Cumartesi Anneleri, 845. hafta açıklamasında, “kaybetme suçunda yer almış aktörlerin yaptığı itirafların kamuoyunun gündemine geldiğini" belirterek, “Devletin bilgisi dahilinde işlenen siyasi cinayetler ve gözaltında kaybetmeler içeriden anlatılıyor” vurgusu yaptı.

Sedat Peker’in ifşaatları vesilesiyle bir kez daha topluma, siyaset ve yargı makamlarına seslenen Cumartesi Anneleri, “Bu ağır ithamları bir şov gibi izlemeye son verin. Yalnızca izleyerek bu suçları normalleştirmeyin. Peker’in anlatımlarını birilerine mesaj vermekten, kişisel çıkar sağlamaktan çıkartın. İfşaatlarda yer alan siyasi cinayetler ve kaybetmelerle ilgili olarak suçun açığa çıkartılması, fail ve sorumluların cezalandırılması yönünde harekete geçin” dedi.

“BULDAN, YILDIRIM VE KARAY İÇİN ADALET”

845. haftada itiraflarla defalarca gündeme gelen Savaş Buldan, Adnan Yıldırım ve Hacı Karay için adalet isteyen Cumartesi Anneleri’nin açıklamasında şu bilgilere yer verildi: “3 Haziran 1994 günü sabah 4.30’da, iş insanları Savaş Buldan, Adnan Yıldırım ve Hacı Karay İstanbul Yeşilköy Çınar Oteli'nden çıkarken gözaltına alındılar. Polis kimlikli, polis yelekli, silahlı ve telsizli kişiler tarafından otomobillere bindirilip götürüldüler. Olayın hemen ardından aileleri ilgili tüm kurumlara başvurdu. Ancak onların gözaltına alındıkları reddedildi. 04 Haziran 1994 tarihinde akşam 20:15 civarında Bolu/Yığlıca’da işkence ile sorgulandıktan sonra ateşli silahla infaz edilmiş bedenleri köylüler tarafından bulundu. Üzerlerinde kimlik, cüzdan, saat, çakmak gibi kişisel eşyaları yoktu.”

Cinayetlerle ilgili dava süreçlerine dikkat çekilen ve Sedat Peker’in ifşaatlarında bir kez daha cinayetlerin gündeme geldiği belirtilen açıklamada, “Bu ağır itham karşısında susmakla yetinen ilgili tüm kurumları göreve çağırıyoruz” denildi,