Haber: Hicran Danışman

Çine Yaşam Platformu (ÇİYAP) ile Aydın Ekoloji ve Yaşam Platformu (AYEP), orman yangınları sonrasında yapılması gerekenler ile ilgili bir basın açıklaması yaptı. Gökbel’de yanan orman alanına giden ÇİYAP ve AYEP üyeleri, yangın alanına oldukça yakın olan ve maden faaliyetinin sürdüğü Akçaova Sarıköy’de bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “tüm Çine ve Aydın halkı çocuklarının geleceği için doğaya, çevreye, havaya suya sahip çıkmaya çağrıldı.

Aydın Ekoloji ve Yaşam Platformu adına Avukat Hicran Danışman, maden işçisi Mutlu Cengiz, Yeniköy'den Sertaç Acıoluk ve Topçam köyünden Zeynep Coşkun tarafından okunan ortak açıklamada, Çine’nin dağlarının bir yandan madenlerle yok edilirken, diğer yandan yüzlerce ağacın yandığı belirtildi. Açıklamada, Çine köylüsünün muhtarı , genci ve yaşlısıyla yangınları söndürmek için seferber olduğu belirtilirken, yangınların nedeni ve madenlerle ilgisine de değinildi. “Topçam’da neler oluyor? İklim krizi ne demek?” diye sorulan açıklamada, iklim krizi ile ilgili olarak şu cümlelere yer verildi: “İklim krizi, doğada kendi kendine oluşmamıştır. İnsan eliyle, daha doğrusu kapitalist insan eliyle oluşmuştur. Ülkemizde jeotermal santraller, termik santraller, hidroelektrik santraller, Kaz Dağları’ndan Madran Dağları’na kadar madenler, daha çok para daha çok kar diye diye doğanın dengesini bozmuş, doğayla uyumlu değil doğaya düşman olmuş, iklim krizini derinleştirmiştir.”

OT BİTMİYOR; KEÇİ OTLAMIYOR”

ÇİYAP ve AYEP’in ortak açıklamasında, Çine’nin ormanlarının rüzgar gülleri ve madenler nedeniyle kıraç hale geldiği hatırlatıldı, “Bir tane ağaca dahi muhtaç olduğumuz halde binlerce ağaç, şirketler tarafından yok edilmiştir. İşte bu yangınların nedeni, sermayenin bitmek bilmez kar hırsı nedeniyle ülkenin yer altı kaynaklarını para olarak görmesinden kaynaklıdır. Öyle ki toprağın altında bir gram kömür, bir gram feldspat, kuvars, sıcak su bırakmak istememektedirler” denildi. Ormanı orman köylüsünün koruduğu vurgulanan açıklamada, maden çıkarılan yerlerde ot bitmediği, keçi otlamadığı ifade edildi. “Madran Dağları’nda 47 tane keçi çobanı ve keçi sürüsü varken bu yıl 11 keçi çobanı ve keçi sürüsü kalmıştır. Oysa madenci için orman demek maden demektir. O, madeni aldıktan sonra üstünde ot bitmemiş, kıraç hale gelmiş, ormanın doğal örtüsü yok olmuş, hayvanı kaçmış, yangında yanmış umurunda değildir” denilen açıklamada ormanların köylüye değil madenciye teslim edilmesi eleştirildi.

MADEN YÜZÜNDEN SUSUZLUK YAŞANIYOR”

Topçam’da Zeynep ve Ali Coşkun’un evinin dibinde maden çıkarma yapıldığı vurgulanan açıklamada, Zeynep ve Ali Coşkun’un şu sözlerine yer verildi: “Aydın Valiliği ile Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü gerekli inceleme ve araştırmaları yapmalı, bu hukuksuzluğa son vermelidir. Topçam’da yaşananlar ise yangınlardan hiçbir ders alınmadığını göstermektedir. Suyun gözünde maden çıkarılmış, hatta bu işlem su kaynağının yer değiştirmesine neden olmuştur. Dinamitle patlatmalar, çatlaklar oluşturmakta, suyun yer altına kaçmasına neden olmaktadır. Şu anda Topçam köyü susuzluk çekmektedir. Türkiye’nin 11. Temiz ve kaliteli su kaynağının bulunduğu köy, susuzdur. Hiçbir maden, su kadar değerli ve yaşamsal değildir.”

DAĞLAR MADENCİYE TESLİM EDİLMEMELİ”

Açıklamada, “Gökbel ve Madran Dağları, havasıyla suyuyla ağacıyla kurduyla köylüsüyle çobanıyla, madencilere teslim edilmemelidir. Çine ormanları bizimdir, bizden de çocuklarımıza temiz hava, temiz su olarak miras kalacaktır.” denilerek, yapılması gerekenler sıralandı.

  • Orman yangınlarını önleme ve söndürme çalışmaları için kiralık değil, devletin kendi filosunda gerektiği kadar uçak, helikopter, yangın söndürme aracı, arazöz, diğer makine ve ekipman hazır bulundurulmalı ve yeterince nitelikli personel istihdam edilmelidir.
  • Yanan yerlerin rehabilitasyonu konusunda “fidan dikme seferberliği” yerine bilim insanlarının önerileri doğrultusunda bölgenin ekosistemine uygun doğal bilimsel rehabilitasyon yöntemleri uygulanmalıdır. Yanan yerler asla enerji, maden, turizm, konut gibi projelere açılmamalıdır.
  • Kritik bölgelere, özellikle ulaşım olmayan yerlere acilen ve yeterli kapasitede yangın göletleri kurulmalı ve başka amaçla kullanılmasına izin verilmemelidir.
  • Orman Genel Müdürlüğü “küresel ısınma” ve “iklim krizi”ne karşı ekolojik, ekonomik, toplumsal ve kültürel somut önlemleri almalıdır.
  • Orman Kanunu acilen yeniden düzenlenmeli; ormanları enerji ve madencilik projeleri, turizm projeleri ve yapılaşmaya açan maddeler kaldırılmalı ve orman ekosisteminin korunması esas alınmalıdır.
  • Keçilerin ormana salınması yasağı kaldırılmalı, keçi çobanlığı teşvik edilmelidir.

cine2