Edirne Kadın Platformu’nun çağrısıyla Edirne Merkez’de Saraçlar Caddesinde bir araya gelen kadınlar basın açıklaması gerçekleştirdi. “Katledilen kadınlar isyanımızdır” pankartının açıldığı eylemde “Geceleri de sokakları da meydanları da terk etmiyoruz” sloganı atıldı.

Yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi;

İktidarın tekelinde yürüyen sistem; ülkede adalet, hukuk, demokrasi, kadın, LGBTİQ+, genç ve çocuk hakları adına hiçbir şey bırakmamıştır. İktidar; kadınlara yönelik her türlü şiddet, taciz ve tecavüz olaylarında yasalarda tanıdığı esneklik ile bu olayların yaşanmasına adeta çanak tutmaktadır.

Bizler şunu iyi biliyoruz; onlar da bilmelidir ki en demokratik hakkımız olan yaşamak ve yaşatmak mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz. Çünkü haksızlığın meşrulaştırıldığı bir yerde direnmek en temel haktır.

İstanbul Sözleşmesi uygulanmış olsaydı Aleyna Çakır’ın ölümünün baş şüphelisi Ümitcan Uygun’un Esra Hankulu’nu katledemeyeceğini söyleyen kadınlar katledilen Sude Akarsu, Gülfem Alay, Senem Barik ve Elif Sinan’ın da hayatta olacağını söyledi. Kadınlar, Azra Gülendam Haytaoğlu ve Emine Gökkız için de faillerin cezasızlık politikası ile ödüllendirildiğini bunun iktidarın politikası olduğunu dile getirdi.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİNDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ

Kadınların yaşamını güvence altına alan başta İstanbul Sözleşmesi’ni ve her türlü koruyucu uygulamayı yürürlükten kaldırarak, erkek faillere iyi hal indirimleri vererek ya da tutuksuz yargılama ile erkek şiddetinin çarkını dizayn etmekten geri durmadığı sürece şiddetin ve kadın katliamlarının önlenmesi mümkün olmayacaktır. Buradan bir kez daha sesleniyoruz, İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz.

“ERKEK ADALET DEĞİL GERÇEK ADALET” 

İsyanımızı ve öfkemizi katlettiğiniz, yok saydığınız, nefes almasından bile nefret ettiğiniz kadınlardan, direncimizi ve umudumuzu, barikatlarda, dava salonlarında, sokakta, evde, omuz omuza yan yana durduğumuz kadınlardan ve örgütlü mücadelemizden alıyoruz. Erkek aklınız, erkek devletiniz, erkek adaletiniz ile dil, din, sınıf fark etmeksizin yaşamdan kopardığınız, kirpiğine dokunduğunuz her kadın için hesap soracağız. Azra, Emine ve Esra’nın failleri gerçek adalet ile yargılanana kadar susmuyoruz, korkmuyoruz!