Kendisi de depremzede olmasına rağmen, Hatay’da yaşananlarla ilgili sözleri nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eleştirdiği CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin’e vatandaşlar “Sesimizi duyurdunuz” diyerek destek verdi. Şahin de sokakta kendisine seslenen vatandaşın sözleri üzerine “Ben mi doğru söylüyorum, Cumhurbaşkanı mı” dedi.

Depremde ağır kayıpların yaşandığı Hatay’da yakınlarını kaybeden, evinin olduğu sokakta da yıkımlar yaşanan milletvekili Suzan Şahin, mahallelilerle beraber yıkılan binalarda anı olabilecek nitelikteki kalan eşyaları aradı. Şahin, tanıdığı insanlar olduğunu ve onların anılarını bulmaya yardım ettiğini belirterek, “Gökhan Göçmen’in kardeşlerini tanıyorum. Kendisini de tanıyordum. Adının yazılı olduğu formayı gördüm, belki bir hatıra olarak kalabilir diye, burada heder olmasın diye, yağmur başladı, ıslanır. Bir poşetin içindeydi, onu aldım başka bir poşete koydum, almak isterse kız kardeşine vereceğim” dedi. Şahin, enkazdan çıkarılan eşyaların, insanların anılarını oluşturması nedeniyle daha düzgün saklanması gerektiğini ifade ederek, “Korunaklı bir şeyin içinde olabilir. Bir küçük çadır belki içinde korunabilir” önerisinde bulundu.

“DOĞRU SÖYLEYİP SÖYLEMEDİĞİMİ HALK TAKDİR EDER”

Şahin, ANKA Haber Ajansı’nın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisinin TBMM’de yaptığı konuşmayı eleştirmesiyle ilgili sorusu üzerine şunları söyledi:

“Bu soruya cevap vermeyim, sizler, herkes buradaydı. Herkes bu mikrofonları bana tuttuğu gibi halka da tuttu ve şimdi de tutabiliyorlar. Konuşturdukları 10 kişinden 9’unun ne dediğini siz biliyorsunuz. Toplum da kendisi yaşayarak biliyor. Bunu demiş, onu demiş, ben bunu demişim, hiçbir şey ifade etmiyor aslında. Yaşayan biliyor yani. Bana yalancı demiş diye ben yalancı olmam. Doğru söyleyip söylemediğimi bunu yaşayanlar takdir eder. Hamaset mi yapıyorum, başka bir şey mi? Bu derdi çeken insanlar taktir eder. Bana ‘zavallı’ dedi. Ben kusura bakmayın ama kim zavallı buna da vallahi, billahi milletim karar versin. Şu anda en kötü durumda olan şey, bu iktidardan baba elinin uzanmasını bekleyip, uzanmayan ellerdir. İkincisi buradaki insanlar gerçekten halen çadıra muhtaç. Şurada gördünüz, beyefendi konteyner bekliyor. Burada evi yıkılmış. İşyeri yıkılmış. Kız kardeşine sığınmışlar, yeterli büyüklükte değil. Diyor ki ‘Ben engelliyim, konteyner. Sorunların var. Çadır kentte vs. tuvalete filan gidemem. Ben konteyner istiyorum’ diyor.  Geliyor mu konteyner, yok. Kime vereceğiz, nasıl vereceğiz?”

“SESİMİZİ DUYURDUNUZ”

Şahin, yurttaşın sorunlarından bahsederken depremzede bir yurttaş ona teşekkür ederek, “Sesimizi duyurdunuz” diye seslendi. Şahin de vatandaşın bu sözleri üzerine, “Ben mi doğru söylüyorum, Cumhurbaşkanı mı?  Neticede vicdanım çok rahat. Ben çok rahat kafamı yastığa koyuyorum, koyabilirsem. Günde 2-3 saat uyumuyoruz” dedi.

Şahin depremzedelere destek olmak amacıyla geceleri çadır ziyaretleri yaptıklarını da belirterek şöyle konuştu:

“Biz gece de çadırları geziyoruz. Çünkü çadırlarda insanlar artık birbirlerini tedavi etmek için çadır önlerine kurdukları o büyük fıçıların üstüne ateş yakıp, çekirdek çitliyorlar, başka bir şey. Onlara bir sohbet olsun diye geceleri de dolaşıyorum, çaylarını yudumluyorum. Ortaklaşıyorum. Bir yağmur yağıyor altlarında palet filan yok. Doğrudan yere serilmiş şilte. Yağmur yağıyor su doluyor. Rüzgar esiyor uçup gidiyor. Buna bir çare bulunması lazım, bunun son bulması lazım” diye konuştu.