AFP'ye konuşan Carvajal, "Sadece bir biyolojik hazineyi ortaya çıkarmakla kalmadık aynı zamanda 400 yıllık bir mayanın sessizce yerelleşmesine tanıklık ettik" ifadelerini kullandı.

Daha önce de başka tarihi mayaları bulan Carvajal Quito'daki eski Fransiskan bira imalathanesi hakkında bilgilere özel bira dergilerinde rastlamış.

1 yıllık bir çabanın ardından Carvajal 2008 yılında bu tarihi imalathanede kullanılan meşe fıçılardan birini elde etmeyi başarmış. Fıçıyı 1537 ve 1680 yılları arasında inşa edilen ve şu anda müze olarak kullanılan bir manastırda bulmuş.

Fıçıdan bir parça çıkaran Carvajal mikroskop yardımıyla küçük maya örnekleri bulmayı başarmış. Uzun süren bir çabanın ardından bu mayayı tekrar canlandıran Carvajal, örneği laboratuvar tüplerinde çoğaltmış.

Bira imalatçısı bir aileden gelen Carvajal, Fransiskanların 16'ncı yüzyılda kullandığı formülü kabaca anlatan bir makale okuduktan sonra parçaları yavaş yavaş birleştirerek tarçın, incir, karanfil ve şeker kamışı kullanılan mayalama formülünü yeniden oluşturmuş.

10 yıllık araştırma ve denemelerin sonucunda Carvajal 2018 yılında birayı evinde üretmeye başlamış ama pandemi nedeniyle ticari üretim gecikmiş.

Toplu üretimin ne zaman başlayacağı belli olmayan bira hakkında Carvajal çalışmasını "moleküler düzeyde yapılan bir yoğun bakıma" benzetiyor.

Tarihçi Javier Gomezjurado da San Fransisco Manastırı'nın Latin Amerika'daki en eski bira imalathanesi olduğunu vurguluyor.

1566'da faaliyete başladığını vurgulayan Gomezjurado o zaman sadece 8 keşiş bulunduğunu ve üretimin çok düşük düzeyde olduğunu belirtiyor.

Sektörün sanayileşmesi ile eski formüller kaybolurken bira fabrikası da 1970 yılında kapatılmış.