CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, randevu talebine yanıt vermeyen Et ve Süt Kurumu'nun önüne gitti. 

Et ve Süt Kurumu'na alınmayan Kılıçdaroğlu'ndan iktidara, "Beşli çeteye verilen dolarların binde birini bu ülkenin yoksul ailelerine harcasalar hiçbir çocuk yatağa aç girmez" diye seslendi.

Et ve Süt Kurumu da, “’Tarım ve Orman Bakanımız Sayın Prof. Dr. Vahit Kirişci ile görüşmeniz daha uygun olur, zira sizlerin muhatabı kendisidir. Sayın Bakanımız gerekli görürlerse o görüşmeye bizleri de davet eder' cevabı verilmiştir. Sayın Kılıçdaroğlu'nun verilen bu cevaba rağmen Et ve Süt Kurumu'nun önüne gelerek basın açıklaması yapmasını kamuoyunun takdirine bırakıyoruz" açıklamasında bulundu.

"BURADA BULUNMAMIN TEMEL NEDENİ, ÇOCUKLARIN HAKLARINI SAVUNMAK"

Kemal Kılıçdaroğlu, şu açıklamada bulundu:

"Daha önce de TÜİK'e gitmiştim, emeklilerin, memurların haklarını savunmak için. TÜİK, milyonlarca insanın düşük maaş almasının önünü açıyordu. Daha sonra hakları yenen gençlerin uğradığı haksızlığı duyurmak için MEB'e gitmiştim. KPSS sınavında dereceye giren birçok genç elenmişti. Bugün Et ve Süt Kurumu'nun önündeyim. Burada bulunmamın temel nedeni. Çocukların haklarını savunmak. Bütün anneler çocukların iyi beslenmesini ister. Yeterli beslenme çocuklar için haktır. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmemesi lazım. Bütün çocukların yeterli beslenmesi gerekir. Tarım bakanı dün katıldığı bir programda 'Türkiye'de herkesin karnı tok' diye bir açıklama yaptı. Tarım Bakanı'nın hiçbir şeyden haberi yok. Bugün burada, bu insanların yoksulluğunu afişe etmeden bunu paylaşan Hacer Foggo var."

"1040 ÇOCUKLA ARAŞTIRMA YAPILDI, YÜZDE 85'İ KANSIZ"

CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun söz verdiği Derin Yoksulluk Ağı Kurucusu Hacer Foggo da, şunları kaydetti:

"Bin kırk çocukla bir araştırma yapıldı ve çocukların yüzde 85'inin kansız olduğu ortaya çıktı. Bu ne demek, yetersiz beslenme demek. Bu öğrenme güçlüğü demek. Bütün çocuklar bunula mücadele ediyor. Bir kasabın önünden geçerken bir amca, 'Kasap değil sanki kuyumcu. Kuyumcudan altın almak için bu fiyatlara bakardık. En son geçen Kurban Bayramı'nda et yedik' dedi. Yapılan araştırmalarda, Doğu Anadolu Bölgesi'nde çocukların yetersiz beslenme nedeniyle bodur olduğu belirlendi. Türkiye'de yoksullukla açlıkla mücadele ediliyor. Ben böyle bir dönem gerçekten görmedim. Her girdiğim evde gelişim bozukluğu olan çocuklar var. Medyada çok fazla bilirkişi çıkıyor, 'Balık tutmayı öğreteceğiz' diyor. Ama benim verdiğim rakamlarda açlık var. Hiçbir çocuk yatağa aç girmesin diye buradayız. Son çocuğu bulana kadar buradayız."

"HİÇBİR ÇOCUK YATAĞA AÇ GİREMEZ"

Kemal Kılıçdaroğlu daha sonra, "Buradan saraya  çağrı yapıyorum. Beşli çeteye verilen dolarların binde birini bu ülkenin yoksul ailelerine harcasalar hiçbir çocuk yatağa aç girmez" açıklamasında bulundu.

MİLLETİN SESİ MİTİNGLERİ BAŞLAYACAK

CHP Lideri ayrıca, Ramazan Bayramı'ndan sonra Milletin Sesi mitinglerine yeniden başlayacaklarını duyurdu.

ET VE SÜT KURUMU'NDAN AÇIKLAMA

Kemal Kılıçdaroğlu’na, talebine rağmen randevu vermeyen Et ve Süt Kurumu, Kılıçdaroğlu’nun bugün kurumun kapısının önüne gelmesi ardından açıklama yaptı.

Kurum’un Twitter hesabından yayınlanan açıklamada, randevu talebine dün geri dönüş sağlandığı belirtilerek, “’Tarım ve Orman Bakanımız Sayın Prof. Dr. Vahit Kirişci ile görüşmeniz daha uygun olur, zira sizlerin muhatabı kendisidir. Sayın Bakanımız gerekli görürlerse o görüşmeye bizleri de davet eder' cevabı verilmiştir. Sayın Kılıçdaroğlu'nun verilen bu cevaba rağmen Et ve Süt Kurumu'nun önüne gelerek basın açıklaması yapmasını kamuoyunun takdirine bırakıyoruz" denildi.

RANDEVU TALEBİNE  YANIT VERİLMEDİ

Kılıçdaroğlu, kurumdan randevu almak istediğini ancak kendisine cevap verilmediğini söyleyerek, bugün saat 10.00'da kurumu ziyaret edeceğini duyurmuştu.

Twitter hesabından açıklama yapan Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullanmıştı: 

"Çocukların beslenme hakkının korunmasını konuşmak üzere Et ve Süt Kurumu'ndan randevu istedim. Herhalde bir yerlerden izin alamadılar ki ses yok! Evlatlarımızın beslenme hakkını konuşmak için yarın saat 10.00'da devletimizin şerefli bürokratlarına gideceğim. Gerisi onlara kalmış."