Destici, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, PKK'nın, her hamlede ülkenin aleyhine kullanılan bir piyon olarak varlığını devam ettirdiğini söyledi.

PKK’nın, yuvalandığı bölgelerde uyuşturucu ticareti ve insan kaçakçılığı başta olmak üzere sayısız suçun faili olduğunu dile getiren Destici, "Hiçbiri hukuki olmayan, bize göre anlamsız gerekçelerle; terör örgütünün talimatıyla ve yönlendirmesiyle organize edilen bir grubun TBMM'de bulunmasına, bir kısım belediyeleri yönetmesine, kamunun içine sızmasına daha ne kadar göz yumulacak ya da müsaade edilecek?" diye sordu.

Bu konuda anayasanın ve yasaların uygulanmasını isteyen Destici, "Ortada bir takiye de yok yani yaptıklarını inkâr eden bir grupla karşı karşıya değiliz. Terör örgütüyle bağlarını inkâr etmek bir yana terör örgütünün en vahşi, hunharca yapılan, onlarca insanın hayatını kaybettiği eylemlerine dahi sahip çıkmaktan çekinmiyorlar ya da alenen kınamıyorlar. Bu durumun hiçbir gerekçesi olamaz" ifadesini kullandı.

"HDP'ye verilmesi öngörülen Hazine yardımına tedbir konulsun"
Destici, HDP'nin kapatılmasını ve HDP'ye verilmesi öngörülen Hazine yardımına dava süreci tamamlanana kadar tedbir konulmasını talep etti.

Destici, 2023'ün ilk günlerinde beş siyasi partiye Hazine'den 4,5 milyar lira yardım yapılacağını anımsatarak, "Yüksek Seçim Kurulu tarafından seçime belki 30 partinin gireceği açıklanacak, ama seçim yardımını beş parti alacak" diye konuştu. Bu adaletsizliğe dikkati çekmek istediğini belirten Destici, şunları kaydetti:

"Bazı vatandaşlarımız geçim sıkıntısı çekerken beş siyasi partinin kasasına 4,5 milyar lira aktarılması hukuksuzluk, adaletsizlik, gayri ahlakilik ve devletin hazinesinin başka bir gerekçeyle hem de hukuk kılıfına uydurularak boşaltılması. Türkiye bu kadar zengin bir devlet mi? Bütçesi bu kadar geniş mi? Her konuda konuşan Sayın Kılıçdaroğlu ve Sayın Akşener, neden bu konuda tek kelam etmiyor? Bunun kaldırılmasını ve bu paranın ocak ayında yatmamasını teklif ediyoruz."

"HDP'nin kapatılması hukuksal zorunluluk"
Destici, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın iddianamesinde, "Türkiye'nin bölünmez bütünlüğü, toplumun huzur ve güveni için HDP'nin temelli kapatılmasının hukuksal zorunluluk olduğunun" yer aldığını anlatarak, Anayasa Mahkemesi'nin, bu talebi gelecek günlerde karara bağlaması temennisini dile getirdi.

HDP hakkındaki kapatma davasını, 15 kişiden oluşan Anayasa Mahkemesi heyetinin karara bağlayacağını aktaran Destici, "BBP olarak bu kararın üçte iki çoğunlukla değil oy birliğiyle çıkacağını ümit ediyoruz. Bu işin daha fazla uzatılmaması gerektiğini düşünüyoruz. HDP bir an önce kapatılmalı, bütçeden bu siyasi parti görünümlü terör örgütü şubesine pay verilmesinin önüne geçilmeli, Gazi Meclisimize ve yerel yönetimlere sızan ihanet şebekesi, devletin her kademesinden behemehal temizlenmeli" görüşünü paylaştı.

"Hınçak ve Taşnak artığı"
HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan'ın, İstanbul Kadıköy'deki eylem  sırasında polislerin yanına giderek, "Hesap vereceksiniz, 6 ay kaldı" dediğini ifade eden Destici, "Hınçak ve Taşnak artığı, sözde HDP milletvekili çıkıyor, polisimizi tehdit ediyor. Kime güvenerek söylüyor? 6 ay sonra kimle iktidar olacaksın? Arkanızda duran, sizi piyon gibi kullanan emperyalistlerle mi yoksa gizli ortağınız altılı masayla mı? Bunun da cevabını net olarak vermesi lazım" değerlendirmesinde bulundu.

İmamoğlu kararını değerlendirdi
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkındaki yargı kararına da değinen Destici, şöyle devam etti:

"Yargılamadaki bütün süreçler tamamlanmış ve nihai karar açıklanmış gibi bir hava oluşturularak bunun üzerinden Altılı Masa'nın cumhurbaşkanı adayının belirlenmeye çalışılması tüm çıplaklığıyla kamuoyunun gözleri önünde cereyan ediyor. Bu karardan bir kahraman çıkmaz. Hele ucuz kahramanlık peşinde koşanların millet nezdinde itibarı da olmaz. Milletimiz bunun farkında.

"Bir davul-zurna eksikti"

Her fırsatta çağdaşlığın öncüsü, medeniyetin bekçisi, her şeyi bilen, hukuktan, ahlaktan yana olduklarını dile getirenlerin, aynı zamanda Yargıtay ve Danıştay üyesi olan Yüksek Seçim Kurulu üyelerine yapılan hakareti sahiplenmeleri ikiyüzlülük ve sahtekarlık. Ayrıca ceza alan bir insan en azından hüzünlenir. 'Çak' yapmalar, sarılmalar, orada bir davul-zurna eksikti. Zil takıp oynamasalar da bir bayram havası estirdiler hatta o derece sevindiler ki Almanya'da olan genel başkanlarını bile beklemeden kutlamaları başlattılar."