RÖPORTAJ: KİBAR ÖZKAN 

Dalbahçe Köyü Muhtarı Meryem Önkür, “Ağrı genelinde hiçbir köye gitmeyen hizmeti ben köyüme getirdim. Halka hizmet götürdüğünüzde, onlar için bir şey yaptığınızı gördüklerinde, zamanla kabul ediyor, güveniyorlar” dedi.

2023 Türkiye genel seçimlerinde CHP Ağrı Milletvekili Aday Adayı ve Doğubeyazıt Dalbahçe Köyü Muhtarı Meryem Önkür ile muhtar olma sürecini, bölgede var olan sorunları ve halka hizmet götürmenin önemini konuştuk.

Sizi tanıyabilir miyiz, bize hikayenizden bahseder misiniz?

Dokuz çocuklu bir ailenin en büyük çocuğuyum.27 yaşındayım. 4 yıldır Doğubeyazıt, Dalbahçe Köyü muhtarıyım. 2018 yılında okul öncesi öğretmenliğini bitirip köyüme döndüm. Bu arada köyde okuyan ilk kız çocuğu da benim. Üniversiteyi bitirdiğimde atanamayınca bir umutsuzluğa kapılmadım. Ne yapabilirim dedim. Ağrı genelinde kadın muhtar hiç olmadı. Ben ilk defa böyle bir karar verdim. Ailem de destek verdi. Köyüme  bir katkıda bulunabilirim diye düşündüm. Bu işe girerken sadece kendimi düşünmedim. Diğer kadınların da önü açılsın istedim.

Kaç kişi yaşıyor köyünüzde?

250 hane var. Büyük bir köy. Genç nüfusumuz var. Okulumuz, öğrencilerimiz var.

Köyünüzdeki kadınlardan destek aldınız mı?

Arkamda en çok kadınlar durdu. Çünkü kadınlar sorunları olduğunda erkek muhtarlarla iletişim kuramıyorlardı. İletişim kurmamaları doğru değil ama bölgenin gelenek ve görenekleri böyle şekillenmiş. Mesela bazen eşlerine söyleyemedikleri şeyleri bana söyleyebiliyorlar.

Bir muhtardan ötesiniz o halde.

Evet, hem onların kızıyım, hem kardeşiyim, dertleşebiliyoruz, sorunlarımızı beraber çözebiliyoruz.

Genelde kadınların duygusal yönünün baskın olması  iyi bir yönetici olmalarının önünde engel olarak gösterilir. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Hayır,  bence kesinlikle doğru değil. Kadınların duygusal olması nedeniyle daha iyi yöneteceğine inanıyorum. Kendim de insanları annemi, kardeşimi, babamı  sevdiğim gibi seviyorum. Empati kurmaya özen gösteriyorum. Bu yüzden o bölgede kadınlar için bir umut oldum. Başka köylerden de bir sorun olduğunda beni arıyorlar. Muhtarım, şöyle bir sorunumuz var gibi. Onlar beni seçip bana güvendikleri için ben de onlara kucak açıyorum. Her türlü sorunlarıyla ilgileniyorum. Duygusal olarak bakıyorum. Birinin üzülmesine ya da haksızlığa uğramasına gönlüm el vermiyor. Güç aslında bu. Kadınlar daha  iyi yöneteceği için erkek egemen sistem kadınların daha çok geri planda kalmasını istiyor. Korkuyorlar. Erkeklerin yöneticiliğinin biteceğine inanıyorlar. Bence her güçlü erkeğin arkasında bir kadın zaten var. Çünkü kadınlar hep arka planda kalıyor, erkek öne çıkıyor. Aslında kadın olmazsa erkek tek başına hiçbir şey yapamaz. Ben eminim ki bir kadın bir erkekten çok daha iyi yönetebilir.

Sosyal medyada tanınan birisiniz. Bu durumdan memnun musunuz?

Bizim bölgede, ilk kez genç bir kadın muhtar  olduğum için bu durum ilgiyle karşılandı. Daha çok kişiye ulaşabildiğim için memnunum. İlk muhtar olduğumda, Türkiye’nin her yerinden telefonlar geldi. Destek geldi. O kadar çok ailem varmış ki. Şu an elimde iki torbaya yakın mektup var.  Özellikle cezaevinde bulunan  mahkumlardan çanta, anahtarlık gibi birçok  hediye aldım. halende geliyor. Bölgeye gelen doktorlardan bazıları köye gelip benimle tanıştı. Destek verdi. İzmir’den, İstanbul’dan birçok ziyaretçim oldu. Bunlar çok güzel duygular.

Toplumdaki tabuları  nasıl yıktınız?

İlk zamanlar zorluk yaşadım. Rakiplerim de vardı. Onların bakış açısı, bir kadın, bir kız çocuğu nasıl bizi yönetecek şeklindeydi. Ön yargı vardı. Tabuları yıkmam biraz zor oldu. Başkası benim yerimde olsa bırakıp giderdi. Çok yıprandım. Ama söz verdiğim vaatleri yerine getirdiğim için  güven kazandım.  Halı saha, kütüphane,  çocuklar için park bunlardan birkaçı. Bütün sözlerimi de yerine getirdim. Sadece köy içi parke taşları kaldı.  Ağrı genelinde hiçbir köye gitmeyen hizmeti ben köyüme getirdim. Halka hizmet götürdüğünüz de, onlar için bir şey yaptığınızı gördüklerinde, zamanla kabul ediyor, güveniyorlar.

Peki, hizmet götürme sırasında zorlukla karşılaştınız mı?

Kaynaklara ulaşmakta zorluk yaşıyorum, kadın olduğum için iki kere zorluk yaşıyorum diyebilirim. Kendi bölgemizde Valiliğe, Kaymakamlığa gittiğimde taleplerde bulunuyorum. Taleplerim hemen gerçekleşmiyor. Bu yüzden daha çok Ankara’ya giderek sorunlarımızı dile getirmeyi tercih ettim. Ankara’da,  devlet büyüklerimizle toplantılarımız  oldu, öyle hizmet götürebildim.

Kendi bölgenizde neden sorunlarınızı çözemediniz?

Bölgede, kepçe vs. dışında fazla bir hizmet yok. Sadece onları götürebiliyorduk.  Ben muhtar olmadan önce  gençlerimiz için bir halı saha sözü verdim. Onların, kahve köşelerinde oturup paslanmalarını istemedim, en azından sosyalleşebilecekleri alan olsun istedim. Kadınlar için de bir kütüphane açarak, okuma yazma kursu vermeyi planladım.  Bizim orada okuma yazma oranı çok düşük. Kendim gönüllü olarak, okuma yazma öğretmek istiyorum. En azından telefonlarına gelen mesajı okusunlar. Diğer türlü eşlerine, çocuklarına hep sormak zorunda kalıyorlar. Bunun gibi daha güzel şeyler yapmak istiyorum. Tabii bunun için de maddi manevi destek gerekiyor.

Genel olarak bölgedeki sorunlar neler?

 En büyük sorun, su sorunu. Doğubeyazıt genelinde su sorunu var. Tahminen  22 bin dönüm tarım arazisi var. Küçükbaş hayvancılık, büyükbaş hayvancılık yapılabilir. Boşa akan suyumuz var, Onun değerlendirilmesini istiyoruz. En azından boru sistemi ile arazi sulama kanalları yapılabilir. Kepçelerle biz gidip kanalları açıyoruz, ondan sonra su geliyor. Çok zor, çok sıkıntılı bir durum. Yukarı köylerin üzerinden su getiriyoruz.  Tarım ve hayvancılık gelir kapımız. Tarım olmadığı için hayvancılıkta gelişmiyor. Ekonomik anlamda sıkıntılarımız var. Bu konuda halk sıkıntı yaşıyor. Gençlerimiz için iş alanı yok. Bizim yaşadığımız doğu bölgesinde bütün gençler işsiz diyebilirim. Sadece çobanlık var başka seçenek sunulmuyor. Geçim kaynağı olmadığından ya kaçakçılığa başvuruluyor ya da göç etmek zorunda kalıyorlar. Maalesef bölgemiz çok fazla göç veriyor.

Bölgede güvenlik problemleri de yaşanıyor mu?

Ben muhtar olduğumdan beri öyle bir sorunla karşılaşmadım.

Sizce bölgenin gelişmesi için başka neler yapılabilir?

Turizm olarak daha çok tanınmak isteriz. İshak Paşa Sarayı’nın hak ettiği değeri tam olarak görmediğini düşünüyorum. Buz Mağarası, Meteor Çukuru gibi görülmesi gereken önemli yerler var.  Türkiye’nin  her yerine giden turistler, bizim bölgemize de gelebilirler. Fazla tanınmadığı için çok az geliyorlar.  Yemek kültürümüz çok farklı mesela. Abdigör köftemiz meşhurdur.  Onu yapan bir ablamız var, o da bölgedeki ilk ticaret yapan kadın. Eşi ve çocukları  şu an onun yanında  çalışıyor. Gençlerin çalışması için fabrika kurulabilir. Bölgede çocuk sayısı çok. Ben de dokuz çocuklu bir ailenin çocuğuyum. Her evde en az beş çocuk var. Kadınlar o konuda da biraz daha eziliyor. Sorunlar yaşıyor. Kadınlar özel ihtiyaçlarını tam karşılayamıyor. Sağlık evi yapılabilir. 21. yüzyıldayız ama hala böyle sorunlarla uğraşıyoruz. Eskiye göre okula gitme oranı fazla ama yine de yeterli düzeyde değil. Okumak çok önemli bölge için. Mesela ben de okumasaydım, şu an annem gibi ya da orada yaşayan  diğer kadınlar  gibi erken yaşta evlenerek anne olmuştum. Özgürlüğüm kısıtlanmış olurdu. O köye hizmet edemezdim. Daha farklı olurdu.

Sizi Cumhurbaşkanı adayı olarak da görebilir miyiz, siz neleri değiştirmek, düzeltmek isterdiniz?

Evet, ilerleyen zamanlarda Cumhurbaşkanı adayı olabilirim. Bu seçim döneminde milletvekili aday adaylığına başvuru yaptım. Bunu da sizinle paylaşayım. Kadın, bir çocuğa bakıp bir evi yönetebiliyorsa, bir köyü, bir kenti  yönetiyorsa bir ülkeyi de yönetebilir. Dünya’yı da çok iyi yönetebilir. Ben verdiğim sözleri yerine getirerek, bana  güvenen insanların güvenini kazandım. Hizmet yapıldığında halkın tavrı değişiyor. Benim bölgemde hizmet konusunda çok eksik var. Daha çok şöyle diyorum, ben o bölgeye bir şey kazandırabilirim, kalkındırabilirim. O coğrafyadan göç edilmesini değil, değerlendirilmesini istiyorum. Yöneticilerden dolayı mı, yanlış seçimlerden dolayımı geri kaldı bölgemiz diye  sorguluyorum. Daha farklı hizmet götürülebilirdi. Hizmet çok önemli. Tüm belediyelere  aynı bütçe geliyor, kaynak olsa da kullanılmıyor. Çözülmeyi bekleyen birçok sorun var.

Kendi yaşamınızdan yola çıkarak insanlara ne mesaj vermek istersiniz?

Özellikle kadınlar için söylemeliyim, her kadın her işi yapabilir. Bir iş yapmak istiyorlarsa hiçbir şekilde çekinmeden, korkmadan, kendi hedeflerine doğru yürüyebilirler. Kimsenin ne dediğine bakmadan kendilerine güvenmelerini istiyorum. Ben her zaman kardeşliği savunuyorum. Kardeşçe yaşayabiliriz, sorunlarımızı çözebiliriz.  Irkçılığa karşıyım.  Mesela bugün deprem bölgesine yapılan yardımlar dayanışma bize bunu gösterdi. Kendi bölgemden o kadar çok destek gitti ki, bir kere daha anladım kardeş olduğumuzu. Dünyayı sevgi kurtaracak ve bu sadece bir söz değil, uygulanabilir.