1-3 Aralık 2021 tarihleri arasında 20. Millî Eğitim Şûrasında 4-6 yaş grubu çocukların eğitimine din eğitimi eklenmesinin kabul edilmesi ve şura tavsiyesinin TBMM gündemine taşınması ihtimali nedeniyle sivil toplum örgütleri harekete geçti.

Eskişehir’de bir araya gelen çok sayıda sivil toplum örgütü Ulus Anıtı önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.

Grup adına açıklamayı Eskişehir Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı YK üyesi Kamer Durur okudu.

Açıklamadan satır başları şöyle;

"LAİK VE BİLİMSEL EĞİTİM İSTİYORUZ"

*Eşit yurttaşlık temelinde özgür bir toplum için demokratik, laik ve bilimsel eğitim istiyoruz! Yönetim erkleri dini istismar ederek siyasal İslam ve muhafazakarlaştırma politikalarıyla toplumu kendi siyasal çıkarlarına göre dizayn etmeye çalışmaktadır. Eğitimin amacı; bireyin kendi yeteneklerini keşfedip bunu geliştirmesini sağlamaktır. Hükümetlerin görevi ise çocuklarımıza düşünmeyi, sorgulamayı öğretmek ve kendine güvenen bireyler yetiştirmektir. Ülkemizde eğitim kurumu tamamen tarikatlar ve cemaatler gölgesinde Diyanet İşleri Başkanlığı’nın isteklerine teslim edilmiş durumdadır.

"BİR ÇOK OKUL İMAM HATİP OKULLARINA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ"

*İnsanların yaşam tarzlarına, özgürce inanmalarına veya inanmamalarına, bilimsel düşünceye sürekli saldırı halinde olan tarikatlar ve cemaatler kapatılmalıdır. Tüm okullarda zorunlu din dersleri kaldırılmalıdır. Dindar ve kindar bir nesil yetiştirmekten vazgeçilmelidir. 12 Eylül dönemi ile başlayan din dersi dayatmasına, 4+4+4 eğitim sistemiyle birlikte zorunlu din dersleri eklendi. Birçok okul imam hatip okullarına dönüştürüldü.

"ÇOCUKLAR KİMSENİN SİYASİ MALZEMESİ DEĞİLDİR"

*Bardağı taşıran son damla ise 20. Milli Eğitim Şura’sının zorunlu din derslerini ana sınıflarına kadar indiren tavsiye kararı oldu. Biliyoruz ki bu karara dur demez isek, bu karar tavsiye kararı olarak kalmayacak, ilk fırsatta hayata geçirilecek ve devamı getirilecektir. 4-6 yaş çocuğuna din dersi vermek, somut düşünme aşamasında olan çocuğun dünyasını soyut kavramlar ile alt üst etmektir ve insan haklarına aykırıdır. Bu tavsiye kararı, 4-6 yaş çocuğunun gelişim düzeyine, Evrensel Çocuk Haklarına uygun olmadığı gibi laikliğe de aykırıdır. Çocuklar kimsenin siyasi malzemesi değildir. Çocuklar bu toplumun özneleri ve geleceğidir. Devletin görevi çocuklara bir dini dayatmak değil, bütün inançlara eşit mesafede durarak din ve inanç özgürlüğünü sağlamak, eşit yurttaşlık ilkesini kayıtsız şartsız uygulamaktır.

Tekçi, ayrımcı, dayatmacı uygulama ve politikalar, toplumsal barışı, halkların bir arada yaşamasını zorlaştırır. Din temelli ideolojik tekçilik zoru, zorbalığı ve ayrımcılığı getirir. Eğitim sisteminin dinselleştirilmesi sadece Alevilerin sorunu değil, bu ülkede inanan, inanmayan, farklı inançlardan olan her kesimin sorunudur.

"MEB'İN ŞURA KARARINI GERİ ÇEKTİRECEĞİZ"

*Millî Eğitim Şûrası Kararını Geri Çektireceğiz! 20. Milli Eğitim Şurası’nda alınan okul öncesi din eğitimi tavsiye kararı, toplumu siyasal İslam ideolojisinin çıkarları doğrultusunda şekillendirme projesidir. Bu toplumsal yıkım projesi derhal geri çekilmelidir. İnkârcı, asimilasyoncu, cinsiyetçi eğitime karşı; çocukların birer özne kabul edildiği, çocuk haklarının korunduğu, herkesin erişebildiği, her çocuk için eşit koşullarda bilimsel, laik, anadilinde ve kamusal eğitimin bütün koşulları bir an önce hazırlanması gerekir. Laiklik sadece din ve devlet işlerinin ayrılması değil, insan onurunu, tüm hak ve özgürlükleri korumanın ve çoğulcu demokrasinin ön koşuludur.