CHP Bilim Politikaları Kurulu tarafından hazırlanan rapor, “bozuk ve bencil ekonomik düzenin aileleri büyük bir çöküntü karşısında yalnız ve korunmasız bıraktığını” ortaya koyuyor. İşsizlik, yoksulluk ve yaşanan buhran aileleri dağıtması yanında intiharları da artırıyor.

“Derinleşen Buhran Aileleri Dağıtıyor: Tek Adam Rejimi Haneleri Yoksulluğa ve Çaresizliğe Sürüklüyor” başlıklı raporda, “Gelişmiş sosyal devletlerin temel politikalarını izlemekten aciz olan Saray iktidarı, ailelerimize kol kanat germek yerine onlardan helallik istemeyi tercih etmiştir.” denildi. “Saray iktidarında mutsuzluk bir hastalık gibi milyonlarca aileyi ele geçirmiştir” denilen raporda, “kayırmacı, müsrif ve plansız ekonomi politikalarının neden olduğu zorlu yaşam koşullarının aileleri sarstığı” vurgulandı.

MUTSUZLAR İKİYE KATLANDI

Raporda yer verilen, TÜİK Yaşam Memnuniyeti Araştırması’na göre Türkiye’deki iki insandan biri mutlu değil. 2003 ve 2020 arasındaki 17 yıl içinde mutsuz olduğunu belirten vatandaşlarımızın sayısı 2’ye katlandı. Türkiye, Dünya Mutluluk Raporu’nda 2013 yılında 77. sıradayken, 2021’de 104. sıraya gerilemiştir. Dünya Sefalet Endeksi’nde ise Türkiye 60 ülke arasında 4. sıraya yükseldi. Türkiye halkı son 19 yılda 131 kat daha borçlu hâle geldi. 2020 yılında kapanan ticari işletme sayısı ise 24 bine ulaştı. TÜİK’in Eylül 2020’de açıkladığı Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırmasına göre, ailelerin yaklaşık yüzde 35’i haftada bir et tüketemiyor, yüzde 20’si evinin ısınma ihtiyacını karşılayamıyor. Türkiye’de bireyler sadece son bir yılda, kişi başına 1.500 dolar daha yoksul hâle geldi.

UMUTSUZ İŞSİZLER

AKP’nin bozuk düzeninin 19 yıllık kötü yönetimin sonunda 10 milyonun üstünde işsiz yarattığı vurgulanan raporda, şu bilgilere yer verildi. “İşsizlikte dünyanın en kötü 20 ülkesinden biri olan Türkiye’de 24 milyon ailenin en az 10 milyonunda yoksulluk ve işsizliğin umutsuzluğu, huzursuzluğu egemendir. Tarihimizde ilk defa Saray iktidarında, iş aramaktan ümitsizce vazgeçen vatandaş sayımız, işsiz vatandaş sayımızı geçmiştir. Her 4 çalışandan 1’i kayıt dışı çalışmaktadır. Zorlu iş koşullarında kayıt dışı çalışanlar, kendilerinin ve ailelerinin güvencesizliğinin ve her an işsiz kalma ihtimalinin sıkıntısıyla baş etmek zorunda kalmaktadır. Belirsizlik, ailelere geçim sıkıntısı kadar külfet yüklemekte, onların ruhsal durumunu bozmaktadır.”

ÇALIŞAN YOKSULLAR

Rapora göre; istihdam içerisindeki yoksul sayısı 2017’de 3,5 milyondan 2019’da 4 milyona çıktı. Dünyada, çalıştığı hâlde yoksulluk içinde olanların ortalaması yüzde 9 olduğu hâlde, Türkiye’de bu oran yüzde 14’ü aştı. Açlık sınırının altında kalan asgari ücret neredeyse norm ücret hâline geldi. Çalışanların yüzde 65’i asgari ücret ve 1,5 kat civarında ücret almaktadır. Türkiye’de asgari ücretle çalışan oranı, AB ülkelerinin ortalamasından 6 kat fazla. Yaşanan bu sorunlara son iki yılda işini kaybeden yaklaşık 2 milyon yurttaş eklenince tablo daha da ağır bir hale geliyor.

İNTİHARLAR ARTTI

Raporda, toplumsal stres ve krizin ailelerin düzenini ve psikolojik dengesini sarstığı, ailelerin dağılma noktasına geldiği de vurgulandı. Rapora göre, anti-depresan ilaç kullanımı, 2018-2019 yılları arasında yüzde 1,8 artarken; sadece 2019-2020 yılları arasında yüzde 9,6 arttı. 2020 yılında 54,6 milyon kutu reçeteli anti-depresan ilaç satışı oldu. “Aileler hemen her gün vicdanları yaralayan intihar vakalarıyla sarsılmaktadır” denilen raporda, intiharların aileleri de yıkıma sürüklediği vurgulandı. 2019 yılında 3.406 kişinin intihar ettiği vurgulanan raporda, “Geçim sıkıntısı kaynaklı intihar sayısı 2017’ye göre yüzde 31 artarak 2019’da 321’e çıkmıştır. Güvencesizlik, belirsizlik ve ağır iş koşulları nedeniyle intihar eden vatandaşlarımızın sayısında da artış görülmüştür.” 8 yılda, 8 katına çıkan emekçi intiharlarında da artış görüldüğü belirtilen raporda, 2020’de en az 75 emekçi intiharı gerçekleştiği ifade edildi.