Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerini yaşayan afetzede Avukat Sinan Ölker, devletten önce milletin yardım elinin uzandığını ve kefen dahi bulamadıklarını belirtti.

Ölker, bölgede temeli atılan kalıcı konutlar için “Kesinlikle doğru bir adım değil bu siyaseten atılan bir adım. Önümüzde bir seçim var bu onun için yapılan bir hamle olarak düşünüyorum. Bugün deprem bölgesinde inşaat yapılmaması gereken uzmanları dinlemezsek yarın da aynı şeyi yaşayacağız. Bu konunun bilirkişilerinin söylediklerine kulak vermezsek yine yaşayacağız bunları. Bugün deprem oldu, dün attığınız temel bugün çatladı, daha kurmadı çünkü bunun için herhalde çok uzman olmaya gerek yok. Beton donmadan bir sarsıntı yaşarsa kılcal da olsa çatlaklar meydana gelir ve yarın yaşayacağımız başka bir depremde yıkılacak binalar hazırlıyoruz demektir bu” ifadelerini kullandı.

ANKA'dan Merve Güven ve Dursun Alkaya'nın haberine göre, Kahramanmaraş merkezli 11 ilde büyük yıkıma neden olan 6 Şubat depremlerinin üzerinden 47 gün geçti, 50 binden fazla kişi yaşamını yitirdi. Binlerce binanın yıkıldığı 11 ilde depremin ardından OHAL ilan edildi. Bölgedeki afetzede yurttaşların çadır, konteyner, tuvalet, temiz su gibi temel ihtiyaç malzemelerine erişimlerinde hala sorunlar var.

6 Şubat’ı depremin merkez üssü Kahramanmaraş’ta yaşayan ve depremin ilk gününden itibaren afetzedelerin sesini, yardım çığlıklarını sosyal medya hesabından duyurmaya çalışan Avukat Sinan Ölker, büyük yıkıma ile yaşadıklarını anlattı.

Birinci derece yakınını kaybetmediği için kendini depremzede olarak görmediğini dile getiren Avukat Ölker, şunları söyledi:

“DEPREM TRAVMASI UZUN ZAMAN GEÇMEYECEK"”

“Çok büyük acılar yaşadık. Depremin ilk anından bugüne kadar aksaklıklar maalesef devam ediyor. Deprem sürecinde vatandaşa el uzatan yine vatandaş oldu. Biz burada ulus bilincimizi tazeledik. Ülkenin her yerinden, her renginden vatandaşımız orada bizin canhıraş yarımımıza koştu. Birinci, ikinci ve üçüncü gün ciddi anlamda çaresiz durumdaydık. Elektrikler yok, petrollerde yakıtlar yok, sular kesik, birçok ev yıkıldı, bir o kadar ağır hasarlı ev var ve hasarsız olanlara dahi giremeyeceğimiz derecede ağır ve şiddetli deprem yaşadık. Bu depremin travmasını ben uzunca bir zaman atlatabileceğimizi düşünmüyorum.

“O ÇARESİZLİKLE, 7-8 CENAZEYİ TEK BAŞINA DEFNETMEK ZORUNDA KALAN İNSANLAR OLDU"

"Gıdaya, suya ulaşma, çadır, battaniye konusunda çok büyük problemler yaşadık. Kahramanmaraş merkez çok az yaşadığı soğuğu yaşadı. Gerçekten mahşeri yaşadık biz burada, sanki şehre meteor düşmüş gibiydi. Korku filmleri gibiydi herkes bir tarafa kaçışıyordu. Bu derece ağır yaşadığımız sıkıntılarımızın olduğunu ben düşünmüyorum. Canlarımızı, akrabalarımızı, komşularımızı, meslektaşlarımızı kaybettik. Bu çaresizlik içinde bir aileden 7-8 cenaze var bir kişi kalmış, 7-8 cenazeyi tek başına defnetmek zorunda kalan insanlar oldu. Biz kefene dahi ulaşamadık."

“DEVLETİN ORGANLARININ LİYAKATSİZLİĞİ, KURUMLARININ İÇİNİN BOŞALTILMIŞLIĞINI GÖRDÜK"

İlk 2-3 gün devletin yetkililerini orada sokakta dahi görülmediğine bizzat şahidim, ben de depremin ortasındaydım yani. Orada bizim çaresizliğimizi sosyal medyada duyurmaktan başka yolumuzun olmadığını gördüm ilk gün, saat -6-7 gibi çektiğim videoları sosyal medyada paylaşmaya başladım. Ondan sonraki süreçte basından çok saygıdeğer gazeteciler sosyal medya paylaşımlarımızı paylaştılar. Biz orada kendi imkanlarımızla oluşturduğumuz organizasyonla üzerimize düşen vazifeyi ifa etmeye çalıştık. Biz de enkazın altında olabilirdik. O acıların içinde en azından ayaktaydık ve birilerine yardım etmemiz gerekiyordu bu bizim sorumluluğumuzdu. Bize ilk elini uzatan milletimiz oldu, devletin organlarının liyakatsizliği, kurumlarının içinin boşaltılmışlığını orada görmüş olduk. Hala çadır sıkıntısı yaşayan insanlar var, gördünüz çadırların nereye kurulduğunu. Dere yatağına çadır kuruldu, yapılan binaları ona göre hesap edin.”

Ölker, deprem bölgesinde kalıcı konut temeli atılmasını nasıl değerlendirdiği sorusuna da şu yanıtı verdi:

“SEÇİM İÇİN YAPILAN BİR HAMLE"

“Kesinlikle doğru bir adım değil bu siyaseten atılan bir adım. Önümüzde bir seçim var bu onun için yapılan bir hamle olarak düşünüyorum. Dün 2 deprem yaşadı Kahramanmaraş, bugün yarım saat önce yine bir deprem yaşadı. Dün Kahramanmaraş’ta temeller atıldı. Dün Naci Görür’ün uyarılarına kulak asmadık, getirdik imar aflarını, sonuç ortada. Bu binalar yapılırken ne kadar sorumsuz davrandık sonuç ortada, hiçbir vatandaşın sorumluluğu olamaz. Bu binalar yapılırken ‘Deprem Türkiye’nin en büyük gerçeğidir’ diyen deprem uzmanlarının söylediklerini hiçbirine kulak vermedik. Bugün deprem bölgesinde inşaat yapılmaması gereken uzmanları dinlemezsek yarın da aynı şeyi yaşayacağız. Dün dinlemediğimiz için bugün depremde bu kadar ağır kayıplar verdik, dün dinlemediğimiz için bugün Kahramanmaraş’ta 10 binlerce insan hayatını kaybetti, tamir mümkün olmayan hasarlar aldı. Bu konunun bilirkişilerinin söylediklerine kulak vermezsek yine yaşayacağız bunları. Bugün deprem oldu, dün attığınız temel bugün çatladı, daha kurmadı çünkü bunun için herhalde çok uzman olmaya gerek yok. Beton donmadan bir sarsıntı yaşarsa kılcal da olsa çatlaklar meydana gelir ve yarın yaşayacağımız başka bir depremde yıkılacak binalar hazırlıyoruz demektir bu.”