Demokratik Sağlık Sen Genel Başkanı Togan Demircan, sendikalara toplu sözleşme ikramiyesi için getirilen yüzde 2 baraja ilişkin, “Kamu çalışanlarına, ‘3 aydan 3 aya bin lira alacaksınız bize üye olursanız’ gibi yanlış bilgi veriliyor. Bu bin lira dedikleri tutarın içinden yaklaşık 100 lira da sendikaya her ay kesinti var. Geriye kalıyor 700 lira, 3’e böldüğünüzde 230 lira yapar. Bugün bir kilo peynir 250 lira olmuş. Memuru 230 liraya yetkili sendika ve beraberindeki diğer sendika muhtaç hale getiriyor. Bunu da kazanım olarak sunuyor. Bütün kamu çalışanlarının iradelerine ipotek koymalarını da elimizin tersi ile itiyoruz” dedi.

Tüm Memur Sendikaları Konfederasyonu’na bağlı Demokratik Sağlık Sendikası, bugün Ankara’da 2’nci Olağanüstü Genel Kurulu’nu yaptı. Demokratik Sağlık Sen Genel Başkanı Togan Demircan, genel kurulun açılışında yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“HAKKINIZ ÖDENMEZ DENİLDİ, EVET HAKİKATEN HAKLARINI ÖDEMEDİLER SAĞLIK ÇALIŞANI ARKADAŞLARIMIZIN”

“Sağlık çalışanları Covid döneminde sahipsiz bırakıldılar. Hakkınız ödenmez denildi, evet hakikaten haklarını ödemediler sağlık çalışanı arkadaşlarımızın. Arkadaşlarımız evlerini terk etmek zorunda kaldılar, bunları sizler birebir yaşadınız. Bebeklerini, çocuklarını emanet edebilecekleri bir yer, kuruluş… Öncelik kuruluştur, 24 saat mesai mefhumu çalışan bir iş kolunda, çalışanlarının çocuklarını 24 saatliğine emanet edebilecekleri bir kreşleri var mı, yok. Yetkili sendika kaç yıldır müjde veriyor sağlık çalışanlarına? Biz Covid’in başında Sağlık Bakanlığı’na çağrıda bulunduk, 24 saat esası ile hizmet veren kreşlerin, sağlık çalışanlarının hizmetine sunulmasını istedik. 260 bin üyesi olan yetkili sendikanın başkanı, mart ayında pandemi ilan edildi, haziran ayında ancak jeton düştü, dediler ki sağlık çalışanlarına 24 saat kreş hizmeti…

“YETKİLİ SENDİKA SEN NEREDESİN? BİR ÇIK PLAZADAN DIŞARIYA. SAHAYA İN, MİLLETİN HALİNE BAK, MİLLET NE YAPIYOR”

Ek ödemelerin yüzde 100 oranına çıkartılması ile ilgili bazı açıklamalar yaptılar. Bizim yüreğimizi acıtan kısmı şu; aynı hastaya aynı klinikte aynı tedaviyi 3 farklı öğrenim durumuna sahip hemşire, ebe, sağlık memuru arkadaşımız uyguladı. Öyle bir bakanlığımız var ki maalesef bu 3 arkadaşımıza da farklı oranlarda 3 ay ücret ödedi. 3 ay sonra yönetmelikte değişiklik yaptı. Dedi ki, fiilen çalıştığı süreler kadarını öderim. Yetkili sendika sen neredesin? Bir çık plazadan dışarıya. Sahaya in, milletin haline bak, millet ne yapıyor… Evine gidemiyor, evine gidiyor çoluğuna çocuğuna sarılamıyor. Covid döneminde, yaklaşık 700’e yakın sağlık çalışanları vefat etti. Çalışma Bakanlığı, ‘illiyet bağı ararım’ dedi. Hala daha görevi başında vefat eden sağlık çalışanı şehit statüsünden yararlanamıyor. Ama yetkili sendikanın başkanı çıkıyor, ‘şehitlik statüsünden yararlanıyor’ diyor, biz daha tanık olmadık.

“ÇALIŞANLARIN YANINDA DEĞİLLER, SİYASETTEN BESLENİYORLAR. GÖZLERİNİ ÜYE YAPMA HIRSI BÜRÜMÜŞ, BAŞKA HİÇBİR ŞEY GÖRMÜYOR”

(Banka promosyonları konusunda) Öyle sağlık müdürleri var ki almış eline kağıdı kalemi, ocak ayında gelecek zamdan şu kadar etkilenir, bu kadar etkilenir. Türkiye şartlarından bahsediyoruz biz. Sen yap protokolünü. Siz bankanın müdürleri misiniz yoksa çalışanların müdürleri misiniz? Biz istiyoruz ki çalışanların yanında dimdik durun onlar zaten gereğini yapacaklar. Bu konuda bazı illerde başarılı olduk, protokollerini iptal ettiler yenilediler, arkadaşlarımızın cebine 3-5 kuruş girdi. 36 bin 100 lira, Sağlık Sen yine spot haber geçti. Dedi ki promosyonda tarihi oran. 8 ay sonra yürürlüğe girecek. Tamam kur korumalı yapın. Müdürlük olarak protokolü imzalarken bankaya kur korumalı bu de. Bunu yapmıyorlar çünkü çalışanların yanında değiller, siyasetten besleniyorlar. Gözlerini üye yapma hırsı bürümüş, başka hiçbir şey görmüyor.”

Başkan Demircan, sağlıkçıların başlıca sorunları, TBMM genel Kurulu’nda Perşembe günü kabul edilerek yasalaşan ve sendikalara toplu sözleşme ikramiyesinden yararlanabilmeleri için yüzde 2 barajı getiren düzenlemeye ilişkin de şunları ifade etti:

“MEMURU 230 LİRAYA YETKİLİ SENDİKA VE BERABERİNDEKİ DİĞER SENDİKA MUHTAÇ HALE GETİRİYOR. BUNU DA KAZANIM OLARAK SUNUYOR”

“Son zamanlarda sağlık çalışanlarının belli başlı sorunlarının başında ek ödemedeki farklılıklar, sabit, taban, teşvik ek ödeme gibi ayrıştıran 4 çeşit bordronun düzenlenmesine neden olan bir ek ödeme yönetmeliği yayınlanmıştı. Bunun mağduriyetleri hala devam diyor. Biz ayrıştıran değil birleştiren bir yapı istiyoruz. Emekliliğe yansıtılan bir maaş bordrosu talep ediyoruz. Birkaç gün önce gazi Meclisimizde yine ayrıştıran, ötekileştirilen teklifle yüzde 1’i başaramayanlar yüzde 2 baraj uygulamasını getirmeye kalktılar. Bu manada da başarılı oldular. Bunun nasıl getirisi olacağını merak ediyorum. Bugün memur arkadaşlarımız delikli kuruşa muhtaç haldeyken 3 aydan 3 aya ödenen bir toplu sözleşme ikramiyesi ile şu an 700-800 lira, ocak ayında biraz daha artacak miktarı. Kamu çalışanlarına, ‘3 aydan 3 aya bin lira alacaksınız bize üye olursanız’ gibi yanlış bilgi de veriliyor. Bu bin lira dedikleri tutarın içinden yaklaşık 100 lira da sendikaya her ay kesinti var. Geriye kalıyor 700 lira, 3’e böldüğünüzde 230 lira yapar. Bugün bir kilo peynir 250 lira olmuş. Memuru 230 liraya yetkili sendika ve beraberindeki diğer sendika muhtaç hale getiriyor. Bunu da kazanım olarak sunuyor.

“BÜTÜN KAMU ÇALIŞANLARININ İRADELERİNE İPOTEK KOYMALARINI DA ELİMİZİN TERSİ İLE İTİYORUZ”

Biz yüzde 2 barajının altındayız, 2 bin 300 üyemiz var. Ama bu baraj uygulaması da bizi durduramayacak, yüzde 1 uygulaması da durduramamıştı. Biz isterdik ki ülkemizi yönetenler, milletvekillerimiz böyle bir oyuna alet olmasınlar. 4688 sayılı yasaya tabii sendikalarız. Kuruluşumuza bakanlık izin veriyor, aynı bakanlık yüzde 2 uygulamasının gelmesine de aracılık yapıyor. Bu bizim şevkimizi, heyecanımızı biraz daha artırıyor. Bunun en garip yanı, 2 sendikanın kendileri dışındaki sendikalar için böyle bir talepte bulunmaları, bizim daha çok canımızı acıtıyor. Sendikaların genele yönelik kazanımlarının olması gerekiyor. Böyle müstakil kazanımları farklı işlerle yapabilirler. Bütün kamu çalışanlarının iradelerine ipotek koymalarını da elimizin tersi ile itiyoruz.”