Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, yaklaşık 2,5 saat süren kabine toplantısının ardından 3600 ek gösterge için kararı açıkladı. Erdoğan, tüm memurların Ek Gösterge'lerinde 600 puanlık artışa gidildiğini söyledi.
Cumhuriyet'in haberine göre, Birleşik Kamu-İş Konfederasyon Başkanı Mehmet Balık ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Ankara Şubesi Eş Başkanı Kubilay Yalçınkaya, Erdoğan'ın Ek Gösterge açıklamasına tepki gösterdi.
"3600 EK GÖSTERGE İÇİN ÇOK GEÇ KALINMIŞTIR"
Balık, şu ifadelere yer verdi: "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu akşam müjdelediği 3600 ek gösterge haberi her ne kadar tüm çalışanlara verilecek olsa da, gelecek yılbaşında maaşlara yansıyacak 1000-1200 lira farkla bu enflasyonla bir ay bile sürmeden kamu emekçileri ve emeklilerin elinden geri alınacaktır. 3600 Ek Gösterge talebi her ne kadar konfederasyonumuzun yıllardır hükümetten istediği bir hak olsa da, geç verilen hak bir işe yaramayacaktır. AKP İktidarı seçim kaybetme korkusu ile hareket etmektedir. Kamu emekçileri ve emeklilere gerçekçi bir iyileştirme yapmak isteniyorsa temmuzda verilecek zamları TÜİK aracılığı ile yurttaşlardan çalmaması gerekmektedir. 3600 Ek Gösterge'nin yanı sıra hakkımız olan enflasyon farklarını TÜİK'in açıkladığı çarpıtılmış oranlardan değil, çarşı ve pazardaki fahiş fiyat artışlarına göre belirlemesi gerekmektedir."
"2021'DEN BERİ KAYBIMIZ 1563 TL"
Yalçınkaya ise şunları söyledi: "3600 Ek Gösterge sözü verildikten sonra 2019 yılında 3000 Ek Gösterge emekli maaşı yoksulluk sınırının yüzde 45'ken, 3600 Ek Gösterge ile maaşlarımızın bugünkü yoksulluk sınırı karşılığı yüzde 35 olacak. Ek Gösterge düzenlemesi söz verildiği dönem olan 3000 Ek Gösterge düzeyindeki maaşlarımızın refah düzeyine taşımayacak bizleri. 3600 Ek Gösterge düzenlemesi maaşlarımızda 1234 TL artırsa da, 2021 dönemi maaşlarımızın yoksulluk sınırı karşısındaki oranı baz alındığında kaybımız yeni düzenleme sonrası 1563 TL'dir."
"SEÇİM BAĞIŞI"
Gazete Duvar'dan Serkan Alan ise KESK ve Birleşik Kamu İş Konfederasyonu genel başkanlarıyla konuştu. 2023 Ocak'ta uygulanacak olmasını "seçim bağışı" olarak niteleyen KESK Eş Başkanı Mehmet Bozgeyik, "Esas itibariyle 2008 tarihinde 5510 sayılı Kanuna göre göreve başlayan 1 milyon 750 bine yakın kamu emekçisi zaten bundan yararlanamıyor. Çünkü 5510 sayılı Kanuna göre bunların emekli ikramiyeleri işçiler gibi hesaplanıyor. 2008'den bu yana 2 milyona yaklaşan kamu emekçisi var. Bunlara dair bir şey yapmadı. Bunların durumu ne olacak" dedi.
KESK olarak taleplerinin 600 puan, 300 puan gibi artırmalar yerine özel hizmet aylığı oranlarında artırım olduğunu, bu sayede memurlar arasındaki ayrımcılığın ortadan kaldırılabileceğini ifade eden Bozgeyik, "2 bin 200 Ek Gösterge'si olan kamu görevlisinin yüzde 100 oranında artırılmasını talep etmiştik. Bu yükseltilince herkes arasındaki ayrımcılık ortadan kalkıyor. Siz şimdi 3 bin olanı 3 bin 600'e, 2 bin 200 olanı 2 bin 800'e çıkardığınızda kamu emekçileri arasındaki ayrımı, eşitsizliği ortadan kaldırmamış oluyorsunuz" diye konuştu.
"HA MEHMET KARA, HA KARA MEHMET"
Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Balık'a göre de Erdoğan'ın açıkladığı Ek Gösterge kararı olumlu bir adım değil. İktidar kanadının "uyanıklığının" tüm kamu görevlilerinin Ek Gösterge'lerinde 600 puanlık artış sağlaması olduğunu söyleyen Balık, "Bu şu demek. Zaten bir ay içinde 600 puandan kaynaklı 1.000 TL, enflasyona yenik düşecektir. Dolayısıyla bu enflasyonda 3600'ün önemi kalmadı. 30 yıllık öğretmen bugün 5 bin 300 lira maaş alıyor. Buna 1.000 lira daha ekleyin, 6 bin 300 lira yapar. Bu açlık sınırının altındadır. İktidar bugüne kadar bunu bekleterek çok güzel bir aldatmacayı, tiyatroyu oynadı" diye konuştu.
Tüm memurlara 600 puanlık artışla denge sağlanamadığını, ayrımcılığın devam ettiğini ifade eden Balık, "Müsteşarın da öğretmenin de genel müdürün de Ek Gösterge'si yükseltilmiş oldu. Dolayısıyla alttaki öğretmen, hizmetli ve memur ezilmeye devam edecekler. Verdikleri para kısa süre içinde, bir ay içinde ortadan kalkacak. Bu Ek Gösterge kararı çok bir şey ifade etmiyor. Bu adımın hiçbir anlamı yok. Ha Mehmet Kara, ha kara Mehmet" dedi.
