Ankara'da Yusuf Güzelyurt ve Mehmet Ardıçoğlu tarafından cinsel saldırıya uğradıktan sonra yaşamına son veren Eda Nur Kaplan'a, "nitelikli cinsel saldırı"da bulundukları gerekçesiyle tutuklanan şüpheliler bugün ilk kez hakim karşısına çıktı. Ankara 12'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada söz alan tüm avukatlar sanık ve tanıkların beyanları arasında çelişki oluştuğuna dikkat çekerek faillerin alt sınırdan uzaklaşılarak üst sınırdan ceza verilmesini talep etti.

Jinnews'te yer alan habere göre ardından iddia makamı, faillerin tutukluluk halinin devamına karar verilmesini isteyerek, failler Yusuf Güzelyurt ve Mehmet Ardıçoğlu hakkında, kendinde olmayan Edanur’u otele iradesi dışında götürmeleri nedeniyle “hürriyeti tahsis” suçundan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasını talep etti. Bir sonraki duruşma ise 8 Şubat 2022'ye ertelendi.

FAİL EDANUR'U HEDEF GÖSTERDİ: "GECELERİ MEKAN MEKAN GEZEN BİRİYDİ"

Duruşmada savunma yapan fail Yusuf Güzelyurt kadınların yaşam tarzını hedef göstererek, "Türk toplumunda kadınların ve erkeklerin uymak zorunda olduğu kurallar farklıdır. Eda geceleri mekan mekan gezen, alkol masalarında oturan, cinsel ilişki yaşayan biri beyanlarına itibar edilmemeli" diye konuştu.

Mahkeme başkanı Edanur’un her şeyi hatırladığını ve onu hiçbir şeye zorlamadığını iddia eden faile “Madem onun her şeyi hatırladığını söylüyorsun neden ona her detayı anlatan 8 buçuk dakikalık bir ses kaydı attın?” şeklinde soru yöneltti. Fail ise “Yapmadığım bir şey üzerine beni yıldırdığı için söylediği her şeyi yaptım” dedi.  

FAİLİN ÇELİŞKİLİ İFADESİ: "UYKUSUZDUM, SÖYLEMEYİ UNUTMUŞUM"

Edanur Kaplan'ın avukatları ise failin savcılıkta verdiği ifadeyi hatırlaratak çelişki üzerine, “Edanur’un senden 700 lira para istediğini söyledin ancak savcılıkta verdiğin ifadede taksiye binerken Edanur’un senden para isteğine dair bir beyanın yok?” diye sordu. Fail, “Uykusuzdum, bunu söylemeyi unutmuşum” şeklinde yanıt verdi.

"KAÇIRILDIM VE BANA TECAVÜZ ETTİLER"

Faillerin savunmalarının ardından söz alan Edanur’un annesi Fatma Polatoğlu, Edanur’un 6 Ağustos’ta kardeşinin doğum gününü kutlamak üzere kendisini aradığını ve sohbet etmeye başladıklarını söyledi. Eve gelmesini istediğini söylediğini belirten Fatma, Edanur’un sabah yanına geleceğini söylediğini ifade etti. Fatma, “‘Bir olay yaşadım’ dedi. Ben de olayı anlatmasını istedim. ‘2 kişinin tecavüzüne uğradım’ dedi. Detayları anlatmadı. Ben de bana gelmesini söyledim. Yarın geleceğini söyledi. ‘Ablamla beraber bir mekana gitmiştik orada 2 kişi tarafından kaçırıldım ve bana tecavüz ettiler’ dedi” şeklinde konuşarak faillerden şikayetçi olduğunu söyledi.

"DÖNDÜĞÜMDE EDA VE YUSUF YOKTU"

Annenin ardından söz alan Edanur’un ablası Güler Kaplan söz aldı. Güler, “30 Temmuz’da Eda bana bir yere gitmesi gerektiğini birileriyle tanıştığını söyledi. O gün hazırlanıp çıktık. Gece 12’ye kadar her şey çok iyi gidiyordu. Sonra Yusuf elinde telefonla uğraşmaya başladı. Otelden bahsetmeye başladılar. Ben de Eda’yı gitmeye ikna etmeye çalışıyordum. Bizi eve bırakacaklarını söylediler. Biz de kabul ettik ancak bizi başka bir mekana götürdüler. Sonra ben lavaboya gittim. Döndüğümde Eda ve Yusuf yoktu. Ben sorduğumda Aşkın beni oyaladı önce sonra bana tepki göstermeye, küfretmeye başladı. Eda’nın telefonu da masada kalmıştı. Eda sabah beni arayarak ‘Beni buradan kurtarman lazım’ dedi. Geldiğinde ağlıyordu. Sonra karakola gitti. Eda ilk başta ona kimsenin inanmayacağını düşündüğü için çok korkuyordu. Ama sonra avukatla konuşmasının ardından umutluydu. Bana ilk başta ‘Güler abla böyle bir olay var tam olarak hatırlamıyorum’ dedi. ‘Yusuf’la gittim ama uyandığımda yanımda Mehmet vardı’ dedi” diye belirtti.

POLİS YÖNLENDİRMESİ İLE OTEL MESELESİ TUTANAKLARA YANSIMADI

Mahkeme başkanı Güler’e otelle ilgili kısmın neden karakolda anlatılmadığını sordu. Bunun üzerine Güler, “Poliste ifade verirken orada yazan bir kadın polis vardı ve bana ‘Eda’yı desteklemen lazım otelde bahsedersen olay farklı bir yere çekilir’ dedi. Bunun üzerine otel meselesi tutanaklara yansımadı. Yusuf siyasete atılacağını söylemiş ve Eda’yı şikayetini geri çekmesi için tehdit etmiş. İkisinden de şikayetçiyim. Yusuf’un tehditleri bitmedi ve kardeşimi ölüme sürükledi. Şikayetçiyim” şeklinde konuştu.  

"24 SAAT GEÇMEDEN ŞİKAYET ALINAMAZ"

Sorular sorulmasının ardından Güler, Edanur’un mekanda olmadığını farketmesinin ardından polisi aradığını ancak polisin 24 saat geçmediği için şikayet alamayacaklarını söylediğini kaydetti.  

TANIK TAKSİCİ: "EDANUR KAPLAN KÖTÜ GÖRÜNÜYORDU, AĞLIYORDU"

Sonrasında olayın ardından Edanur’u otelden alarak evine götüren taksi şoförü A.U. tanık olarak dinlendi. A.U., “Otel işletmecisi Tayfun’u (Mehmet Ardıçoğlu) tanıyorum. Benden kadını eve bırakmamı istedi. Ben de bıraktım. Kız sol arka tarafımda oturduğu için yüzünü göremiyordum. Kötü görünüyordu, ağlıyordu, ben de ‘bir şey mi var’ diye sordum. ‘Hatırlamıyorum’ dedi. ‘Sabah uyandığımda başımda pavyon muhabbeti yapan 2 kadın vardı odada başka kişiler de vardı’ dedi. ‘Bir şeyin var mı, hastaneye gidelim mi’ diye sordum. ‘Karnım ağrıyor’ dedi. Beni polis merkezine ilk gün çağırdılar ben de gidip ifade verdim. Karakolda, ‘Onlar sevgili gibi miydi’ diye sordular. Ben de ‘hayır’ dedim. Sevgili gibi değillerdi. Ardından ölümünden sonra tekrar ifadeye gittim. Edanur’un Mehmet’ten para istediğini duymadım. ‘Ben ne ortama düştüm’ diyerek ağlıyordu. Çok alkollüydü” ifadelerini kullandı.

"EDANUR'UN KASIKLARINDA  AĞRI VARDI"

Önceki ifadelerden çelişki üzerine tanığa “Edanur’un bahsettiği ağrı kasıklarda mı karında mı?” diye sordu. Tanık ise Edanur’un ağrının kasıklarda olduğunu söylediğini ifade etti.  

DNA TESPİTİ İÇİN OLAY YERİNDEKİ KANITLAR TOPLANMAMIŞ

Ardından oteldeki resepsiyon görevlisi Y.E.Y. tanık olarak dinlendi. Tanık Y.E., “Ben sabah 9 akşam 9’da resepsiyonda görevli olarak çalışıyorum. Olayla ilgili gördüğüm bir durum yok. Olay günü sabah 09.30’da A.A.’dan görevi devraldım. Polisler gelip sorular sordular. Tüm odaları kontrol ettiler. Polisler odalardan yastık, çarşaf, yorgan vb şeyler almadılar DNA için. Olayla ilgili bir şey anlatılmadı. Biz Mehmet’i Tayfun olarak biliyoruz” dedi.

TANIK AŞKIN KAYA'DAN ÇELİŞKİLİ İFADE

Dosya kapsamında hakkında soruşturma başlatılan ardından ise takipsizlik kararı verilen Aşkın Kaya tanık olarak dinlendi. Tanık Aşkın, “Biz Rudi’de masada eğlenirken Yusuf mekana geri geldiğinde Mehmet yanımızdaydı. Ardından ben Yusuf ve Tayfun’un 2 arkadaşıyla beraber işkembeciye gittik. Yusuf’un arabasıyla gittik. Tayfun da otele gitti. Çorbacıdan dönerken taksiyle döndük” dedi. İfadesinde çelişkiye düşen tanık daha sonra ifadesini değiştirerek, “Gece kulübünden çorbacıya taksiyle gittik. Taksiyle ben otelin önünde indim. Ardından Yusuf arabayla devam etti, eve gitmiştir. Otelde arkadaşım G. ile karşılaştık sonra Tayfun’un odasına çıktık” dedi. Ardından ifadesini değiştiren Aşkın, Tayfun’un da aşağıda otelin kapısında olduğunu, Tayfun, G. ve kendisi Tayfun’un odasına çıktıklarını söyledi. Aşkın, “Edanur odadaydı Tayfun’un telefonuyla ablasıyla konuşuyordu. Sonra onlar çıktılar ben de taksiye binip evime gittim.” dedi.

TANIK İFADELERİ UYUŞMADI

Daha sonra faillerin arkadaşı ve Aşkın Kaya’nın otelde karşılaştığını ifade ettiği G.G. tanık olarak dinlendi. G.G., “Tayfun 10 yıldan beri arkadaşım o gün onu ziyarete gitmiştim. Resepsiyonda Aşkın’la karşılaştım. Ardından Aşkın’la birlikte Tayfun’un odasına çıktık” diye belirtti. Aşkın’la beyanlarının çelişmesi üzerine mahkeme başkanı Mehmet’in odasına nasıl çıktıklarını, Mehmet’in onlara eşlik edip etmediğini sordu. Bunun üzerine G. Aşkın’ın ifadesinin aksine Mehmet’in aşağıda yanında olmadıklarını odada olduğunu söyledi.

"EDANUR TEHDİT EDİLDİ"

Ardından Edanur’un arkadaşı S.F. tanık olarak dinlendi. S.F., “Eda bana 31 Temmuz sabahı yazdı. Uyandığımda kimliğini benim evimde unuttuğunu onu almak istediğine ilişkin mesajını gördüm. Arkadaşımla kimliğini gönderdim. Akşam merak etmem sonucunda evine gittim. Bana internette tanıştığı biriyle eğlenmeye gittiğini ancak rızası olmadan kendisine tecavüz edildiğini hatta içkisine ilaç atılmış olabileceğini söyledi. Yusuf’un ona tehdit mesajları attığını söyledi. Yusuf’la görüşmeye gittik. Yanımıza bize Yusuf’un abisi olarak kendini tanıtan ama kuzeni olduğunu öğrendiğimiz kişi gelip ‘istediğiniz maddi olanağı sağlarız. Yusuf çok iyi biri. Babası hasta’ dedi. Eda da ‘sizden bir şey istemiyorum’ dedi ve kalktık. Eda bana kendisini kaçırdıklarını söyledi. ‘Beni arabaya bindirdiler. Yusuf bana tecavüz etti. Mehmet bana tecavüz etti’ dedi. Uyandığında başında Aşkın ile G. varmış. Yusuf Eda’yı tehdit etmiş. ‘Seni bu ülkede değil memur, garson bile yaptırmayacağım’ demiş” şeklinde konuştu.

SAVCI ‘HÜRRİYETİ TAHSİS’ SUÇUNDAN SUÇ DUYURUSU TALEBİNDE BULUNDU

Ardından iddia makamı, faillerin tutukluluk halinin devamına karar verilmesini isteyerek, failler Yusuf Güzelyurt ve Mehmet Ardıçoğlu hakkında, kendinde olmayan Edanur’u otele iradesi dışında götürmeleri nedeniyle “hürriyeti tahsis” suçundan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasını talep etti. Verilen aranın ardından ara kararını açıklayan mahkeme başkanı, dosyanın bütününün İstanbul Adli Tıp Kurumu’na (ATK) gönderilmesine, Edanur’un eğlence merkezi giriş ve çıkışları ile eğlence merkezi içindeki hal ve hareketleri incelenmek suretiyle, kendisini savunamayacak durumda olup olmadığına dair görüş istenmesine ve faillerin tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Bir sonraki duruşma 8 Şubat’a ertelendi.

NE OLMUŞTU?

Ankara'nın Çankaya ilçesinde 18 yaşındaki Eda Nur Kaplan, 31 Temmuz tarihinde iki erkeğin cinsel saldırısına maruz kaldığını belirterek şikayette bulundu. Faillerden Mehmet A.’nın “delil yetersizliği” gerekçesiyle adli kontrol şartıyla serbest bırakılması üzerine Kaplan, annesine "Küçük kızın bazı şeylere dayanamıyor artık. Kızını çok harcadılar" mesajını gönderip yaşamına son verdi. Kaplan'ın intihardan önce kendisine cinsel saldırıda bulunduğunu bildirdiği Yusuf Güzelyurt, gözaltına alındıktan sonra “konutu terk etmeme” şartıyla serbest bırakıldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da, Güzelyurt’un serbest bırakılması kararına itiraz etti. Ardından iki failde tutuklandı. Hazırlanan iddianamede ise "nitelikli cinsel saldırı" suçunu gerçekleştirdiği belirtilen Güzelyurt ve Ardıçoğlu'nun, Türk Ceza Kanununun 102/3-a maddesi uyarınca, en az 18 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. Soruşturma aşamasında ifadesine başvurulduktan sonra serbest bırakılan Aşkın Kaya hakkında ise takipsizlik kararı verildi. Eda Nur Kaplan, şüpheliler hakkında polise şikayette bulunduktan bir hafta sonra, 7 Ağustos 2021 tarihinde intihar ederek hayatını kaybetmişti.