Tekirdağ'da Çorlu Devlet Hastanesi Başhekimi ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Mustafa Doğan, havaların soğumasıyla üst solunum hastalıklarında artış yaşandığını söyledi. 

"PANDEMİ YOKMUŞ GİBİ YAŞIYORUZ"

DHA'ya konuşan ve mevsim geçişlerinin de etkisi olduğunu belirten Doç. Dr. Doğan, şunları kaydetti:

"Doğal olarak her yıl sonbahar aylarında, mevsim geçişlerinin olduğu dönemlerde üst solunum yolu enfeksiyonlarının sıklığında bir artış yaşanmakta hatta KOAH hastaları solunum sıkıntısıyla acillere başvurabilmekte. Biz geçen yıl üst solunum yolu enfeksiyonlarının sayısında bir artış yaşamadık ve karşılaşmadık. Bunun nedeni nedir dediğimizde, pandeminin getirmiş olduğu kısıtlamalar nedeniyle birtakım kurallar uyguladık. Maske, mesafe, hijyen kuralları.

Maske bizi koronavirüse karşı koruduğu gibi aynı zamanda diğer üst solunum yolu virüslerine karşı da korumakta. Bu yıl bu sayılarda bir artış gözlemlemekteyiz. Bu da bize şunu düşündürüyor, biz kontrollü sosyal hayata geçtik, pandemi tamamen ortadan kalkmadı fakat biz pandemi yokmuş gibi yaşıyoruz. Bu nedenle de maskelerin çıkarılması, diğer üst solunum yolları enfeksiyonlarının sıklığında ve sayısında bir artışa yol açmış durumda."

"BULAŞ KAYNAĞI OLABİLİR"

Doç. Dr. Doğan, ara tatilin ardından Pazartesi günü okula yeniden başlayacak öğrencilere, maske ve mesafe çağrısında bulunarak, şu ifadeleri kullandı:

"Okula giden çocuklarımıza önerilerimiz, kontrollü sosyal hayata devam edilmesi yani mutlaka sınıf içinde çocuklarımız maskelerini takmalı, okul koridorlarında takmalı. Maske bizi hem koronavirüse karşı hem de diğer viral üst solunum yolları enfeksiyonlarına karşı korur. Aynı zamanda çocuklarımız okul içerisinde birtakım silgi, kalem gibi alışverişleri yapmamalı. Biz koronavirüsün aynı zamanda temas aracılığıyla bulaştığını da biliyoruz. Bu nedenle bu da bir bulaş kaynağı olabilir."

AŞI ÇAĞRISI

Koronavirüsün sık sık mutasyon geçirdiğini de belirten Doç. Dr. Doğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu nedenle takvim ilerledikçe yeni varyant virüslerle karşılaşılmakta. Bunun en bariz göstergesi de aşılar ilk uygulamaya konulduğunda, 2 doz aşı yapıldığında tekrar dozların gerekmeyeceğini düşünüyorduk. Koronavirüs bilgi havuzuna her geçen gün yeni bilgiler aktarılmakta. Biz bugün şunu biliyoruz ki mevcut aşılarımızı, 2 doz aşımızı olsak dahi eğer Sağlık Bakanlığı tarafından tanımlanmış bir 3'üncü doz aşımız var ise mutlaka bu aşıyı da olmalıyız. Biz hastanemizde şunu gözlemliyoruz. Geçen yıl aynı dönemde hastanemizin neredeyse kapasitesinin yüzde 70-80'ini koronavirüse ayırmışken, şu an yüzde 10 kapasite bize yeterli olmakta. Vaka sayılarına baktığımızda bizim daha fazla hasta yatırıyor olmamız gerekir. Bu da şunu düşündürüyor ki aşı hastaneye yatışı kesinlikle azaltmakta. Hastalığın da yayılmasını azaltmakta, şiddetli geçirilmesini ve yoğun bakıma yatışı azaltmakta. Zaman kaybetmeden mutlaka aşılarını yaptırmalılar."