CHP TBMM Grubu, sağlık çalışanlarının sorunlarının çözüme kavuşturulması için TBMM’nin olağanüstü toplantıyla genel görüşme yapması ve sağlık çalışanlarına karşı önlemleri içeren kanun teklifinin ele alınması için TBMM Genel Sekreterliği’ne başvurdu. CHP tarafından verilen kanun teklifinde; sağlık çalışanlarına yönelik hak ihlallerinin Türk Ceza Kanunu içinde tanımlanması ve tüm sağlık kurum ve kuruluşlarında ateşli silah ile bıçak veya benzerlerinin taşınamaması öngörüldü.

CHP TBMM Grubu, sağlık çalışanlarının sorunlarının çözüme kavuşturulması için 1 Ağustos 14.00’te TBMM’nin olağanüstü toplantıya çağrılarak genel görüşme açılması ve konuyla bağlantılı sundukları kanun teklifinin görüşmeleri tamamlanana kadar TBMM Genel Kurulu’nun çalışması için dilekçe sundu.

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’in teslim ettiği dilekçede; “Sağlık sistemimiz topyekun bir kriz içindedir ve bu kriz ilgili kamu otoritesince iyi yönetilememektedir.  Maalesef sağlık çalışanlarına yönelen ve her yıl giderek artan sağlıkta şiddet vakaları da bu krizin bir parçasıdır. Sağlık Bakanlığı verilerine göre sağlıkta şiddeti gösteren beyaz kod ihbar sayısı 2020’de 11 bin 942 iken, 2021 yılında bu rakam 29 bin 826’ya kadar yükselmiştir. Beyaz Kod verileri günde ortalama 80’den fazla sağlıkta şiddet vakasına tekabül etmektedir” denildi.

CHP Grup Başkanvekilleri Engin Altay, Özgür Özel ve Engin Özkoç imzalı 14 maddelik kanun teklifinin gerekçesinde de şu ifadelere yer verildi:

“Hekimlerin ve tüm sağlık çalışanlarının mesleki özerkliklerinin korunması aynı zamanda hastaların sağlık haklarının teminat altına alınması için de zorunludur. Tüm bu kurallar, insan yaşamıyla doğrudan ilişkisi olan sağlık hizmetinin uygulanması sırasında, bu hizmeti verecek kişilerin alacakları kararlarda ve yapacakları işlemlerde hiçbir baskı ve etki altında kalmamalarını gerektirmektedir. Sağlık hizmetinin bir ekip işi olması nedeniyle, yalnızca tabip ve diş tabiplerinin değil ebe, hemşire ve sağlık hizmeti veren diğer sağlık personelinin de hukuksal koruma altında olması gerekeceği açıktır. Sağlık hizmetinin gereği gibi yürütülebilmesi ise ancak güvenli ve sağlıklı çalışma koşullarıyla mümkün olacaktır. Güvenli ve sağlıklı çalışma ortamı; sağlık hizmetinin sunulabilmesinin, bireylerin tedaviye ulaşma haklarını kullanabilmesinin bir diğer deyişle hasta haklarının korunmasının da ön koşulunu oluşturmaktadır.”

Teklif ile sağlık çalışanlarına yönelik hak ihlallerinin Türk Ceza Kanunu içinde tanımlanması ve sağlık kurum ve kuruluşlarında ateşli silah ile bıçak veya benzerlerinin taşınamaması öngörüldü.

Türk Ceza Kanunu’nun “Görevi yaptırmamak için direnme” başlıklı bölümüne “Suçun sağlık meslek mensuplarına karşı işlenmesi halinde, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezasına hükmolunur” ibaresinin eklenmesi öngörüldü. Aynı kanunun bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası verilen “iftira” başlıklı bölümüne “Suçun sağlık meslek mensuplarına karşı işlenmesi halinde, ceza yarı oranında artırılır” hükmünün getirilmesi yer aldı. Kanun teklifine göre; Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunu’nda yer alan ateşli silah ile bıçak veya benzerlerinin taşınamayacağı yerler arasına “hastanelerin psikiyatri bölümlerinde, akıl hastanelerinde’’ yerine "sağlık kurum ve kuruluşlarında” olarak değiştirildi.