Sevinç, “2023'ten itibaren Schengen bölgesine girerken gelişmiş biyometrik veriler toplanacak, Türkiye de gelen yabancılara benzer bir program uygulamalı… Türkiye'ye girişte bizim de benzer bir sistem ile ülkemize giren tüm yabancıların biyometrik verilerini toplamamız, kalış sürelerini takip eden bir sistem öngörülüyor mu? Şu an Türkiye'de kayıt dışı olarak kalan çok sayıda yabancıdan bahsediliyor. AB, güvenliğini bu kadar önemserken, terörle mücadele eden Türkiye'nin de yabancılar konusunda benzer ve uyumlu programlar başlatması şart. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun da söylediği gibi ‘Sınır namustur” açıklamasını yaptı.

Avrupa Birliği'nin Schengen bölgesinin güvenliğini sağlamak amacıyla 2023'te yürürlüğe koyacağı ETIAS ve EES programları ile ilgili bilgi veren CHP Avrupa Birliği Temsilcisi Kader Sevinç, Türkiye’nin de gelen yabancılara benzer bir program uygulaması gerektiğini belirtti.

“İKTİDAR TOPLUMUN DÜNYA İLE BAĞINI KOPARTMAK İÇİN HER ŞEYİ YAPIYOR”

Sevinç, bugün yaptığı yazılı açıklamada, şu değerlendirmeleri yaptı:

“Ülkemizin uluslararası itibarı yerle bir edildi. Gençlerimiz vize alamadığı için yurtdışına staj yapmaya, iş için gidecek olanlar toplantılarına gidemiyor. Bana sürekli şikâyet gelen bir konu. Bu büyük haksızlık karşısında iktidarın yaptığı hiçbir şey yok. Aksine Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları yurtdışına çıkamasın diye her şeyi yapıyor iktidar. Zaten çok yüksek olan pasaport ücretlerini 2023'te astronomik bir düzeye çıkaracak olan iktidar, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının dünya ile bağını koparmak için her şeyi yapıyor.

“TÜRKİYE CUMHURİYETİ YURTTAŞLARININ HAKLARI SAVUNULMUYOR”

Esasen Gümrük Birliği içinde olmamız ve Ankara Anlaşması'ndan kaynaklı haklarımızı; iktidar, son 20 yıldır hukuki olarak savunmuyor. Adeta bir danışıklı dövüş içinde, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının haklarının gasp edilmesine göz yumuyor. Aynı şekilde 2016'da vize serbestisinin hızlandırılması konusunda karşımıza çıkan önemli bir fırsat vardı ve iktidar bunu da kendi eliyle baltaladı. AB'ye önce gerekli düzenlemeleri taahhüt ettiler ardından yasal reformları yarıda bırakıp, sumen altı ettiler. Sonra da dönüp AB'yi suçlayarak olayı karartmaya çalışıyor iktidar.

“AB'DE TATİL YAPAN İKTİDAR ELİTLERİ YURTTAŞLARIN VİZE ÇİLESİNİ GÖRMÜYOR”

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’ne sunulan rapora göre, 2014 yılında yüzde 4 olan Schengen vize reddi, 2020’de yüzde 12,7’ye yükselmiş. Schengen vizesi başvurularında 2015 yılından bu yana verilen ret oranı 4,5 katına çıkmış. Bununla mücadele için ciddiyetle yapılan hiçbir şey yok.

“PASAPORTLAR ÜZERİNDEN BİR KAST SİSTEMİ KURARAK TOPLUMU BÖLDÜLER”

İktidar ayrıca pasaportlar üzerinden adeta bir kast sistemi yaratıyor. Türkiye'yi tam bir imtiyazlılar ülkesine dönüştürdüler, imtiyazı olmayan Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları ne yapacak? Türkiye'de yaklaşık 10 milyon pasaportlu var, bunun yaklaşık 8 milyonu hiçbir imtiyazı olmayan, umumi pasaport sahibi sade yurttaş. Bu insanların suçu nedir? ‘Doğudan gelen göçmenleri Türkiye'de tutarak Avrupa'yı terörden koruyoruz’ diyerek tarihi bir utanç vesikası yaratan AKP yetkilileri, bugün Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının, Türkiye sınırları dışına çıkmasını her yolla güçleştirerek neyi amaçlamakta?

“AMAÇ TOPLUMUN GENİŞ KESİMLERİNİN VİZE SERBESTİSİNDEN FAYDALANMASI OLMALI”

İktidar, adeta AB'ye vize konusunu zorlamama sözü vermiş gibi hareket ediyor. Bir takım kozmetik işler peşindeler. Kamuda belli bir seviyeden emekli olarak, hak sahibi olarak ‘hususi pasaport’ edinenler dışında iktidar, kendisiyle iyi geçinen grupları ‘yeşil (hususi) pasaportlandırarak’ ödüllendiriyor.

Elbette avukatlarımız, bankacılarımız serbest seyahat hakkına sahip olsun lakin ihracatçımız da, gencimiz de, emeklimiz de, sanatçımız da sahip olsun. Bunun çözümü iktidarın işine geldiği zaman, işine gelen gruba yeşil pasaport dağıtması değil. Ne eksiği var bizim insanımızın bir Belçikalı, Alman, Fransız yurttaşından. Bizim insanımızın da onlar gibi Avrupa'da istediği yere seyahat etme, staj yapma, iş kurma imkanları olmalı. Bunun ülkenin iktidarı eliyle engellenmesi, ikinci sınıf yurttaş muamelesi görmesi utanç vericidir. Bu utanç tablosu değişecek.

İktidardan AB-Türkiye arasında yeşil pasaport için 2 milyon adetlik bir kota konduğunu öğreniyoruz. Türkiye'de hangi pasaportun ne kadar verileceğini AB mi belirliyor? Kota dolunca ne olacak? İktidar, AB'ye ne taahhüt etti? Yeşil pasaport serbest seyahat imkanı veriyor. İktidar bu 2 milyonluk kotanın 1,7 milyonunu istediği gruplarla şimdiden doldurmuş gibi. Hizmet pasaportu üzerinden AKP'li belediyelerin yasadışı göç skandalına karıştığı olaylar daha yakın zamanda oldu. İktidarın yeşil pasaport verdiği 1,7 milyon kimlerdir? İktidar bu ülkede pasaportlar üzerinden bir kast sistemi mi uyguluyor? Kim adına uyguluyor?

“TÜRKİYE'YE NEDEN BENZERİ BİR SİSTEM UYGULAMIYOR?”

Türkiye'ye girişte bizim de benzer bir sistem ile ülkemize giren tüm yabancıların biyometrik verilerini toplamamız, kalış sürelerini takip eden bir sistem öngörülüyor mu? Şu an Türkiye'de kayıt dışı olarak kalan çok sayıda yabancıdan bahsediliyor. AB, güvenliğini bu kadar önemserken, terörle mücadele eden Türkiye'nin de yabancılar konusunda benzer ve uyumlu programlar başlatması şart. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun da söylediği gibi ‘Sınır namustur.”