DİAYDER yönetici ve üyeleri hakkında açılan dava, Çağlayan'da bulunan İstanbul 14'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülüyor.

Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (DİAYDER) Başkanı Ekrem Baran ile 6 kişinin tutuklu olduğu, 23 imamın yargılandığı davanın 2'nci duruşması İstanbul Çağlayan’daki 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor.

Mahkemeye CHP Milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu ve HDP Milletvekili Hüda Kaya'nın yanı sıra çok sayıda kişi katıldı.

İmamların yargılandığı 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesindeki 18 Şubat tarihindeki ilk duruşmada ara kararını açıklayan mahkeme, tutuklu yargılanan Sefa Mehmetoğlu, Nezir Erdemci ve Enver Karabey hakkında tahliye kararı verirken, DİAYDER başkanı Ekrem Baran ve 4 kişinin tutukluluk halinin devamı kararı verilmişti.

DİYADER 1 (1) 

SAVCILIK TUTUKLULUK HALİNİN DEVAMINI İSTEDİ

Savcılık mütalaasında tutukluluk halinin devamını istedi. Avukatlar ve sanıkların beyanları ile mahkeme devam ediyor.

Sanık Rıza Oğur ve müdafinin mazeretlerinin kabulü ile sanık ve müdafinin savunmalarının önümüzdeki celse alınmasına,

Müdafi hazır olmadığından bu celse dinlenemeyen sanık Halil Bulut ve müdafinin savunmalarının önümüzdeki celse alınmasına, sanık müdafine bu hususta tebligat çıkarılmasına, sanığın önümüzdeki celse SEGBİS ile hazır edilmesi için ilgili talimat mahkemesine yazı yazılmasına, sanığın yeterince Türkçe bilmediği anlaşıldığından duruşmada Kürtçe tercümanın hazır bulundurulmasına,

Sanıklar Nezir Erdemci, Enver Karabey ve Sefa Mehmetoğlu hakkında 109/3 -b maddeleri uyarınca uygulanmakta olan " Belirlenen yerlere başvurmak " şeklindeki adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasına,

Dinlenmesine karar verilen ancak hazır edilemeyen gizli tanıklar X-Tanık, Kartal ve Padişah Farklı'nın dinlenilmesi için tekrardan usuli işlem yapılmasına,

Her ne kadar sanıklar müdafi tarafından telefon tapelerinin tamamının ve HTS kayıtlarının getirtilmesi talep edilmiş ise de, telefon tapelerinin ses kayıtlarının celse arasında mahkememize gönderildiği, halen emanette bulunduğu, bu yönde yeniden bir araştırma yapılmasına gerek olmadığı anlaşılmakla bu yöndeki tevsi tahkikat talepleri ile diğer tevsi tahkikat taleplerinin ayrı ayrı reddine 

DİAYDER İstanbul Şubesi hakkında herhangi bir idari soruşturma bulunup bulunmadığının, derneğin faaliyetlerinin devam edip etmediğinin araştırılarak var ise buna dair tüm evrakların gönderilmesi için İstanbul Valiliği Dernekler Masasına yazılan yazının TEKİDİNE ,

İstanbul İl Jandarma Komutanlığına müzekkere yazılarak soruşturma konusu hakkında mevcut elde belge bulunup bulunmadığı, var ise buna dair tüm evrakların gönderilmesinin istenilmesine, aynı müzekkere İstanbul İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şubesine müzekkere yazılarak sanıklar hakkında istihbarat araştırması ve istihbarat kaydının bulunup bulunmadığının istenilmesine , var ise bunların gönderilmesinin istenilmesine ,

Sanıklar Mehmet Nas ve Nur Mehmet Işık haklarındaki mevcut delil durumu, savunmalarının alınmış olması dikkate alınarak daha önceki aşamalarda uygulanan CMK 109/ 3-j maddesinde tanımlı "Konutu terk etmemek " şeklindeki adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasına ,

Tüm tutuksuz sanıklar hakkında CMK 109/3-a maddesi maddesi uyarınca uygulanmakta olan "Yurt dışına çıkamamak " şeklindeki adli kontrol tedbirlerinin aynen devamına ,

Sanıklar İbrahim Şek ve Lütfi Büyükefe'nin yaş durumları , sağlık mazeretleri ve sanıkların savunmalarının alınmış olması dikkate alınarak duruşmalardan vareste tutulmalarına , diğer duruşma vareste tutulma talebinde bulunan sanıkların ve müdafilerin bu yöndeki taleplerinin reddine,

Sanıklar Rıza Oğur ve Fahrettin Ülgün haklarında CMK 109/ 3-j maddesi uyarınca uygulanmakta olan " Konutu terk etmemek " şeklindeki adli kontrol tedbirlerinin aynen devamına,

İstanbul CBS'ye müzekkere yazılarak sanık Ekrem Baran'ın telefonunda ele geçirilen " İBB Sultan " olarak yazılı telefon yazışmalarının tamamının , var ise bu evrakların ve buna ilişkin tutulan 270 kişilik listenin mahkememize gönderilmesinin istenilmesine karar verildi.

Bu duruşmada tanık olarak dinlenen İBB İnanç Masası sorumlusu Nilüfer Taşkın hakkında dosya kapsamında mahkememizde yargılanan sanıklardan Ekrem Baran ile telefon görüşmesinin bulunması, telefon içeriğinden anlaşıldığı üzere sosyal yardımların yönlendirilmesi konusunda telefon görüşme içeriklerinin bulunması, her ne kadar tanık olarak dinlenen Yavuz Saltık hakkında doğrudan telefon görüşmesinde bu şahsın ismi ve soy adı ile birlikte bir ibare geçmemiş ise de, sanıklardan Ekrem Baran ile İBB'de görevli Nilüfer Taşkın ve Hatice Parlar arasındaki telefon görüşmelerinde Yavuz Bey olarak tanığın sosyal yardımlardan sorumlu kişi olarak adının geçmesi, böylelikle söz konusu şahsın Yavuz Saltık olduğuna mahkememizce kanaat gelinmesi dikkate alınarak tanıklar Yavuz Saltık ve Nilüfer Taşkın hakkında takdir ve ifası İstanbul Cumhuriyet Baş Savcılığına  ihbarda bulunulmasına,

Sanıklar AYDIN AYHAN ve MEHMET İNAN bakımından isnat edilen suçlamaya dair dosya kapsamındaki mevcut delil durumu, sağlık durumları, tutuklulukta geçen süre, savunmalarının alınmış olması dikkate alınarak başkaca suçtan tutuklu veya hükümlü değiller ise AYRI AYRI TAHLİYERİNE,

Haklarında CMK 109/3-a maddesi gereğince yurt dışına çıkış yasağı konulması ve CMK 109 /3-b maddesi gereğince her hafta pazar günü 08.00-20.00 saatleri arasında yerleşim yerine en yakın kolluk birimine başvurarak imza atmak şeklinde ADLİ KONTROL TEDBİRİ ALTINA ALINMASINA,

Başka suçtan tutuklu veya hükümlü değil iseler tahliyeleri ve adli kontrol tedbirinin gereği için ayrı ayrı müzekkere yazılmasına,

Sanıklar Ali Fuat HATİP, Ekrem BARAN, Hafit TUNÇ ve Mehmet Emin ASLAN'ın üzerlerine atılı suçun vasif ve mahiyeti, atılı suçu işlediklerine dair mevcut delil durumlarına göre kuvvetli suç şüphesinin varlığına işaret eden somut olgu ve kanıtların bulunması, bir kısım sanıklar yönünde haklarında birleşen delil durumu ve isnatların bulunması, teknik takip raporları ve görüntü kayıtları, usulüne uygun olarak temin edilen HTS ve tape kayıtları, dijital materyal raporları, dosya kapsamında ifadesi alınan bir kısım sanıkların beyanları, tanık ve gizli tanık beyanları, sanıklara atılı suçların tutuklama nedenlerinin yasal karine olarak varsayıldığı 5271 sayılı CMK'nin 100/3-a maddesinde sayılan katalog suçlardan oluşu, sanıkların atılı suçların kanunda öngörülen cezalarının alt ve üst sınırının kaçma kuşkusunu somutlaştırması, yargılama sonucunda eylemlerinin sübutu halinde verilmesi muhtemel ceza veya güvenlik tedbiri ile tutuklama tedbirinin Anayasanın 13. maddesi ile AİHM kararları bağlamında orantılı ve ölçülü oluşu, tutuklama sebep ve koşullarında bu aşamada herhangi bir değişiklik olmaması, tüm bu nedenlerle bu aşamada sanıklar üzerinde adli kontrol hükümleri ile yeterli ve etkili hukuksal denetim sağlanamayacak oluşu hususları göz önüne alınarak sanıkların TUTUKLULUK HALLERİNİN AYRI AYRI DEVAMINA,

Tahliye ve Adli kontrol kararlarına karşı 7 gün içerisinde İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesine itiraz hakkının bulunduğunun bildirilmesine, 

CMK'nin 112. maddesi gereğince adli kontrol hükümlerine aykırı hareket edilmesi durumunda hakkında tutuklama kararı verilebileceğinin sanıklara ihtarına, (ihtarat yapıldı)

Tutukluluk hallerinin devamına dair kararın iş bu duruşma zaptı ile birlikte tutuklu sanıklara TEBLİĞİNE,

CMK'nun 101/5, 104, 108, 263, 267 ve 268/3-c maddeleri uyarınca; tutukluluğun devamına yönelik kararlara, kararın öğrendildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde mahkememize iletilmek üzere dilekçe vererek veya tutanağa geçirilmek kaydıyla ceza infaz kurumu müdürüne beyanda bulunmak suretiyle İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi nezdinde itiraz edilebileceklerine,

(2014/40365 soruşturma sayılı) dosyasına ilişkin sanıklar ve müdafilerinin savunmalarının önümüzdeki duruşmada alınmasına,

Tutuklu sanıkların önümüzdeki duruşmada SEGBİS ile hazır edilmeleri için ilgili cezaevi müdürlüklerine müzekkere yazılmasına karar vererek 13 Mayıs tarihi saat 10.00'a erteledi.

DİYADER 1 (2)

2 KİŞİ TAHLİYE EDİLDİ

DİAYDER yönetici ve üyeleri hakkında açılan dava, Çağlayan'da bulunan İstanbul 14'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Mahkeme ara kararlarını açıkladı.

Tutuklu sanıklardan Aydın Ayhan, Mehmet İnan tahliye edildi. DİAYDER başkanı Ekrem Baran, Ali Fuat Hatip, Hafit Tunç ve Mehmet Emin Aslan tutukluk halinin devamına kararı verildi.

MAHKEMEDEN SUÇ DUYURUSU KARARI

Mahkeme ayrıca tanık olarak ifade veren İBB Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Yusuf Saltuk ve İBB Kültür Varlıkları Daire Başkanlığında çalışan Nilüfer Taşkın hakkında İstanbul başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.

DURUŞMA 13 MAYIS'A ERTELENDİ

Savcının tutukluluk halinin devamını istediği duruşmada tutuklu Kürt din alimleri cezaevinden bağlanırken, tutuksuz olanlar da duruşma salonunda hazır bulundu. Sanık ve avukatlarının tahliye beyanları ile süren mahkemede mahkeme heyeti duruşmayı 13 Mayıs tarihine erteledi.

"HÜKÜMET ÖC ALIYOR"

CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu,  "Hükümet din alimlerinden öç alıyor. Bunun nedeni de İstanbul seçimleri, zira bu din alimleri İstanbul seçimlerinde muhafazakar Kürtleri ikna etmek konusunda çalışma yaptı" dedi

HDP Milletvekili Hüda Kaya ise, "Bu davada insanlar saçma sapan iddialarla kendilerini savunmak zorunda bırakılıyor. İBB AKP'li belediyedeyken verilen yardım kartları söz konusu yapılmazken, İBB'nin CHP'ye geçmesiyle bunun öncesi yok gibi bu yardım kartlarını kim verdi, kiminle görüştünüz, gassal olarak seni kim işe aldı gibi sanki yaşadışı ilişkiler kurulmuş gibi iddianame düzenleniyor. insanların zamanı israf ediliyor. Burada adalet yok, sadece zulüm var" dedi.