CHP, partiye yeni katılan üyeler için Ankara’da tören düzenledi. Partinin yeni üyelerinden Sevgi Dal, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da katıldığı törende, “Ben, kızımı kadın cinayetine kurban verdim. Boğularak, eşi tarafından öldürüldü. Eğer İstanbul Sözleşmesi gerçekleştirilseydi benim şu an kızım yanımda olurdu. Ben, siz başımıza geldiğiniz zaman İstanbul Sözleşmesi’ni sizsin gerçekleştireceğinize inanıyorum” dedi.

CHP, bugün Ankara’da üye katılım töreni düzenledi. Kemal Kılıçdaroğlu’nun da katıldığı törende, AKP ve MHP’den ayrılarak CHP’ye üye olanlara rozetleri takıldı. Yeni üyeler, törende şunları söyledi:  

PSİKOLOG RESUL MUSTAFA EKEN: Ben, beş yıl bilfiil AKP’de görev yaptım. Üye olarak çalıştım ve CHP’ye geçmemdeki en önemli etkenlerden biri, bağlı bulunduğum ildeki il başkanımızın yönlendirmesinden dolayı oldu. Kendisiyle birkaç kez brifing aldık ve konular hakkında görüştük. Bana çok desteği olduğuna inancım var. Açıkçası, ülkemizin şu an içinde olduğu ekonomik buhran hepimizin gündemindedir diye tahmin ediyorum. Ben, olaya biraz depresif açıdan bakmak istiyorum, çünkü insanlar çok çökkün durumda. Umut, kaybedilmiş durumda. Özellikle gençlerimiz çok kötü hissediyorlar ve çok fazla danışanım var benim de. Hepsinin bana geliş amacı aynı aslında. Atatürk’ün kurmuş olduğu CHP’ye geçmemdeki temel nedenlerden biri, ekonomik buhran ve insanların mutsuzluğu olmuştu.

Genel Başkan’ımızın verdiği haklı mücadele, enerjisi ve emeğini herkesin gördüğünü düşünüyorum. Bunu görmemek için kör olmak gerekiyor diye düşünüyorum açıkçası. Sanırım başka hiçbir ülkede olmayan bir durum var. CHP’nin, muhalefet partisi olarak ülkenin nasıl olacağını, nasıl yönetilmesi gerektiğini yönlendirdiğini düşünüyorum.

Ekonominin şu an çöküşte olması, mevcut iktidarın sorumluluğu altında gerçekleşen bir durum. Z kuşağının umutları kaybolmuştur. Birçok statü sahibi vatandaşımız bu ülkeyi terk ederken kendi ülkesini savunmayan birçok vatandaş var. Onların bu ülkeye akın akın geldiğini görüyoruz. Bunun haksızlık olduğunu düşünüyorum. Statü sahibi olarak çalışmak yerine orada işçi olarak çalışmayı yeğliyorlar. Ben, bunu sadece ekonomiyle açıklayamayacağımızı düşünüyorum. Adalet, eşitlik, gelecek kaygısı, güven duygusunun eksikliği, eşitlik ilkesinde gevşemeler ve yöneticilerin sert, yanlı tutumları, bence insanları bu olumsuz duygu ve duruma itiyor. Bizim, önümüzdeki seçimde hep birlikte, Sayın Genel Başkan’ımızın önderliğinde birleştirici, kucaklayıcı ve hep birlikte çalışarak, ama çok çalışarak yeni bir düzen getirmemiz gerektiği inancındayım ben.

ŞÜKRİYE ELÇİN: 20 seneden beri AKP’yi şey yapıyorum. Bundan sonra sizinle çalışmak istiyorum.

“ŞEHRİM DE ÜLKEM DE 21 YIL İÇERİSİNDE BULUNDUĞUM, OY VERDİĞİM VE OY TOPLADIĞIM PARTİ TARAFINDAN YÖNETİLEMİYOR”

ALİ AKKUŞ: Ben, Şanlıurfa’dan geliyorum. Bilinsin ki şehrim, şu an susuzlukla, elektriksizlikle ve yoksullukla Türkiye’nin bir numarası durumunda. Yine bilmenizi isterim ki şehrim de ülkem de 21 yıl içerisinde bulunduğum, oy verdiğim ve oy topladığım parti tarafından yönetilemiyor. Ülkemizin size ihtiyacı var Sayın Genel Başkan’ım. Sizin vizyonunuza, birleştirici gücünüze ihtiyacımız var. Biz biliyoruz ki birlikten kuvvet doğar. Sizin bize katılım çağrınıza biz de yanıt veriyoruz Urfa’dan ve tüm Urfalılar adına sizin emrinizde olup inşallah birlikte yeni Türkiye’de kucaklaşıp helalleşeceğiz.

“GENÇLERİMİZ İŞSİZ, EN YAKINLARIMIZ İŞSİZ”

FATMA BIÇAKÇIGİL: Şimdiye kadar AKP üyesiydim. 20 yıldır onlarla yürümekteydim. Şimdi sizinle bu yolu yürümek istiyorum. Gençlerimiz işsiz, en yakınlarımız işsiz. Eşim emekli, rahat bir şey alamıyoruz. Bir bakıyorum; domates bugün 10 lira, sabah gittiğimde 14,95 oluyor. Yani ben geçim sıkıntısı için, adaletli olduğunuz için, her şeye berrak baktığınız için, kadınları -kapalı veya açık- ön plana koyduğunuz için buradayım. Sizinle bu yolu yürümek istiyorum.

Mülteciler kadar rahat yaşayamıyorum. Ben de rahat yaşamak istiyorum. Onları burada istemiyorum. Gençlerimiz rahat yürüsün, rahat iş bulabilsin istiyorum.

BEN MHP’DE ÜYEYİM. BUGÜN İSTİFAMI SUNACAĞIM”

HİLMİ ARSLAN: Ben, iş makinası operatörüyüm ama yedi aydır çalışamıyorum. Üç tane kız evladım var. Eşimle beraber geldim buraya. Bundan bir buçuk sene önce mazotun litresi 6 liraydı. Ben, iş makinasının, 300 lira saatine çalışıyordum, para kazanıyordum. Şimdi kazanamıyorum. Mazot oldu 27 lira. Makinanın saatine ‘Bin 200 lira’ diyorum. Adam benim yüzüme bakıyor. Ben de o zaman diyorum ki artık Sayın Genel Başkan’ımızla yürüyelim, artık yeter. Hastaneye gidiyorum ama tedavi olamıyorum. Çünkü sağlık güvencem yok. Nasıl ödeyeceğim? Çalayım mı, çırpayım mı? 

Çanakkale Eceabat'ta, Şehitlik Abideleri'nde yatanları bir görsünler. Dört sene çalıştım, emeğim var, alnımın teri var; orada kimler yatıyor bir görsünler. 2007'de kuzenimi şehit verdim Gümüşhane'de. Gidiyorum sosyal yardıma, 'Sen birinci derece akraba değilsin' diyor. Nasıl akraba değilim ya? Amca çocuklarıyız. Böyle adalet var mı? 'Şehit yakınıyım' deyip tedavi göremiyorum. Askerimiz, polisimiz neden Suriye'ye gidip savaşsın? Onlar kendi toprakları için savaşsın. Biz, kendi toprağımız için savaşalım. Ben bunu istiyorum Sayın Genel Başkan’ım. Seni de cumhurbaşkanı olarak görmek istiyorum

Genel Başkan’ım, ben diyorum ki bitirelim bu işi. Gel başımıza, hep beraber yiyelim diyorum. Diyeceğiz ki Sayın Genel Başkan’ımla biz yürümeye varız. Ben MHP’de üyeyim. Bugün de istifamı sunacağım. Herkes görsün.

EĞER İSTANBUL SÖZLEŞMESİ GERÇEKLEŞTİRİLSEYDİ BENİM ŞU AN KIZIM YANIMDA OLURDU”

SEVGİ DAL: Ben, yıllardır AKP’ye oy verdim. AKP üyesiydim ve AKP’den CHP’ye geçiş sebebim, Türkiye’nin çıkmaza sürüklenmesi. Hepimiz iki yıl içinde yoksullaştık. Ülke yabancılara peşkeş çekildi. Türkiye satıldı. Yoksulluk, adaletsizlik aldı başını gitti ve ben bundan sonra CHP’ye katılmaya karar verdim.

İstanbul Sözleşmesi’ne değinmek istiyorum. Ben, kızımı kadın cinayetine kurban verdim. Boğularak, eşi tarafından öldürüldü. Eğer İstanbul Sözleşmesi gerçekleştirilseydi benim şu an kızım yanımda olurdu. Ben, siz başımıza geldiğiniz zaman İstanbul Sözleşmesi’ni sizin gerçekleştireceğinize inanıyorum. Bu zor şartlar altından bana ve benim yanımda olan il başkanım Mehmet Tahtasız Bey’e ve kadın kollarına da sizin huzurunuzda teşekkür etmek istiyorum. Bu partide ben güven, sevgi, saygıyı gördüm ve katılmaya karar verdim.