Biz de buna karşılık bekliyorduk ki bakanlık da bizim elimizi alacak, kendi cebine koyacak. Bugün Toprak Mahsulleri Ofisi’nin bize uygun arpa vermesini bekliyorduk. Alamıyoruz. Bugün bu şartlarda benim ürünümün önünü kesmişsin, ben piyasa değerinin içerisinde alamıyorum. Ama bunun karşılığında sattığım ürünün de önünü kesmişsin. Ben satamıyorum üst fiyata. Bu şekilde olduğu zaman ben nasıl geçineceğim? Bu şekilde olduğu zaman üreticiler nasıl yaşayacak? Buna baktığınız zaman neyi gösteriyor? Bu şekilde giderse hayvancılık bitecek. Yarın çok geç olacak, bugün bize sahip çıksınlar. Bugün biz, üretici olarak yaylalardan, köylerden buraya gelme amacımız budur. Bize sahip çıksınlar.

"20 GÜN İÇİNDE ARPA FİYATLARI 7 BİN 200 LİRAYA ÇIKTI"

Verdikleri arpa fiyatları, bundan bir ay öncesinde serbest piyasada 6 bin 300-6 bin 400 liraya satılıyordu. Ne olduysa bu 20 gün içerisinde arpa 7 bin 200 liraya çıktı, bir ay olmadan. Sonra bakanlık açıklama yaptı. ‘Biz, piyasanın yüzde 20 altında arpa satacağız’ diye. Bir ay içerisinde ne değişti de bu arpa fiyatı 7 bin 200 liraya çıktı? Daha önceki 6 bin 400 liradan, bundan 2 ay önce arpaları vermiş olsaydı, yüzde 20 indirim yapmış olsaydı 4 bin liraya vermiş olacaktı, bizim ihtiyaçlarımızı az da olsa karşılayacaktı. Bugünün şartlarına baktığımız zaman biz, bu şekilde hayvancılık yapamayız. Biz, ekmek yemeyecek miyiz? Biz, diğer vatandaşlar gibi peynir, yağ, çökelek alıyoruz. Kendi ürettiklerimizin dışında makarna, bulgur almayacak mıyız? Çarşıda oturup bir bardak çay içmeyecek miyiz? Biz, çocuklarımızı evlendirmeyecek miyiz? Çocuklar okula gidiyor. Bir çocuğun masrafı ne kadar? Bu işler doğru değildir. Bu şekilde devletimizin bize sahip çıkması, hükümetimizin yanımızda olmasını istiyoruz. Bu şekilde giderse hayvancılık bitecek."

"EKİM AYININ SONUNA GELDİK AMA BESİCİ HÂLÂ YAYLADAN KÖYÜNE DÖNEMEDİ"

Ailesi ile birlikte yıllardır besicilikle uğraşan, aynı zamanda da avukat olarak çalıştığını söyleyen Sinan Can ise arpa fiyatlarında 4 bin lira gibi bir beklentinin oluşturulduğunu, ancak açıklanan rakamın beklentilerin uzak olduğunu söyledi. Sinan Can, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ailemle yıllardan beri hayvancılık sektöründe uğraşmaktayız, ancak 2 yıldır çok ciddi bir sektörel krize karşı karşıyayız. Bu hem dünyada olan ekonomik krizden kaynaklı hem de özellikle özelde hayvancılık sektörünün yaşadığı sıkıntılarla alakalı. Çok cüzi oranda yem, arpa ve saman fiyatlarının artışı söz konusu oldu. Bu süreçlerde hiçbir şekilde üreticinin kazandığını düşünmüyoruz. Biz, bu gibi durumlarda üreticinin görüşü ve fikrinin alınarak da bu kararların belirlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ancak baktığımız zaman, özellikle son açıklanan arpa fiyatları ile ilgili üretici çok ciddi bir mağduriyet yaşıyor. 6 bin TL'nin üzerine geçen ton başı arpa fiyatları açıklandı. İnsanlarımız bu konuda çok ciddi mağduriyet yaşıyorlar. Özellikle 2 yıldır yaşanan çok ciddi bir kuraklık var. Bölgede bu kuraklıktan dolayı üreticimiz ekstradan mağdur durumda. Ekim ayının sonları geldi, hâlâ üreticilerimizin bir kısmı yaylalarda. Arpa fiyatları, yem fiyatları, saman fiyatları yüksek olduğu için üreticiler hayvanlarını besleyemiyor. Hâlâ soğukta, dağ başlarında, yüksek rakımlı dağlardan hâlâ dönemediler. Halbuki her sene eylül ayı itibariyle köylere dönüşler olurdu. Kasım ayı yaklaştı ancak buna rağmen üreticimiz hâlâ yüksek dağlarda hayvancılık faaliyeti yürütmeye çalışıyor.

"SEKTÖRDE KAZANAN ÜRETİCİ DEĞİL, TÜCCAR VE SERMAYE ODAKLARI"

Bu şekilde devletin de desteklemesi gerekiyor. Hem destek alımları noktasında hem nakliye desteği konusunda olması gerekiyor. Yem, arpa satış fiyatı konusunda üreticinin desteklenmesi gerekiyor. Zira hayvancılık sektörü, sadece hayvancılık sektörü ile sınırlı bir alanda değil. Aynı zamanda gıda, tarım sektörünü de ilgilendiren bir alan. Bakıyorsunuz, üreticimiz 35-36 liradan peynir satmış ama bugün tulum peynirin kilosu 170-180 liraya markette satılıyor. Bu durumdan kaynaklı olarak da esas olarak kazanan tüccar kesimi, sermaye odakları. Ama emek veren; fiziki, maddi, manevi olarak yıpranan üreticimiz bu süreçte maalesef esas mağdur konumunda.

"TARIM BAKANLIĞI VE TMO SÜRECE DAHA CİDDİYETLİ YAKLAŞSIN"

Biz, özellikle Tarım Bakanlığı'nın bu konuda, Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğü'nün daha ciddiyetle bir şekilde bu sürece yaklaşmasını istiyoruz. Esasen kamuoyunda beklenti, arpa fiyatlarının 4 bin TL olacağı yönündeydi. Bu beklenti belki de bilinçli bir şekilde oluşturuldu. Ama insanlar, şu anda 6 bin liraya dayanan riskli bir açıklama yaptılar. Bunlardan kaynaklı birçok insan, çoğu insan hayvanın sattı. Anaç koyun ya da çoğu doğum yapabilecek koyun, hayvan mezbahalarında kesildi. Böyle bir tablo ortaya çıktı. Biz, bu durumdan kaynaklı olarak sesimizi duyurması için bu basın toplantısını yaptık."