AKP ve MHP'nin aylardır üzerinde çalıştığı, kamuoyunda "sosyal medya düzenlemesi" olarak bilinen, "Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" TBMM Başkanlığı'na sunuldu. "Dezenformasyonla mücadele" gerekçesiyle hazırlanan, 40 maddelik kanun teklifi sosyal medya ile internet medyasına yeni düzenlemeler getiriyor.

Dezenformasyon Yasası Teklifinin Komisyon’dan geçmesinin ardından önümüzdeki hafta Meclis Genel Kurulu’na gelecek ve AKP-MHP’nin sandalye çoğunluğu sayesinde yasalaşacak. 

Dezenformasyon Yasasıyla ilgili önemli başlıkları Gazeteci Sibel Hürtaş 14 başlık halinde derledi; Dezenformasyon teklifi gazeteciler için ne getiriyor? Gazeteciler neye itiraz ediyor?

1.Basın kartlarını hangi kurum verecek?

Gazetecilik meslek örgütleri, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın basın kartı vermesine ilişkin yönetmeliği Danıştay’a taşımış; Danıştay da 2020 yılında verdiği kararla İletişim başkanlığının kamu görevlilerine basın kartı düzenleme yetkisinin olmadığını belirtmişti. Yönetmelik 2021 yılında değiştirildi ancak Danıştay kararında belirtilen hukuka aykırılık düzeltilmedi. Yeni düzenleme de dava konusu edildi, dava halen Danıştay’da derdest.

Basın kartlarına ilişkin yeni Basın Yasası teklifinde da belirleme yapılmazken, yeni düzenlemede bu konuda İletişim Başkanlığı’na keyfi bir alan yaratılıyor. Eğer teklif yasalaşırsa, İletişim Başkanlığı bu konuda geniş bir hareket alanına sahip olacak.

2. Basın İlan Kurumu’nun yetkileri nasıl genişliyor?

Süreli yayınlar daha önce beyannamelerini, Cumhuriyet Başsavcılığı’na veriyordu. Yeni teklifle, beyannameler artık Basın İlan Kurumu’na verilecek. Basın İlan Kurumu, resmi ilanların adil dağıtımıyla görevli kurum olduğu halde yetkilerini tarafgir şekilde kullandığına dair ciddi eleştiriler alıyorken bu düzenlemenin yasalaşması halinde ciddi bir yaptırım gücüne daha kavuşmuş olacak. Düzenleme ile hakkında yayın durdurma kararı verilen süreli yayınlarda çalışanların basın kartı hakkı etkilenmezken Teklifin 5. maddesinde internet haber sitelerine dair çalışanın sorumluluğunda olmayan beyanname yükümlülüğü nedeniyle basın kartı hakkının ortadan kalkması gündeme geldi. Gazetecilik örgütleri bu uygulamanın kabul edilemez olduğunu belirterek, basın kartına ilişkin düzenlemenin tamamen çıkarılmasını öneriyor.

3. İnternet haber sitelerine yönelik tekzip uygulamasında durum ne?

Teklifin 7. Maddesiyle Basın Kanunu’nun “Düzeltme ve Cevap Hakkı” başlıklı 14. maddesinde internet haber sitelerine gönderilen metinlerin en geç 1 gün içinde yayınlanması gerekiyor. Gazetecilik örgütleri, itiraz süreçleri de söz konusu olduğundan sürenin son derece kısıtlayıcı olduğunu belirtiyor. Düzenleme ile yayın hakkında verilen erişimin engellenmesi ve/veya içeriğin çıkarılması kararının uygulanması ya da internet haber sitesi tarafından içeriğin kendiliğinden çıkarılması durumunda, düzeltme ve cevap metni ilgili yayının yapıldığı internet haber sitesinin ana sayfasında bir hafta süreyle yayımlanır düzenlemesi ekleniyor. Gazetecilik örgütleri bu sürenin de uzun olduğunu belirtiyor.

4. Yabancı uyruklu gazeteciler nasıl basın kartı alacak?

Basın kartı alabilecek yabancı medya mensuplarında aranan şartlar yeni düzenleme ile ağırlaştırılıyor. Yabancı medya mensuplarından, çalıştıkları medya kuruluşları tarafından görevlendirildiklerini belgelendirmeleri, çalışma izinlerinin olmasının yanı sıra Büyükelçiliklerden takdim mektubu ibraz etmeleri bekleniyor.

5.Basın Kartı Komisyonu nasıl oluşacak?

Teklifte yönetmelikteki düzenlemeye göre başkanın etkisi azaltılmış gibi görünse de bürokratlardan oluşan ezici çoğunluğunu koruyor. Basın Kartı Komisyonun yapısı gazetecilerden çok Cumhurbaşkanlığı ve İletişim Başkanlığı tarafından belirlenen bir yapıya kavuşuyor. Ayrıca, teklifte, “Komisyonun kararları, Başkan tarafından onaylandıktan sonra uygulanır.” deniliyor. Ancak komisyon kararlarının uygulanmasında tek imza sahibi olan başkanın ne şekilde seçileceği teklifte düzenlenmiyor.

Teklifte, Başkanın Komisyonun ilk toplantısında üyeler arasından seçileceği belirtiyor. Ama Başkanın nasıl seçileceğine ilişkin bir tanımlama yok. Başka bir ifadeyle, Başkanın Komisyonun içinden mi yoksa iletişim Başkanlığı başkanı mı olacağı muğlak bırakılmış.

6.Basın kartı nasıl iptal edilecek?

Teklifin 15. maddesiyle Basın Kanuna getirilen Ek Madde6 basın kartının iptal edilebileceği haller düzenleniyor. Teklifte, basın kartının “ahlâk esasları”na aykırılık halinde iptal edilebileceği düzenleniyor.

Halen Basın Ahlak Esasları Basın İlan Kurumu Genel Kurulunca belirleniyor. Yaptırımlar da buna göre yapılıyor.

Gazetecilik örgütleri, yeni düzenleme ile basın kartı iptal koşullarının Basın İlan Kurumu keyfiliğine terk edildiğini belirtiyor. Bu düzenlemenin tekliften çıkarılması ve basın kartı iptal koşullarının sınırlı sayıda ve kapsamı dar tutularak, gazeteci aleyhine kullanılmayacak şekilde belirli,  muğlaklıktan uzak bir düzenlemeye kavuşturulması isteniyor. 

7.Basın kartı iptal edilince ne olacak? 

Basın kartı iptal edilen kişi 3 yılı geçmeden yeni basın kartı alamayacak.

Teklifte, ayrıca, hakkında basın kartı almaya engel suçtan hüküm giyenlere adli sicil kaydı silinmedikçe ve/veya yasaklanmış olduğu hakları geri verilmedikçe basın kartı verilmeyeceği düzenleniyor. Bu işlemler ise 3 yıl ila 30 yıl arası bir sürenin geçmesi gerekiyor. Gazetecilik örgütleri, gazetecilerin son yıllarda ‘Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ ile örgüt üyeliği suçlarından yargılandığına dikkat çekerek, bu suç kataloğundan birinden hüküm giyen gazetecinin cezasının infazı sona erse de uzun yıllar basın kartı hakkından mahrum bırakılmasının mümkün kılındığına dikkat çekiyor. 

8. Basın İlan Kurumu’nun yapısı nasıl olacak?

Basın İlan Kurumu Genel Kurulunun üye sayısı 36’dan 42’ye çıkarılıyor. Bu üyelerin 14’ü Cumhurbaşkanınca görevlendiriliyor. 3’ü ise Bilgi Teknolojileri, Anadolu Ajansı ve İletişim Kurumu ile RTÜK’ten görevlendiriliyor. Gazete sahiplerinden 4, internet sitesi sahiplerinden 2, Anadolu gazete sahiplerinden 3, sendikadan 2, derneklerden 3 üye yer alıyor. Diğer üyeler ise üniversitelerden, ticaret odalarından belirleniyor. Gazetecilik örgütleri basın meslek örgütlerinin ve gazetecilerin bu kurulda azınlık olarak kalmasına itiraz ediyor.

9. Basın İlan Kurulu Kararlarına itiraz nasıl olacak?

Teklifle kararlara itiraz, “Kurum Genel Müdürlüğünün bulunduğu yerdeki en yüksek dereceli Asliye Hukuk Hakimliğine” yani İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görüleceği düzenleniyor. Düzenleme özel yetkili mahkeme ihdası anlamına geldiği için Gazetecilik örgütlerinin tepkisine neden oldu. Gazetecilik örgütleri, itirazların yayın yerinin olduğu yerdeki mahkemelere yapılması gerektiğini

10.İnternet haberlerine sansür mekanizması nasıl işleyecek?

Teklifin 29. Maddesiyle TCK ‘nın Kamu Barışına Karşı Suçlar başlığı altında yeni bir suç düzenlemesi yapılıyor:

MADDE 217/A- (1) Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.

(2) Suçun, failin gerçek kimliğini gizlemek suretiyle veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkraya göre verilen ceza yarı oranında artırılır.

Gazetecilik örgütleri, bu maddeye şu nedenle itirazda bulunuyor:

“Söz konusu düzenlemede suçun manevi unsuru olarak “Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saiki” öngörülmüştür. Kişiden kişiye, dönemden döneme değişmesi mümkün olan bu duygudurumlarının ölçülmesi, saikin ortaya koyulması son derece sübjektif değerlendirmelere bağlıdır.  Kamu barışının bozulmasına elverişlilik ölçütü de son derece göreceli olup bunun cezai müeyyideyi bağlanması başta gazeteciler olmak üzere tüm halkın cezai tehdit altında bırakılmasına yol açmaktadır. Düzenlemenin teklif metninden çıkarılması son derece önemlidir.”

11.Erişim sağlayıcılarının yetkileri nasıl arttrılıyor? 

Teklifle, Erişim Sağlayıcıları Birliğinin (ESB) yetkileri arttırılıyor. Şu an ESB yalnızca katalog suçlara dair içeriğin çıkarılmasına ve/veya erişime engellenmesine kararlarının uygulanmasını sağlıyorken Teklifin yasalaşması halinde, sakınca bulunan hâllerde de içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi hallerinde verilen kararların uygulanması da yapılacak. 

12. ODA TV düzenlemesi

Teklifin 32. maddesi ile 8. Maddesindeki suç kataloğuna“ç) 1/11/1983 tarihli ve 2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanununun 27 nci maddesinin birinci ve ikinci fıkrasında yer alan suçlar.” maddesi de ekleniyor.

Bu suçlar “Millî İstihbarat Teşkilatının görev ve faaliyetlerine ilişkin bilgi ve belgeleri, yetkisiz olarak alan, temin eden, çalan, sahte olarak üreten, bunlar üzerinde sahtecilik yapan ve bunları yok eden kişiye dört yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir. MİT mensupları ve ailelerinin kimliklerini, makam, görev ve faaliyetlerini herhangi bir yolla ifşa edenler ile MİT mensuplarının kimliklerini sahte olarak düzenleyen veya değiştiren ya da bu sahte belgeleri kullananlara üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası verilir.” OdaTV Libya’da şehit olan MİT Mensubu haberleri ile gündeme gelen bu suçun maddeye eklenmesiyle erişim engelleme ve içerikten çıkarma kararlarının alınması kolaylaştırıldı.

13.Sosyal ağ sağlayıcılarına dair düzenlemeler nasıl olacak? 

Teklifle 2020 yılında yapılan Sosyal Medya Düzenlemelerinde değişiklik yapılıyor. Buna göre, Türkiye’den günlük erişimi bir milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcının vatandaşlık şartına ek olarak Türkiye temsilcisinin Türkiye’de ikamet etmesi zorunluluğunu getiriyor ve Türkiye’den günlük erişimin on milyondan fazla olması halinde; yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcı tarafından belirlenen gerçek veya tüzel kişi temsilciyi, sosyal ağ sağlayıcının sorumlulukları saklı kalmak kaydıyla teknik, idari, hukuki ve mali yönden tam yetkili ve sorumlu kılıyor. Temsilcinin tüzel kişi olması halinde doğrudan sosyal ağ sağlayıcı tarafından sermaye şirketi şeklinde kurulan bir şube olması zorunluluğu getiriyor.

Buna ek olarak temsilcinin belirli suçların söz konusu olduğu soruşturmalarda savcılık, kovuşturmalarda ise mahkeme tarafından talep edilmesi halinde faillere ulaşmak için gerekli olan bilgilerin temsilci tarafından sağlanması düzenleniyor. Bilgilerin verilmemesi halinde sosyal ağ sağlayıcının bant genişliğinin %90 a kadar daraltılması yani sitenin bir anlamda erişime kapatılması Hakimlikçe mümkün hale getiriliyor. 

14.Elektronik Haberleşme Kanunu’nda nasıl değişiklikler yapılıyor? 

Teklif ile son olarak Elektronik Haberleşme Kanununda değişiklikler yapılıyor. Şebekeler üstü hizmet ile hizmet sağlayıcı kavramlarının eklenmesi ile Whatsapp, Telegram gibi şebekeye bağlı olmaksızın haberleşme hizmeti sunan platformlara dair düzenleme ve yaptırımlar ekleniyor. Bu tür hizmeti sunan şirketlerin Türkiye’de kurdukları anonim şirket ya da limited şirket statüsündeki tam yetkili temsilcileri vasıtası ile Kurumca yapılacak yetkilendirme çerçevesinde faaliyet yürütmeleri zorunlu tutuluyor. Bu yükümlülüklere uymamaları halinde ise BTK tarafından internet trafiği bant genişliğinin %95’ine kadar daraltılmasına veya ilgili uygulama veya internet sitesine erişimin engellenmesine Kurum tarafından karar verilmesi teklif ediliyor.