Osmaniye'deki evi, depremde yıkılan Hakan Güçlü, “Eseriniz burada. Çıkın piyasaya 'Ben imza attım' deyin. Buna yetkiyi veren çevre mühendisi, Çevre Bakanlığı, belediye yetkilisi, yapı kullanım belgesi veren vatandaş… Neredesiniz kardeşim? Şimdi çıkın piyasaya. Hiç kimsenin hesap sorduğu yok. Biz üstüne gidiyoruz ancak” dedi.

Osmaniye’de depremde evi yıkılan yüksek mühendis Hakan Güçlü, kendi binası yıkılırken, bazı binaların ayakta kaldığını belirtti. Güçlü, “Benim bu apartmanım yıkıldı, benim günahım ne?” diye sordu. Yetkililere çağrıda bulunan Güçlü, şöyle konuştu:

“Bu apartman, Çiğdem Apartmanı. 15-20 senedir bu apartmanın sakiniyim. Esenevler Mahallesi… Maalesef en büyük hasar gören mahallelerden biri burası. Bu apartmanın müteahhidiyle, şu görmüş olduğunuz altı apartmanın müteahhitti bir.

“KİMSENİN HESAP SORDUĞU YOK, BİZ ÜSTÜNE GİDİYORUZ ANCAK”

Zaten mahkemelik olduk, soruyorum. Kardeşim, bu apartmanlar niye ayakta da benim bu apartmanım yıkıldı. Benim günahım ne? Buna yetkiyi veren çevre mühendisi, Çevre Bakanlığı, belediye yetkilisi, yapı kullanım belgesi veren vatandaş… Neredesiniz? Neredesiniz kardeşim? Ben kırk yıllık birikimimi buraya gömdüm. Neredesiniz? Dört katlı bina yıkıldı ya… Burası mezar olabilirdi, mezar. Neredesiniz? Şimdi çıkın piyasaya. Hiç kimsenin hesap sorduğu yok. Biz üstüne gidiyoruz ancak. Böyle bir şey var mı ya?

Çimentosunu yapan, fen işleri müdürlüğü yapan… Neredesiniz kardeşim? Bina burada, eseriniz burada. Çıkın piyasaya 'Ben imza attım' deyin. Bir çöp alamıyoruz evimizden buyurun. Müteahhit nerede, yapı kullanım belgesi veren vatandaş nerede? Çıkın da bu binaya bakın, hiçbiriniz ortada yoksunuz. İş yapmaya geldi mi, adaylığa geldi mi boy boy, sayfa sayfa doküman verirsiniz. Buyurun benim 50 yıllık emeğim burada.

“BU EVİ ALMAK İÇİN 50 SENE ÇALIŞTIM”

Ben bu evi almak için 50 sene çalıştım. 60 yaşına geliyorum, 60 yaşındayım. Bir evim var, bu ev burada yıkıldı. Bu apartmanlar aynı müteahhit eserleri benim apartman niye yıkıldı? Çimentodan mı çaldı, betondan mı çaldı, yapı statiğini mi hesaplayamadı, ne yaptı yani? Ben de mühendis adamım çıksın piyasaya, yapan belli, imza atan belli. Nerede bunlar? Ben mi attım imzayı yani?”

"UFACIK ÇİZİĞİ OLANA DA 10 BİN LİRA VERİYOR, EVİ YIKILANA DA"

Güçlü, depremde evi yıkılanlar ile evi az hasar görenlere aynı miktarda yardım yapılmasını da eleştirdi. Güçlü şunları söyledi:

“Canımız çok yanıyor, yapacak bir şey yok. İlk önce canın, sonra malın. İlk önce canımızı kurtardık şimdi malımızın peşindeyiz. Allah devlete, millete zeval vermesin. Kimseye bir kastımız yok. Ben bir depremzedeyim. Benim evim yıkılmış, bana da 10 bin lira veriyor, adamın evi incecik hasar boyası gitmiş ona da 10 bin lira veriyor. Nasıl bu anlayış kardeşim? Bunun sebebi ne bana biri açıklasın. Ben vatandaş olarak soruyorum. Benim evim burada kardeşim bütün eşyalar, 2-3 gün aşağıda yattım. Bana da 10 bin lira veriyor, evin duvarı çizilmiş ona da 10 bin lira veriyor. Bana bir anlatsın bunu bir vicdanı yapmış da ben de anlayayım yani. Ben üç tane üniversite gördüm, yüksek mühendis adamım. Araba uçurumdan aşağı gitmiş pert olmuş, ona da aynı para öbür arabanın camı çizilmiş, ona da aynı para. Canımız yanmış buradan ben cenaze de çıkabilirdim.”