ZEHRA DEĞİRMENCİ / SİBEL KAHRAMAN

Bursa’da CHP’den yeniden milletvekili seçilen Nurhayat Altaca Kayışoğlu, "Bugün kadınları mal gibi görüp, adeta boynuna tasma takıp köle gibi satmak ve sahiplendirmek isteyen bir anlayış, geçmişte de işlediği domuz bağı cinayetleriyle kadınlarla ilgili özellikle düşmanca işlenmiş cinayetlerle bilinen, Hizbullah’a terörist diyemeyen, yemin metne içinde ‘Türk milleti önünde’ dendiği için karşı çıkan, Türk bayrağı diyemeyen bir zihniyet bugün AK Parti eliyle Meclis’e taşındı…Bütün herkese çağrıda bulunuyoruz. Bu seçim hakikaten hepimizin özgürlük meselesidir” dedi. 

CHP Bursa İl Başkanlığı, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı nedeniyle Atatürk Heykeli önünde anma töreni düzenledi. Törenin ardından CHP Bursa milletvekili seçilen Nurhayat Altaca Kayışoğlu ve Kayıhan Pala, ANKA Haber Ajansı’na değerlendirmelerde bulundu.

Atatürk’ün ‘benim doğum günüm’ dediği 19 Mayıs’ın aslında en çok da kadınların doğum günü olduğunu söyleyen Altaca Kayışoğlu, "Çünkü kadınlar birey olarak sayılmadıkları bir sistemden, birey olarak sayıldıkları, medeni ve siyasal haklarının olduğu bir sisteme geçtiler Cumhuriyet’ten sonra" dedi.

"HİZBULLAH’A TERÖRİST DİYEMEYENLER AKP ELİYLE MECLİS’E TAŞINDI"

HÜDA-PAR yöneticilerinin AKP listelerinden Meclis’e girmesine dair konuşan Kayışoğlu şunları söyledi:

"Bugün kadınları mal gibi görüp, adeta boynuna tasma takıp köle gibi satmak ve sahiplendirmek isteyen bir anlayış, geçmişte de işlediği domuz bağı cinayetleriyle kadınlarla ilgili özellikle düşmanca işlenmiş cinayetlerle bilinen Hizbullah’a terörist diyemeyen, yemin metni içinde ‘Türk milleti önünde’ dendiği için karşı çıkan, Türk bayrağı diyemeyen bir zihniyet bugün AK Parti eliyle Meclis’e taşındı. İttifak yaptılar, kendi listelerine koydular ve Meclis’e bu zihniyeti maalesef Cumhuriyetimizin 100. yılında taşıdılar. Fakat bugün seçim bitmiş değil, ikinci tura kaldı. Demokrasi için, gençlere emanet edilen bu Cumhuriyet’in ilelebet müdafaası ve yaşaması için hala önümüzde bir 28 Mayıs seçimi var. Biz gençlere ve en çok da kadınlara inanıyoruz, güveniyoruz. Mutlaka bu kazanılmış haklarımıza sahip çıkacak, kadınları özgürleştirecek ve mal gibi görmeyecek, kimseye muhtaç etmeyecek, gençlerin önünü açacak, özgürce yaşamasını sağlayacak bir yönetim anlayışını, yani Kemal Kılıçdaroğlu’nu Cumhurbaşkanı olarak seçeceklerdir. Bunun için bütün herkese çağrıda bulunuyoruz. Bu seçim hakikaten hepimizin özgürlük meselesidir. Lütfen sandığa gidin, sandığa gitmeyen arkadaşlarınızı ve kararsız dostlarınızı ikna edin, içinde bulunduğumuz tehlikeyi anlatın. 28 Mayıs’ta vatanını seven sandığa gelsin."

"19 MAYIS, MUSTAFA KEMAL’İN BAĞIMSIZLIK SAVAŞINI BAŞLATTIĞI GÜNÜN SİMGESİ"

19 Mayıs’ın Türkiye için çok önemli simgesel bir tarih olduğunu dile geren Kayıhan Pala ise "Çünkü Mustafa Kemal ve arkadaşlarının emperyalizme ve onun işbirlikçilerine karşı önce Samsun’a çıkıp, oradan bütün Anadolu’ya geçerek yurtseverlerle buluşup ulusal bağımsızlık savaşını başlattıkları günün simgesi. Bu yüzden gönlümüzde çok büyük bir yeri var" dedi. 19 Mayıs’ın gençlere cumhuriyeti korumak ve daha ileri götürebilmek için yüklenen sorumluluğu hatırlatan bir tarih olduğunu kaydeden Pala, Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutladı.

"MECLİS’TE GEREKEN MÜCADELEYİ VERECEĞİZ, KİMSENİN ŞÜPHESİ OLMASIN"

Kadın karşıtı söylemleriyle toplumsal tepkilerin hedefi haline gelen HÜDA-PAR ve Yeniden Refah Partisi milletvekillerinin Meclis’e girmelerini değerlendiren Pala sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki dağılıma gelince, Meclis’in demokrasiye inanan ve demokratik yollarla bu ülkede yaşayan insanların daha iyi bir yere gelmesi için uğraş veren vekiller tarafından doldurulması gerekir. Buna uymayan, özellikle kadını erkek karşısında eşit saymayan, inanç ya da başka değişkenler üzerinden toplumu bölmeye, parçalamaya ya da birileri üzerinde tahakküm elde etmeye çalışan hiçbir görüşün Meclis’te olmaması gerekir. Çünkü Meclis, demokratik yollarla ileri demokrasinin işlemesi gereken en önemli yerlerden birisidir. Biliyorsunuz Meclis’teki en önemli ses, egemenliğin kayıtsız ve koşulsuz millette olduğuna ilişkindir. Dolayısıyla demokratik yolları benimsemeyen ve ülkedeki her yurttaşı eşit saymayan herhangi bir anlayışın Meclis’te olması kabul edilemez. Biz Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri olarak Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği yolda bu ülkeyi ileri uygarlık seviyesine çıkarabilmek için o Meclis’te gerekli mücadeleyi vereceğiz. Kimsenin kuşkusu olmasın."

"TÜRKİYE İÇİN GÜÇLÜ BİR MÜCADELE VERMENİN ZAMANI"

Pala, 19 Mayıs nedeniyle de gençlere şu çağrıda bulundu:

"Tam bağımsız Türkiye için bugüne kadar mücadele eden, bugün hala o mücadeleyi ısrarla sürdüren hem gençler hem genç kalanlar için, Türkiye için artık çok daha güçlü bir mücadele vermenin zamanıdır. 28 Mayıs’ta bu mücadeleyi hep birlikte vererek, oradan Kemal Kılıçdaroğlu’nu Cumhurbaşkanı yaparak Türkiye’yi ileri demokrasinin işleyeceği, demokrasinin saydamlığının ve hesap vermesinin de toplumla buluşacağı bir düzeye getirmek için hep birlikte mücadele edeceğiz."