TÜİK çocuklara ilişkin raporunu paylaştı. Rapora göre 2019 yılında Türkiye'de 22 milyon 876 bin 798 çocuk var. CHP'li vekil Gürer ise Türkiye'de çocuk sayısının azaldığını çocuk işçiliğin ise çoğaldığını söyledi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), “İstatistiklerle Çocuk, 2019” başlıklı araştırma raporunu kamuoyula paylaştı. Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarından derlenen verilere göre; 2019 yıl sonu itibarıyla Türkiye nüfusu 83 milyon 154 bin 997 kişi iken bunun 22 milyon 876 bin 798'ini çocuklar oluşturdu. Evrensel'in haberine göre Birleşmiş Milletler tanımına göre; 0-17 yaş grubunu içeren çocuk nüfus, 1970 yılında Türkiye'de toplam nüfusun yüzde 48,5'ini oluştururken, bu oran 1990 yılında yüzde 41,8 ve 2019 yılında yüzde 27,5 oldu. Nüfus projeksiyonlarına göre; çocuk nüfus oranının 2023 yılında yüzde 27,0, 2030 yılında yüzde 25,6, 2040 yılında yüzde 23,3, 2060 yılında yüzde 20,4 ve 2080 yılında yüzde 19,0 olacağı öngörüldü. Avrupa Birliği (AB) üye ülkelerinde 2019 yılında çocuk nüfusun toplam nüfus içindeki oranı incelendiğinde; AB-28 üye ülkelerinin çocuk nüfuslarının toplam nüfus içindeki oranı yüzde 18,6 oldu. AB-28 üye ülkeleri içerisinde en fazla çocuk nüfus oranına sahip olan ülkelerin sırasıyla; yüzde 24,5 ile İrlanda, yüzde 21,7 ile Fransa, yüzde 21,1 ile Birleşik Krallık ve İsveç olduğu görüldü. Çocuk nüfus oranının en düşük olduğu ülkeler ise sırasıyla; yüzde 16,0 ile İtalya, yüzde 16,2 ile Malta ve yüzde 16,4 ile Almanya oldu.

ÇOCUK NÜFUSU EN YÜKSEK İL URFA

ADNKS sonuçlarına göre; illerin toplam nüfusları içindeki çocuk nüfus oranı incelendiğinde 2019 yılında en yüksek çocuk nüfus oranına sahip olan il, yüzde 45,8 ile Urfa oldu. Urfa ilini yüzde 43,5 ile Şırnak ve yüzde 41,9 ile Ağrı izledi. Çocuk nüfus oranının en düşük olduğu ilk üç il ise sırasıyla; yüzde 17,1 ile Dersim, yüzde 17,9 ile Edirne ve yüzde 18,5 ile Kırklareli oldu.

HER İKİ BEBEKTEN BİRİ SEZARYEN

Doğum istatistiklerine göre; 2018 yılında canlı doğan bebek sayısı 1 milyon 248 bin 847 oldu. Canlı doğan bebeklerin yüzde 51,3'ü erkek, yüzde 48,7'si kız oldu. Sağlık Bakanlığı verilerine göre; hastanede gerçekleşen doğumların oranı, 2010 yılında yüzde 91,6 iken 2018 yılında yüzde 98,0 oldu. Sezaryen doğumların canlı doğumlar içerisindeki oranı ise 2014 yılında yüzde 51,1 iken 2018 yılında yüzde 54,9 oldu. İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması (İBBS) 1. Düzeye göre; 2018 yılında sezaryen doğumların en yüksek oranda görüldüğü bölge yüzde 66,0 ile TR6 Akdeniz (Antalya, Isparta, Burdur, Adana, Mersin, Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye), en düşük oranda görüldüğü bölge ise yüzde 37,9 ile TRA Kuzeydoğu Anadolu (Erzurum, Erzincan, Bayburt, Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan) oldu.

BEKLENEN YAŞAM SÜRESİ

Hayat Tabloları 2016-2018 sonuçlarına göre; doğuşta beklenen yaşam süresi, Türkiye geneli için 78,3 yıl, erkekler için 75,6 yıl ve kadınlar için 81,0 yıl oldu. Türkiye'de 7 yaşına ulaşan bir çocuğun kalan yaşam süresinin ortalama 72,3 yıl, erkek çocuklar için 69,6 yıl ve kız çocukları için 75,0 yıl olduğu görüldü. Çalışma çağının başlangıcı olan 15 yaşındaki çocuklar için ise bu süre 64,4 yıl oldu. Erkekler için bu süre 61,7 yıl iken kadınlar için 67,1 yıl oldu. Bu yaş için kadın ve erkek arasındaki beklenen yaşam süresi farkı 5,4 yıldır.

BAĞIMLILIK ORANI YÜZDE 34,1

Toplam yaş bağımlılık oranı, 15-64 yaş grubunda çalışma çağındaki her 100 kişi başına düşen, 0-14 ile 65 ve üzeri yaş grubundaki kişi sayısı olarak tanımlanır. ADNKS sonuçlarına göre; 2019 yılında toplam yaş bağımlılık oranı yüzde 47,5 oldu. Yaş grubu 15-64 olan her 100 kişi başına düşen, 0-14 yaş grubundaki çocuk sayısını ifade eden çocuk bağımlılık oranı ise yüzde 34,1 olarak gerçekleşti.

EN ÇOK VERİLEN İSİMLER

ADNKS sonuçlarına göre; 2019 yılında doğan bebeklere konulan en popüler erkek bebek isimleri Yusuf, Eymen ve Miraç, en popüler kız bebek isimleri ise Zeynep, Elif ve Defne oldu. Bununla birlikte, 0-17 yaş grubundaki çocuklarda en çok kullanılan erkek isimlerinin Yusuf, Mustafa ve Mehmet; kız çocuk isimlerinin ise Zeynep, Elif ve Yağmur olduğu görüldü.

5 YAŞINDA OKULLAŞMA YÜZDE 75,2

Milli eğitim istatistiklerine göre; 5 yaş net okullaşma oranı, 2015/'16 öğretim yılında yüzde 67,2 iken 2018/'19 öğretim yılında yüzde 75,2 olarak gerçekleşti. Erken çocukluk gelişimi endeksi, okur-yazarlık ve sayısal beceri açısından, fiziksel olarak, sosyal-duygusal açıdan ve öğrenme konusunda normal gelişim gösteren 36-59 aylık çocukların sayısının, nüfustaki aynı yaş grubundaki toplam çocuk sayısına oranını ifade etmektedir. Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması (TNSA), 2018 sonuçlarına göre; üç ve dört yaşlarındaki çocuklar için erken çocukluk gelişimi endeksi, 2018 yılında yüzde 73,7 olarak hesaplandı. Erkek çocuklar için yüzde 69,8 olan endeks değeri, kız çocuklar için yüzde 78,0 oldu.

ORTAOKUL ORANI YÜZDE 93,3

Milli eğitim istatistiklerine göre; ortaokul seviyesinde net okullaşma oranı, 2018/'19 öğretim yılında yüzde 93,3 oldu. Net okullaşma oranı cinsiyet bazında karşılaştırıldığında, erkek çocuklar için ortaokul seviyesinde net okullaşma oranının yüzde 92,9, kız çocukları için ise yüzde 93,6 olduğu görüldü. Yaşam memnuniyeti araştırması sonuçlarına göre; bireylerin eğitim hizmetlerinden memnuniyet oranı, 2018 yılında yüzde 56,7 iken 2019 yılında yüzde 54,8 oldu. Hanehalkında yükseköğretim kurumları sınavına ve liseye geçiş sistemi dahilinde yapılan merkezi giriş sınavlarına hazırlık ya da derslere takviye amacıyla özel ders veya kurs alan çocuk bulunan hanelerin oranı, 2015 yılında yüzde 10,7 iken 2019 yılında yüzde 9,2 oldu. Çocuğunu kursa gönderen hanelerin yüzde 55,4'ü okuldaki eğitim yeterli olduğu halde sınavlara hazırlık amacıyla, yüzde 40,5'i ise okuldaki standart eğitim programının yetersiz kalması nedeniyle çocuklarını kursa gönderdiklerini ifade etti.

AİLELER MASRAFLARDAN ŞİKAYETÇİ

Yaşam memnuniyeti araştırması sonuçlarına göre; 2019 yılında eğitim hizmetleriyle ilgili yaşanan en büyük sorun eğitim masrafları konusunda oldu. Eğitim masraflarında sorun gören bireylerin oranı, devlet okulları için yüzde 45,0 olurken özel okullar için yüzde 58,9 oldu. Eğitim hizmetleriyle ilgili 2019 yılında en az görülen sorun, devlet okullarında yüzde 9,2 ile okula kayıt işlemlerinde yaşanırken özel okullarda ise yüzde 2,2 ile okul ve çevresi güvenlik hizmetlerinde yaşandı.

CHP'Lİ VEKİL VERİLERİ DEĞERLENDİRDİ

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, 1990 yılında yüzde 41,8 olan çocuk nüfus oranının, 2019’da yüzde 27.5’e düştüğünü belirterek, “Ülkemizde çocuk nüfusu hızla düşerken, işçi çocuk sayısı da aynı oranda artıyor” dedi. Gürer, Çocuk İşgücü Araştırması verilerine göre, 5-17 yaş arasındaki her 100 çocuktan 4.4’ünün çalıştığı, bunların yüzde 34.3’ünün ise eğitime devam etmediğinin belirlendiğine dikkat çekerek, “Ekonomik sorunların büyüklüğü, çocukları eğitimden alarak, küçük yaşlardan itibaren çalışmaya zorluyor” diye konuştu. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, TÜİK tarafından açıklanan Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Resmi verilere göre 2019 yılsonu itibariyle, Türkiye nüfusunun 83 milyon 154.997 kişi iken bunun 22 milyon 876.798'ini çocukların oluşturduğunun açıklandığını ifade eden Gürer, Birleşmiş Milletler tanımına göre; 0-17 yaş grubunu içeren çocuk nüfus, 1970 yılında Türkiye'de toplam nüfusun %48,5'ini oluştururken bu oran 1990 yılında %41,8 ve 2019 yılında %27,5 olduğunun belirlendiğine dikkat çekti.

"2019' 5-17 YAŞ ARASI ÇALIŞAN ÇOCUK SAYISI 720.000"

Çocuk İşgücü Araştırmasına göre, 2019 sonuçlarında; 5-17 yaş grubunda çalışan çocuk sayısının 720.000 kişi olarak gözlemlendiğini ifade eden Gürer, “Ekonomik faaliyette çalışan 5-17 yaş grubundaki çocukların aynı yaş grubundaki çocuklar içinde payını gösteren istihdam oranı ise yüzde 4,4 olarak belirlendi. Çalışan çocukların yüzde 79,7'sini 15-17 yaş grubundakiler oluştururken yüzde 15,9'unu 12-14 yaş grubundakiler, yüzde 4,4'ünü ise 5-11 yaş grubundaki çocuklar oluşturdu” dedi. Çalışan çocukların sadece yüzde 65,7’sinin aynı zamanda eğitime devam edebildiğini, yüzde 34.3’ünün ise eğitimlerine devam edemediğinin belirlendiğini vurgulayan CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Araştırma sonuçlarına göre çalışan çocukların %30,8'i tarım, %23,7'si sanayi, %45,5'i ise hizmet sektöründe yer aldı. Yaş grubuna göre incelendiğinde; 5-14 yaş grubunda çalışan çocukların %64,1'inin tarım sektöründe, 15-17 yaş grubunda çalışan çocukların ise %51,0'ının hizmet sektöründe yer aldığı görüldü. Bu bağlamda çocukların eğitimi önemle alınması gereken bir durum “ dedi. Gürer, yine aynı araştırmanın sonuçlarına göre, çalışan çocukların %30,8'i tarım, %23,7'si sanayi, %45,5'i ise hizmet sektöründe yer aldığını ve yaş grubuna göre incelendiğinde; 5-14 yaş grubunda çalışan çocukların %64,1'inin tarım sektöründe, 15-17 yaş grubunda çalışan çocukların ise %51,0'ının hizmet sektöründe yer aldığının görüldüğünü ifade etti.

ÇOCUK İŞÇİLİK ARTIYOR

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Türkiye’de çocuk nüfusunun giderek azaldığının belirlendiği araştırma sonuçlarına göre yaptığı değerlendirmede, “1990 yılında yüzde 40’ların üzerinde olan çocuk oranımız, 2019’lara gelindiğinde yüzde 27’lere kadar düşmüş durumda. Bu veriler nüfusun yaşlandığını, çocuk nüfus oranının sürekli azaldığını gösteriyor. Aynı araştırmada çocuk çalışan sayısının da artığına dikkat çekiyor. Çalışan çocukların eğitime devam etme oranında da büyük bir azalma var. 5-17 yaş gurubunda çalışan 720 bin çocuktan sadece yüzde 65’i aynı zamanda eğitime devam ediyor. Yüzde 34’Den fazlası eğitimlerine devam edemiyor” diye konuştu.

"EKONOMİK SORUNLAR ÇOCUK İŞÇİLİĞİNE ZORLUYOR"

Gürer, bu verilerin Türkiye’de aynı zamanda ekonomik sorunların, çocukları çalışma hayatına yönlendirdiğinin de bir kanıtı olduğuna dikkat çekerek, “Geleceğimiz güvencesi olan çocuklarımızı, tarlada, inşaatta ya da hizmet sektöründe çalışırken değil, okul sıralarında eğitimlerini sürdürürken görmeliyiz. Çocuklarımızın eğitim hayatından kopmalarına neden olan olumsuzlukların sonlandırılması için her türlü tedbiri almalıyız” diye konuştu. Gürer kayıt dışı çocuk işçiliğinde giderek arttığını belirterek TÜİK hesaplamaları dışında çocuk işçiliğin yaygınlaştığı ve on yaşına kadar çocuk işçiliğin düştüğünü belirtip küçük bedenlerde yetişkinlerin yapması gereken işlerde çalıştırılıyorlar. Ayrıca özellikle Suriyeli çocuklarda çalışma yaşamı içinde önemli bir yer tutar duruma eldiven. Kayıt dışı çocuk işçilik içinde ciddi mücadele edilmesi gereklidir. Çocuk işçilerin iş cinayetlerinde yaşamlarını kaybetmeleri de Ayrıca dikkate değer bir sorundur” diye konuştu.