Eğitim Sen Sinop Şube Başkanı Hacer Aydın, depremzedelerin Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) yurtlarına yerleştirilmesi nedeniyle üniversitelerde uzaktan eğitim geçilmesi kararını değerlendirdi. Aydın, şunları söyledi:

"UZAKTAN EĞİTİM, EĞİTİM DEĞİLDİR"

"Biz Eğitim Sen olarak zaten başından beri uzaktan eğitime karşıyız. Üniversite yurtlarının boşaltılıp üniversitelerin uzaktan eğitime geçmesi aslında iktidarın plansızlığının, yetersizliğinin göstergesidir. Bunun yerine pek çok alternatif varken üniversitedeki eğitime göz dikmeleri, eğitimin iptal edilmesi, uzaktan eğitime geçilmesi anlaşılır bir şey değildir. Zaten pandemiden yeni çıkmış lisede uzaktan eğitim görmüş olarak üniversiteye başlamış, üniversitede de 1, 2, ve 3. sınıfı uzaktan eğitimle tamamlamış olan öğrenciler için yapılacak en büyük kötülüğün, ileride çıkacak olan faturanın şu anda kesilmesidir. O yüzden biz bilimsel bir eğitim derken yüz yüze eğitimi kastediyoruz. Bu da bilimsel eğitimin parçasıdır. Biz zaten gördük ve tecrübe ettik. Uzaktan eğitim, eğitim değildir. Eğitim olarak özellikle üniversitelerde kişisel akademisyenle iletişim kurma, dokunma, etkileşim halinde olmak çok önemlidir ama burada tamamen uzaktan eğitim süreci eğitimin öğretimin hiç olmaması anlamında geliyor.

"İKTİDARIN PLANSIZ VE DÜŞÜNCESİZ, ÖNGÖRÜSÜZ HAREKETİNİN SONUCUNU YAŞIYORUZ"

Burada pek çok suçlu, görevini yerine getirmeyen kişiler ve kurumlar var fakat dediğimiz gibi bazı bölümleri uygulama üzeri mühendislik gibi, tıp gibi, veterinerlik gibi bazı uygulamaya dayalı olan meslekler eğitimler bu pandemi sürecinde de çok zarar gördü. Şimdi de yine öğrencilerimizin deprem bahane edilerek girdikleri uzaktan eğitim sürecinde yine istedikleri gibi eğitim almadan mezun olmaları demektir. Yani burada dediğimiz gibi iktidarın tamamen plansız ve düşüncesiz, öngörüsüz hareketinin sonucunu yaşıyoruz. Pandemi de uzaktan eğitime geçildi. Sonra tekrar normale dönüldü şimdi tekrar uzaktan eğitime geçiliyor. Bu uzaktan eğitim süreci bir kuşağın yok edilmesi, bir kuşağın heba edilmesi, bir kuşağın kurban edilmesi demektir. Asla insani bir değer taşımamakta.

"HİÇ KİMSEYE FAYDASI OLMAYAN BU KARARDAN DÖNÜLMELİ"

Çocuklarımız gerçekten bu kararla heba edilecek. Bizim isteğimiz YÖK’ün bu karardan derhal bir an önce dönmesidir. Hiç kimseye faydası olmayan bu kadardan dönülmeli. Çünkü iktidarın, hükümetin depremzedeler için yapacağı o kadar çok misafirhane, o kadar çok yatılı yer, o kadar çok kurum lojmanları var ki bunlardan faydalanabilirler. Ama dediğimiz gibi amaç plansızlığı gidermek değil. Amaç sadece kolay olanı yapmak. Nedir? Hemen yurtları boşaltalım. Depremzedeleri oraya gönderelim. Peki depremzedeler için uygun mu bu yurtlar?"